Batmayan gemi mümkün olabilir !
Titanik için batmaz diyorlardı battı. Bu sefer hiçbir geminin batmayacağı teknolojinin geliştirilmesiyle, gemilerin batmaması sağlanacak gibi görünüyor. İşte, süperhidrofobik hayvanların incelenmesiyle oluşturulan "batmaz metal" teknolojisi...
3000 yolcu kapsiteli devasa gemi RMS Titanik batmadan 4 gün önce, 10 Nisan 1912’de İngiltere’nin Southampton limanından New York’a gitmek üzere ayrılmıştı. Gemi o kadar muazzam görünüyordu ki, görenleri büyülüyordu.
Dönemin son teknolojisi olan gemi, insanların gözünde o kadar “ilahi” boyutlarda görülüyordu ki, bu onları kibre sürükleyip, meşhur sözü söyletmişti.
"Bu gemiyi tanrı bile batıramaz" dediler ilk seferinde battı !
Southampton limanından ayrıldıktan 4 gün sonra, 14 Nisan 1912’de Kuzey Atlantik açıklarında bir buzdağına çarpmasıyla batmasıyla batan gemide 1500’ün üstünde insan hayatını kaybetti. “Tanrının bile batıramayacağı” gemi saatler içinde okyanusun dibini boylamıştı.
ABD’nin saygın üniversitelerinden biri olan Rochester Üniversitesi’nin Ar-Ge uzmanları, ne kadar zorlanırsa zorlansın yüzmeye devam eden ve delinse dâhil alabora olmayan, “batmayan metal” yaptılar.
Bill & Melinda Gates Vakfı, ABD Ordusu Araştırma Ofisi ve Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edilen proje Ar-Ge uzmanları, batmayan metalin nano ölçeklerde hava kabarcığı hapsetmesine izin veren dizaynı sayesinde metal kendini her daim yüzeye itiyor. Rochester Üniversitesi’nde Optik ve Fizik Profesörü olan Chunlei Guo, “ACS Applied Materials ve Interfaces” dergisinde yayımladığı açıklamasında, “batmayan metalin” gemilerde kullanımı ile gemilerin batma ihtimali neredeyse tamamen ortadan kalkacak.
Guo makalesinde, çok yönlü süperhidrofobik yüzeylerle hava hapsedilebileceğini ve bu sayede yüzer-batmaz aygıtlar oluşturulabileceğini, batmayan gemiler yapılabileceği yazıyor.
Guo’nun Rochester Üniversitesi laboratuvarında ürettiği malzeme, tüm bu özelliklere sahip süperhidrofobik bir metal olarak işlem görüyor.
Örümceklerden ve karıncalardan ilham aldılar
Bilim insanları, “batmayan metali” örümcek, ateş karıncası gibi süperhidrofobik hayvanları gözlemleyerek icat etti. Bu hayvanlar, hava kabarcıklarını yakalayan ve kendini su yüzeyine iten morfolojik yapıya sahip. Örneğin; argironeta su örümceği, süperhidrofobik bacakları ve karınları hava ile dolarak alabora olmadan yüzeye kendilerini iterler; ateş karıncası ise süperhidrofobik gövdeleriyle havayı hapsederek bir çeşit “sal” yapıp suyun yüzeyinde kalıyorlar.