Atatürk'ün yatı Savarona'ya fuhuş baskını
7 ay önce gelen ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında dün Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Göcek beldesi açıklarında seyrederken Sahil Güvenlik Komutanlığı, Antalya ve Muğla jandarmasının yanı sıra Uluslararası Göç Örgütü temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen operasyonun ardından bazı ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.
Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belek bölgesindeki ultra lüks otellerde yabancı uyruklu ve bazılarının yaşı 18’den küçük kadınların ünlü iş adamlarına, çok yüksek fiyatla pazarlandığına ilişkin ihbar üzerine harekete geçildiğini, bu süreçte teknik ve fiziki takibin yanı sıra aylarca süren delillendirme çalışmaları yapıldığını bildiren yetkililer, bu süreçte, Savarona Yatı’nın daha önce de fuhuş organizasyonunda kullanıldığının belirlendiğini belirtti.
SAVARONA İKİ KEZ FUHUŞTA KULLANILMIŞ
Organize Suçlarla Mücadeleden Sorumlu Antalya Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan'ın koordinasyonunda yürütülen Savarona yatının da kullanıldığı fuhuş ve insan ticareti operasyonuna yönelik detaylar ortaya çıkmaya başladı. Savcı Doğan, “Milli değerlerimizin korunması için savcılık olarak hukuk çerçevesinde gereken herşeyi yapacağız” dedi. Operasyonla ilgili süreçte ortaya çıkartılan fiziki takiplerde elde edilen tüm belge ve bilgilerin ilgili kurumlarla paylaşıldığını kaydeden Savcı Doğan, operasyona yönelik şunları söyledi:
“Uluslararası Rus fuhuş yapılanmasına yönelik 7 aydır süren çalışmalarımızın sonunda işadamlarına Rus ve Ukraynalı kadınların sunulması teknik takiple belirlendi. Operasyondan önce 15 kadının Belek'teki otellerde pazarlandığı bu soruşturma çerçevesinde delillendirildi. Atatürk'ün yatı Savarona'nın 1'i Bodrum'da olmak üzere 2 defa fuhuş için kullanıldığı tespit edildi.”
Savarona Yatı’na dün yapılan operasyonun ardından gözaltına alınan, fuhuş organizasyonunu gerçekleştiren şebekenin 8 üyesi ile ikisi 16-17 yaşlarında 10 kadının gece Antalya’ya getirildiğini ve zanlıların sorgulanmasına başlandığını söyleyen yetkililer, fuhuş şebekesinin Ukrayna ve Rusya’daki mankenlik ajanslarından getirtilen kadınların "sunulduğu" yabancı uyruklu iş adamı ve bürokratların ifadelerine başvurulduktan sonra serbest bırakıldığını kaydetti.
Kimi 18 yaşından küçük kadınlarla geceliği 3 ile 10 bin dolar karşılığı birlikte oldukları öne sürülen ve serbest bırakılanlar arasında ilginç simaların da bulunduğu belirtildi.
Serbest bırakılanlardan Kazakistan uyruklu olan ve üst düzey devlet görevlilerine verilen hususi pasaport (yeşil pasaport) taşıyan P.S’nin ifadesinde Kazakistan Başbakanı’nın danışmanı olduğunu ifade ettiği kaydedildi.
Serbest bırakılan ve kadınlarla birlikte olduğu öne sürülenler arasında iş adamı olduğunu belirten Rusya uyruklu M.B. ve A.G, Kırgızistan uyruklu, A.M, Kazakistan uyruklu A.İ’nin de yer aldığı ifade edildi.
Kazakistan uyruklu ve yurt dışına görevli çıkan devlet görevlilerine verilen hizmet pasaportu (gri pasaport) taşıyan A.T’nin de ifadesinde, Kazakistan Başbakanı’nın danışmanı P.S’nin asistanı olduğunu beyan ettiği belirtildi.
Fuhuş organizasyonunun başındaki kişinin örgütün finansmanını da sağlayan, İstanbul’da boğaz kıyısında yalısı, ABD’de gayrimenkulleri bulunan, Türkiye’de de bilinen bir oteller zincirinin gayriresmi ortağı olduğu iddia edilen ünlü Kazak iş adamı T.A. olduğu belirtildi.
Rus, Kırgız ve Kazak iş adamlarının yakın korumalığını yaptıkları anlaşılan 8 kişinin de ifadeleri alındıktan sonra bu kişilerle birlikte salıverildiği bildirildi.
T.A’nın da aralarında bulunduğu ve fuhuş organizasyonunu gerçekleştirdiği iddia edilen toplam 8 zanlının suçun başlangıç yeri olarak bildirilen Serik’e bağlı Belek beldesindeki jandarma karakolunda tutulduğu ve ifadelerinin burada alındığı öğrenildi.
Suç örgütünün lideri olduğu ileri sürülen T.A’nın finansman sağlamanın yanı sıra yurt dışından varlıklı müşterileri bulma ve pazarlamada etkin olduğu iddia ediliyor.
T.A’nın önderliğindeki suç örgütünün Türk uyruklu üyelerinin de G.A, M.Ç, E.A, K.T, H.A. adlı kadın Kazakistan uyruklu E.M. adlı kadın, Kazakistan uyruklu M.B. olduğu ve bu kişilerle birlikte kurusıkıdan dönüştürülmüş 9 milimetre çapında tabanca, bilgisayarlar, banka kartları, yüklü miktarda paralar bulunan çeşitli bankalara ait hesap cüzdanları, çok sayıda telefon ve sim kartı, bilgisayarlar, ajandalar, pazarlama faaliyetlerine ilişkin çeşitli notlar, PTT posta çeki hesap kartı, para transferlerine ilişkin banka dekontları ele geçirildi. Soruşturmanın, fuhuş organizasyonunun yanı sıra uluslararası kara para aklama yönünden derinleştirildiği öğrenildi. Fuhuş yaptırılan kadınların, yurt dışında da binaları bulunan otel zincirinin Antalya ve Bodrum’daki otellerinde konakladığına ilişkin iddiaların araştırıldığı kaydedildi.
Soruşturmayı yürüten Antalya Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan, yaptığı açıklamada, "Milli değerlerimizi korumak için cumhuriyetin savcıları olarak, ne gerekiyorsa sonuna kadar hukuk sınırları içerisinde yapacağız. Tüm operasyon ve soruşturma süreciyle ilgili bilgiyi bütün ilgili makamlara savcılık olarak bildireceğiz" dedi.