Gemipersoneli.com - Reklam
Üye girişi
Kullanıcı adı:
Şifre:
Üye ol | Şifremi Unuttum
Menü
Ana Sayfa
Foto Galeri
İş Fırsatları
Haber Arşivi
Hakkımızda
Sistem Nasıl Çalışıyor
Üye İstatistikleri
Medyada Sitemiz
Mesaj Panosu
GEMİ VİDEOLARI
Gemici Belgesi
İletişim
İçerik
Bilgi bankası
Liman Başkanlıkları
CV Hakkında ipucu
Makaleler
Anket
Linkler


Share |
03 Aralık 2024
Haber
Anket
‘Türkiye'nin kendi sismik gemisi ve sondaj platformu olması Akdeniz'deki aramalar için önemli'
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ekim ayı sonunda Doğu Akdeniz'de hidrokarbon rezervlerinin çıkarılması çalışmalarına başlanacağını söyledi.

Türkiye'nin bu hamlesini değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi Enerji Komisyonu ve Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir "Sondajın başlangıcı için 29 Ekim tarihi verildi. Bu tarihini, Cumhuriyetin kuruluş günü olması sebebiyle sembolik bir önemi var. Dolayısıyla milli ağırlıklı bir mesaj var. Bunun önemini şöyle açıklamak lazım. Son yıllarda Doğu Akdeniz'de önemli keşifler oldu. Önce İsrail'in çeşitli sahalarında, denizel alanlarda doğalgaz rezervlerinin miktarı açısından önemli sayılabilecek keşifler oldu. İsrail denizel alanında yaklaşık 1 trilyon metreküp üretebilir bir gaz rezervinden söz edebiliriz" dedi ve şöyle devam etti:

‘AKDENİZ'DE ÇOK ÖNEMLİ KEŞİFLER YAPILDI'

"Bunun ardından Kıbrıs'ın güneyinde, Kıbrıs Rum Kesimi'nin tek taraflı olarak ve adanın ve Türk tarafının hukukuna aykırı olarak fiili bir durum yarattıkları ortaya çıktı. Bu arada Doğu Akdeniz'de petrol veya doğalgaz ihtiva etme potansiyeli olan bazı sahalarda çok daha önemli boyutta keşifler yapıldı. Bunlardan biri Zohr, öbürüyse Noor sahasındaydı. 800 milyar metreküp civarında Zohr ise, 2,5 trilyon metreküp gibi ciddi rakamların öne sürüldüğü Mısır keşifleri var. Peki bu doğalgaz keşiflerinin Türkiye açısından önemi ne? Öncelikle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Rum Kesimi'nin adanın güneyinde yaptığı keşiflerde kendilerinin hakkı olduğunu söylüyor ve haklılar. Rum tarafı ise ‘Tabii hakkınız var ama şu barış işini halledelim. Bize Maraş'tan, Güzelyurt'tan toprak verin. Biz de size hakkınızı verelim' diyor. Böyle bir süreç olmaz. Bunu sopa ve havuç gibi kullanıyorlar. Bu sahalar, ada halkına aittir. Ama maalesef Rum tarafı bunu müzakere malzemesi olarak kullanıyor" dedi.



‘TÜRKİYE'NİN KENDİ SİSMİK GEMİSİNİN VE SONDAJ PLATFORMUNUN OLMASI ÖNEMLİ'

Akdeniz'deki kıyıdaş ülkelerin Münhasır Ekonomik Bölge konusunda farklı tutum içerisinde olduklarını ve ortada önemli bir anlaşmazlık olduğunu söyleyen Pamir "Dolayısıyla AB'nin ve ABD'nin desteği Rumların yanında. Dolayısıyla Rumların sopa-havuç taktiğinin ardında gördüğü destek var. Böyle bir süreçte, eğer kendi sismik gemilerinize, sondaj gemilerine sahip değilseniz, kimi zaman kiralamak isteyeceğiniz böyle gemiler elinizin altında olmayabiliyor. Dolayısıyla Türkiye'nin, Türkiye Petrolleri'nin hem kendi sismik gemilerinin, hem de sondaj platformunun olması önemli" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bu hamlesinin Kıbrıs'taki müzakere sürecinde de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ın elini güçlendireceğine işaret eden Pamir "Burda gerçekten bir keşif olursa bu keşif, Rumların sorumsuz ve haksız bir müzakere tarzının önüne geçecektir" dedi.

‘SONDAJ ALANYA'DAN SONRA FİNİKE AÇIKLARINDA DEVAM EDECEK'

Sondajın 29 Ekim'de başlayacağına, Alanya açıklarında 5 ay boyunca devam edeceğine işaret eden Pamir "Bu platform önce Alanya açıklarında sondaj yaptıktan sonra Finike açıklarına gidecek. Herhangi bir doğalgaz bulgusu olduğu takdirde — ki gayet umutlu 3 ve 2 boyutlu sismik yapılmıştı- o zaman Türkiye ve Kıbrıs'ın eli güçlenir. Rumlar, müzakere yöntemlerini değiştirmek zorunda kalır hatta bu süreç tersine dönebilir. Bu hem Türkiye'nin gaz ihtiyacına yanıt verebilir, hem de Kuzey Kıbrıs'ın özellikle enerji ve elektrik ihtiyacını Fuel Oil'den karşılamasının da önüne geçer. Çünkü bu hem çevre kirliliği hem de ekonomik açıdan akılcı değil. Yani KKTC'nin enerji sorununa çözüm bulmamada da önemli bir hamle olacaktır" dedi.

‘BİR GEMİYLE BAŞLANIR, ZAMANLA İKİNCİ GELİR, BU ÖNEMLİ BİR ADIM'

Pamir "Türkiye Petrolleri'nin özelleştirilmesi, BOTAŞ'ın özelleştirilmesi gündemde. Varlık fonuna devrediler. TP'nin içi boşaltıldı. TP'nin teknik kadroları, muazzam bir şekilde tırpanlandı, elde hiçbir şey kalmadı. Bunların hepsi, enerji politikaları ve milli politikalar açısından büyük bir zaaftır. AKP iktidarının bu anlamda yatacak yeri yok. Ancak bu gemi ve platformların varlığı önemlidir. Bir taneyle başlar, ikincisi gelir. Ancak şu ekonomik koşullarda, doların alıp başını gittiği göz önüne alındığında, bunu ne kadar başarabilirsiniz, bu ayrı konu. 29 ekim retoriğini kullanarak yerel seçimlere dönük bir hamle atılmış olması son derece eleştirilebilir bir durum. Ancak hamle doğru ve önemlidir" diye ekledi.

‘TÜRKİYE DİKKATİNİ DOĞU AKDENİZ'E VERMEKTE HAKLI'

Konuyu Sputnik'e değerlendiren Gazeteci Ceyhun Bozkurt "Bilindiği üzere Fatih Mayıs sonunda zaten Akdeniz'e gönderilmişti ve bazı çalışmalar tamamlanınca sondaj çalışmalarına başlayacağı duyurulmuştu. Fatih, Türkiye'nin ilk sondaj gemisi olma özelliği taşıyor. Bu gemiyle Türkiye yeraltı sondajı yapabilecek gemiye sahip olan 10 ülkeden biri haline geldi. İkinci sondaj gemisinin çalışmalarını da yakın zamanda başlayacağı duyurulmuştu" dedi.

Bozkurt "Bunu aktarmamızın nedeni, başta Asya-Pasifik ülkeleri olmak üzere dünyada artan enerji ihtiyacı için deniz alanları artık çok önemli. Bu gemiler, Türkiye'nin bu durumu kavradığının göstergesi. Üç tarafımız denizlerle çevrili. Karadeniz'de dönem dönem petrol ve doğalgaz aramaları yapılıyor. Ege'de, Yunanistan ile süren kıta sahanlığı sorunu nedeniyle şu aşamada bir arama yok. Ancak giderek artan bir şekilde Doğu Akdeniz önem kazanıyor. Doğu Akdeniz denince de ilk olarak aklımıza Kıbrıs adası geliyor. 2000'li yılların başında bu bölgede zengin doğalgaz ve petrol yatakları olduğu keşfedilince büyük güçlerin bu bölgeye ilgisi giderek arttı. Ayrıca buraya komşu ülkeler de dikkatini buraya verdi. Türkiye de dikkatini buraya vermekte haklı" dedi ve şöyle devam etti:

"Bu bölge bilindiği üzere Leviathan bölgesi. Bu bölgenin doğalgaz ve petrol açısından zenginliği ortada. Yaklaşık 3 trilyon dolarlık bir rezervden bahsediliyor. Bu da ekonomik olarak başta emperyalist güçler olmak üzere herkesin dikkatini bu bölgeye çevirmesine neden oldu. Rumlar burada AB üyesi olmasından ötürü Batı dünyasının ve bölgede de İsrail ile Mısır'ın desteğini almaya çalışıyor. Batı emperyalizmi de, Türkiye'nin ve KKTC'nin haklarını verme niyetinde değil. Rumları kullanarak hamlelerini yapmaya çalışıyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de hem kendi hem de Kıbrıs Türkünün hakkını koruma çabalarından en çok rahatsız olan ülkeler ABD, İsrail ve Mısır."

‘DOĞU AKDENİZ'DEKİ TERÖR KORİDORUNA YÖNELİK DE ÖNEMLİ BİR HAMLE'

Konunun ulusal güvenlik boyutu olduğuna da işaret eden Bozkurt "Doğu Akdeniz'de bir de ulusal güvenlik boyutu var. Türkiye'nin bölgede ekonomik ve askeri anlamda ağırlığı olmazsa, KKTC'nin bir gün bile yaşaması söz konusu olamaz. Bu da güneyden çevrilmemize neden olur. Ayrıca Batı dünyasının Irak ve Suriye'nin kuzeyinden terör örgütü PKK/PYD eliyle Akdeniz'e ulaştırmayı planladığı koridor da Doğu Akdeniz'deki bu gelişmelerden bağımsız değil. Yani Türkiye Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını yaparak bu politikaya müdahalede bulundu, Doğu Akdeniz politikalarında söz sahibi oldu. Özetle gerek ekonomik çıkarlarımız gerek ulusal güvenliğimiz açısından Doğu Akdeniz hayati önemde. Fatih'in sondaj çalışmalarına başlaması da ülkemizin kararlılığını göstermesi açısından son derece olumlu bir gelişme" ifadelerini kullandı.

ANKARA'NIN BU HAMLESİ KRİZE SEBEP OLUR MU?

Eski Kıbrıs Güvenlik Servisi Başkanı Andreas Pentaras ise Sputnik'e yaptığı açıklamada Türkiye, Kıbrıs sahanlığında hidrokarbon sondajına başlarsa ciddi bir krizin oluşmasının mümkün olduğunu söyledi. Pentaras "Türk Bakan Akdeniz'de tam olarak nerede çalışmaların yürütüleceğini söylemedi, ancak eski enerji bakanı daha önceki açıklamalarında arama çalışmalarının ilk olarak Antalya ve Messina kentleri yakınlarında, Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde yapılacağından söz ediyordu. Şimdilik bu kararın hala geçerli olup olmadığını ya da arama çalışmalarının başka bir yerde yapılıp yapılmayacağını bilmiyoruz" ifadesini kullandı.

Pentaras "Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 4, 5, 6 ve 7. su bölgelerinin yüzde 30'u kadarını sahiplendi. Bu bölgede 2008'den beri Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti ya da başka bir ülkenin görevini yapmasına izin vermiyor. Ayrıca hem balıkçı hem de araştırma gemilerinin önünde erişim engeli var. Türkiye bu bölgede, diğer bir deyişle Kıbrıs ve Yunanistan münhasır ekonomik bölgesinde sondaj çalışmaları yaparsa, sorunlar oluşur, kriz meydana gelir. Türk basınındaki sondaj çalışmalarının Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait 8. ve 9. bölge arasında gerçekleşeceği yönündeki haberler çıktı. Tüm bunlar doğruysa ciddi bir krize gireceğiz ve bu krizin ne gibi sonuçları olacağını kimse bilmiyor" diye ekledi.



Kaynak: Sputniknews
Eklenme tarihi: 12.10.2018




Share |




YORUMLARINIZ




Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz


Adınız Soyadınız:
Başlık:
YORUMUNUZ:
Denizcilik mesleği ile ilgili ne düşünüyorsunuz
Çok güzel
Mecbur kalınca yapılacak bir iş
Zabit için iyi alt personel için kötü
Kesinlikle yapılmaz

Önceki Anketler
Kurumsal Üyelerimiz
 YANARTAS Travel A..
 KARYAT Karadeniz ..
 CEO Maritime Co.
 BOYBEYİ Denizcili..
 DEVAL Denizcilik
 EMSAN Denizcilik ..
 DOGRUYOL Gemi İşl..
 DALYA-H Shipping
 GRAND OCEAN
 AMATUSA Denizcili..
...


www.gemipersoneli.com   © Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır.  Kullanım Şartları  Gizlilik Prensipleri  İletişim