Gözetim sektörü katma değeri yüksek üretimin önünü açıyor
Alıcı ve satıcı arasındaki sözleşmede, sözleşmeye konu olan malın belirtilen özelliklerinin bağımsız kontrolünü yapma, rapor veya sertifikalandırma hizmetlerinde öne çıkan gözetim sektörü katma değeri yüksek üretimin de artmasında önemli rol oynuyor.
Gözetim sektörünün gündeminde uzun süre yer alan Deniz Ticareti Gözetim Hizmetleri Yönetmeliği, 16 Aralık 2016 tarihinde yürürlüğe girdi ve yeni düzenlemeler getirildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın söz konusu yeni yönetmeliğiyle, deniz ticaretinin gerektirdiği her türlü gözetim hizmetlerinin yürütülmesine, gözetim hizmeti sunacak gerçek ve tüzel kişilerin yetkilendirilmesine, denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.
Öte yandan Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan diğer mevzuatlar ile deniz ticareti kapsamında tehlikeli yük ve yükleme emniyeti bakımından tehlike arz eden yüklerle ilgili gözetim faaliyeti yapacak olan gözetim şirketleri için ilave şartlar getirildi. Bu yönetmeliğin, orta ve uzun vadede sektörü daha rekabetçi bir yapıya kavuşturacağı öngörülüyor. Fakat, getirilen yeni düzenleme ve yönetmeliklere rağmen artan taşeronlaşma faaliyetlerine ve haksız rekabete dikkat çeken sektör temsilcileri, denetimlerin artırılması talebinde bulunuyor.
Firmalara yeni yükümlülükler getirdi
Söz konusu yönetmeliğin özellikle denizcilik alanının düzenlemesine yönelik olarak çıkarılmasının nedeni ise ihracat faaliyetlerinin ağırlıklı olarak liman ve kıyılarda yürütülüyor olması. UDHB yönetmelik kapsamında özellikle limanlarda yaşanan yetki kargaşası, sahada görev yapan denetçi, denetmen, saha görevlisi, deniz görevlisi gibi isimlerin yetki belgeleri, görevleri, sorumlulukların yanı sıra firmalara yönelik yeni kıstas ve yükümlülükler getirdi.
Yönetmelik limanları yeniden düzenliyor
Uzmanlar, 2017 ve 2018 yılında yeni yönetmeliğe uyum süreci yaşandığını dile getiriyor. Gözetim kuruluşları söz konusu süreçte özellikle deniz ve ulaşım alanında yürürlüğe konulan Deniz Ticareti Gözetim Hizmetleri Yönetmeliği’nin belirlediği kıstas ve şartlara uyum sağlamaya çalıştı. Sektörde uygulamaya konulan yönetmeliğe ilişkin faaliyetler etkin şekilde sürdürülürken, akreditasyon sürecinin de paralel şekilde gelişim gösterdiğinin altını çizen uzmanlar, özellikle ihracat kanalının önemli bir ayağını oluşturan denizcilik alanında yürürlüğe konulan uygulamaların limanlarda yeni ve kapsamlı bir yapının ortaya çıktığına vurgu yaptı.
Sektör temsilcileri, söz konusu yönetmelik kapsamında gündeme gelen bir diğer konu olarak; Kargo Nakil Birimlerinin (CTU-Cargo Transport Unit) kontrol ve sertifikalandırması gibi yeni faaliyet alanlarında yurtiçi dolaşım ve limanlara giriş/çıkış yapan konteyner/araç gibi yüklere yönelik gözetim faaliyetlerinin iş hacmini artırmaya başladığını söylüyor. Bununla birlikte, piyasadaki belirsizliğin 2019 yılı ve sonrasına yönelik iş süreçlerine yönelik tahminleri zorlaştırdığı da vurgulanıyor.
Öte yandan gözetim faaliyetleri açısından kritik öneme sahip akreditasyon standardının TS EN ISO/IEC 17020 standardı olduğunu hatırlatan uzmanlar, yurt genelinde akredite gözetim faaliyetleri ulusal ve uluslararası mevzuata uygun olarak yapıldığını belirtti. Akreditasyon sürecinde, firma tarafından hazırlanan yönetim sistemi ve teknik faaliyetlere yönelik dokümantasyonun akreditasyon standardı ile ulusal ve uluslararası kurallara uygunluğunun kontrol edildiğini anlatan sektör temsilcileri, dokümantasyonla sahadaki uygulamanın uygunluğuna vurgu yapıyor. Ayrıca firmada görev alan personelin; icra edilen hizmet açısından uygun yetkinlikte olup olmadığı, kullanılan ekipman ve cihazların kullanım amacına uygunluğunun denetlendiğini belirten firma sahipleri, bu kapsamda uluslararası normlara göre hareket edildiği bilgisini paylaştı.
Hizmet kalitesi için mesleki örgütlenme önemli
Sektörde TÜRKAK tarafından yürütülen denetim faaliyetlerinde yer alan denetçi ve teknik uzman niteliğindeki kişilerin konularında bilgili, uygulama tecrübesine sahip olduğu değerlendirmesi yapan sektör temsilcileri, söz konusu denetçi ve uzman kadroların TÜRKAK yönetim sistemi ve standartları çerçevesinde ulusal ve uluslararası yasa ve yönetmelikler konusunda yeterli donanıma sahip olduklarını belirtti. Ancak yine de sektörde verilen hizmetin kalitesinin yükseltilmesi yönünde mesleki örgütlenmelerin dışında firmaların da eğitim konusunda hassasiyet gösterdiklerine vurgu yapıldı.