Gemipersoneli.com - Reklam
Üye girişi
Kullanıcı adı:
Şifre:
Üye ol | Şifremi Unuttum
Menü
Ana Sayfa
Foto Galeri
İş Fırsatları
Haber Arşivi
Hakkımızda
Sistem Nasıl Çalışıyor
Üye İstatistikleri
Medyada Sitemiz
Mesaj Panosu
GEMİ VİDEOLARI
Gemici Belgesi
İletişim
İçerik
Bilgi bankası
Liman Başkanlıkları
CV Hakkında ipucu
Makaleler
Anket
Linkler


Share |
24 Kasım 2024
Haber
Anket
Sahipsiz denizlerin haydutları baş ağrıtıyor
Gine açıklarında haydut saldırısına uğrayan Türk gemisi gözleri bir kez daha bölgeye çevirdi. Peki nasıl oluyor da dev gemiler basit tekneler tarafından teslim alınıyor? Şirketler hangi önlemleri alıyor? Detaylar haberimizde...

M/V Mozart isimli Türk gemisi Gine açıklarına geldiğinde önce farklı programlardan takip edilebilen sinyali kesildi, ardından gemi bir süre sürüklenirken bu sırada uluslararası medyada söz konusu bölgede haydut saldırısı olduğu haberleri konuşulmaya başlandı.



Kısa bir süre sonra durum netleşti. Gemi korsanlar tarafından saldırıya uğramış, maalesef personel içinden 1 kişi öldürülmüş, kendilerini güvenli odaya kilitleyen personelin bulunduğu alanın kapısı kırılmış ve mürettebattan 15 kişi kaçırılmıştı.



Geminin 4. kaptanı kör bir şekilde seyir yaptığını uydu telefonu üzerinden dünyaya duyururken, Türkiye tüm birimlerini harekete geçirmişti. Sabah saatlerinde söz konusu geminin Gabon'un Gentil Limanı'na demirlediği duyuruldu.


Söz konusu bölge farklı risk seviyelerde riskler içeriyor. Mozart gemisine saldırılan yer ile Paksoy-1 gemisine saldırılan yer oldukça yakın. Info Grafik: Bedra Nur Aygün - TRT Haber

Tüm bunlar yaşanırken hemen herkesin aklında benzer sorular vardı… Nasıl oluyor da teknelerle yanaşan haydutlar dev gemiyi teslim alıyordu, bölgede bu olayların sıklıkla yaşandığı bilinmesine rağmen neden herhangi bir koruma yoktu? Daha da önemlisi kaçırılan 15 personel için nasıl bir süreç işleyecekti?

Korsanlık değil haydutluk

Bu tür olaylar halk arasında ‘korsanlık’ olarak adlandırılsa da aslında durum pek de öyle değil… Korsanlık ve haydutluk kavramları birbirinden farklı. Literatüre göre korsanlık; savaşan bir devlet tarafından verilen izin üzerine, ticaret gemilerinin silahlandırılarak düşman gemilerine saldırmak suretiyle savaşa katılmaları durumunu içeriyor.

Korsanlık; özellikle ticaret gemisi fazla ancak savaş gemisi az olan ülkelerin tercih ettiği bir yöntem olarak karşımıza çıksa da 1856 Paris Anlaşması'yla bu durum yasaklandı.

Deniz haydutluğu ise şahsi amaçlarla yapılan bir suç eylemi olarak kabul ediliyor. Aynı amaç için bir araya gelen haydutlar, güvenlik koridorunun pek de mümkün olmadığı sularda bu tür eylemler yaparak maddi menfaatler elde etmeye çalışıyor.



Gemiye nasıl yaklaşıyorlar?

Bu noktada yanıtı merak edilen bir diğer konu, yüzlerce ton ağırlığındaki gemilerin teknelerle nasıl baş edemediği…

Haydutlar, gözlerine kestirdikleri gemiye çıkabilmek için farklı yöntemler deniyor. İlk dönemlerde sanki denizde mahsur kalmışlar gibi ‘yardım sinyali’ gönderen haydutlar, daha sonra kendilerine yardıma gelen gemiye kolayca çıkarak personeli etkisiz hale getiriyordu.

Bir süre sonra yöntem değiştiren haydutlar, uzun namlulu silahlar ve hatta roketlerle gemiyi hedef almaya başladı. Herhangi bir silahlı koruması olmayan gemilere haydutlar kolaylıkla çıkabiliyordu.

Son dönemlerde raporlara giren bir diğer yöntem ise şöyle işliyor… Hedeflerine bot üzerinde hızla yaklaşan haydutlar, gemide uygun gördükleri yere bomba yapıştırıp uzaklaşıyor. Daha sonra telsizle gemi kaptanına durumu anlatıyorlar. Kaptana durmaması halinde gemiyi patlatacaklarını söyleyen haydutlar, bu sırada farklı bölgelerden kancalar atarak gemiye çıkıyor.

Haydutlar gemiye çıktıktan sonra iki seçenek kalıyor. İlki personelin parasını ve yükte hafif pahada ağır kişisel eşyalarını çalarak bölgeden uzaklaşmak. İkinci ise tıpkı M/V Mozart gemisinde olduğu gibi personeli şantaj amacıyla kaçırmak.

Burada bir noktanın altını daha çizmekte fayda var; o da gemilerdeki panik odası… Panik odası kilitli bir alan. İçerisinde uzun süre yetecek kadar yiyecek-içecek, el telsizleri, iletişim araçları, ilk yardım seti gibi malzemeler var.

M/V Mozart personeli bu alana saklandı ancak haydutlar yaklaşık 5-6 saat boyunca uğraşarak sonunda kapıyı açmayı başarıp, mürettebatı etkisiz hale getirdi.


Riskli bölgelere giden gemilere şirketin talep etmesi halinde emekli SAT komandolarından oluşan koruma ekipleri eşlik ediyor

Bu gemilerin koruması neden yok?

Söz konusu bölgede yaşanan haydutluk faaliyetlerinin yoğunluğu, bizi başka bir soruya daha götürüyor… Bu gemiler neden donanmalar tarafından korunmuyor ya da özel olarak bu iş için istihdam edilen personelden niye yardım istenmiyor?

Dünyada deniz ticaretinin son derece yoğun olduğu bilgisinden yola çıkarak, söz konusu riskli bölgelerin de genişliği göz önünde bulundurulduğunda her ticari gemiye bir savaş gemisinin eşlik etmesi zaten mümkün olmuyor.

Belki de bu nedenle diğer seçenek daha da önem kazanıyor; gemiye bu konuda uzmanlaşmış silahlı korumalar yerleştirmek…

Aslında Türkiye, bu alanda son derece yetkin isimlerin yönettiği koruma şirketlerinin olduğu bir ülke. Genellikle emekli SAT komandolarının görevlendirildiği şirketler, belli bir ücret karşılığında Türk firmalara ait gemilerin riskli bölgelerden sorunsuz bir şekilde geçmesini sağlıyor.

Gemi personeline eşlik eden koruma unsurları, uzun namlulu silahları da ustaca kullanabildikleri için henüz haydutlar gemiye uzak bir mesafedeyken müdahale edebiliyor. Hedef gemilerinde silahlı korumaların olduğunu anlayan haydutlar, eylemden vazgeçiyor.



Kaçırılan gemi personeli için süreç nasıl işleyecek?

Haydutların nasıl bir talepte bulunduklarına dair şimdilik net bir açıklama yok. Ancak Paksoy-1 gemisinde yaşanan benzer olay üzerinden muhtemel talepleri tahmin etmek mümkün…

Hatırlanacağı üzere Paksoy-1 gemisi 13 Temmuz 2019’da haydutlar tarafından saldırıya uğramış, kaçırılan 10 Türk gemici 9 Ağustos’ta serbest bırakılmıştı.

O dönemdeki görüşmeleri yürüten isimlere uydu telefon aracılığıyla ulaşan haydutlar, sadece maddi taleplerde bulunmakla kalmayıp, bulundukları bölgeye hükümetin bir operasyon yapmaması şartını da koşmuştu.

Gemi personeli ile aralıklarla iletişim kuran Türk yetkililer, yaklaşık 10 günlük görüşmelerin sonunda haydutlara belirli miktarda bir ücret ödeyerek mürettebatı sağ salim bir şekilde teslim almıştı.

*****************

KONU İLE İLGİLİ DİĞER HABERLERİMİZ;
- Türk mürettebatlı gemiye korsan saldırısı: 1 kişi hayatını kaybetti 15 personel kaçırıldı
- Nijerya'da kaçırılan 10 Türk gemici kurtarıldı
- Nijerya'da kaçırılan 4 Türk vatandaşı kurtarıldı
- Türk denizcilerin kaçırılmasından sonra bölge ülkeleri bir araya geldi
- Nijerya'da 4 Türk daha kaçırıldı
- Nijerya'dan kaçırılan Türk gemisiyle ilgili açıklama
- Saldırıya uğrayan geminin personeli yaşadıklarını anlattı
- 10 Türk gemici Nijerya’da kaçırıldı






Kaynak: TRThaber
Eklenme tarihi: 29.01.2021




Share |




YORUMLARINIZ




Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz


Adınız Soyadınız:
Başlık:
YORUMUNUZ:
Denizcilik mesleği ile ilgili ne düşünüyorsunuz
Çok güzel
Mecbur kalınca yapılacak bir iş
Zabit için iyi alt personel için kötü
Kesinlikle yapılmaz

Önceki Anketler
Kurumsal Üyelerimiz
 ÖZSAY Deniz nakli..
 CAPELLA Denizcili..
 PAKSOY KARDEŞLER ..
 H M Denizcilik
 BANMARİN Denizcil..
 YÜTEK Denizcilik
 PAŞA I.T.S. Ltd.
 AKDEN Denizcilik ..
 ATAK Holding
 MARİN Römorkör ve..
...


www.gemipersoneli.com   © Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır.  Kullanım Şartları  Gizlilik Prensipleri  İletişim