Denizcilik sektöründe kadın olmak
Denizcilik öğrencisi bir kadın, kadın denizcilerin yaşadıklarını yazdı.
Denizcilik mesleğinde yapılan tüm konuşmalarda gemilerden söz edilirken kadın olduğuna dair tabirler kullanılır. Gemiler neden kadın olarak adlandırılır? Amiral Nimitz’in bu soruya cevabı şu şekilde:
- Gemilere bakımı ve idamesi için çok para harcanması.
- Etrafında sürekli koşturan erkeklerin bulunması.
- Onu yönetmek için tecrübeli bir erkeğe ihtiyaç duyulmasıdır.
Son maddeye kıyasla bu mesleği icra eden ve edecek kadınların deneyimlerinden yola çıkarak bu soruya cevabımız: “Evet gemiler kadın olarak adlandırılır çünkü toplumumuza yerleşmiş bütün kadın sorunlarını yük alıp, sefer yapmak; batmamak için her açıdan mücadele etmek hummalı bir iştir.”
Bizler de geleceğin kadın denizcileri olarak yukarıdaki algıları tartışmak üzere okulumuzda bir etkinlik düzenledik. Deniz ulaştırma işletme mühendisliği ve gemi makine işletme mühendisliği bölümlerini bitirecek olan arkadaşlarımız tecrübelerini, staj anılarını bölüme yeni başlayan arkadaşlarımıza aktardı. “Gemide kadın olmanın dezavantajını gördünüz mü?” “Cinsiyetinizden dolayı staj bulmakta zorlandınız mı?” “Size herhangi bir işi vermedikleri oldu mu?” gibi sorular etkinliğin baş tacıydı diyebiliriz.
Tersane stajı yapan bir arkadaşımız, sahada tek kadın olduğunu, hal böyle olunca iş yaparken bütün gözlerin üzerinde olduğunu aktardı. Hem uzun hem kısa staj yapan arkadaşlarımızın anıları ve tavsiyeleri tüm katılımcıların kafasında yer etmedi değil:
- “Stajımın bir döneminde gemide 4 kadındık, gemide fotoğrafımızı çekip kendi aralarında dedikodu yapıyorlardı. Bu durumda doğru düzgün soru bile soramaz oluyordum. İlk stajım o kadar kötü geçmişti ki meslekten soğuyup yapmamayı düşündüm; ancak ikinci stajım gayet iyi ve verimliydi. Stajın iyi geçmesi demek, kumar oynamak demektir tabirini makine stajyeri olarak kendi stajlarımda görmüş oldum.”
- “Stajlarım hep kendimi kanıtlamakla geçti. Sen kızsın yapamazsın deyip hiçbir şeye dokunmama izin vermiyorlardı, bazı zabitlerin yakın davranması ise cabası. Hiçbir şey öğrenmeden karaya dönmemek ve karakterimi ezmelerine izin vermemek için kendimi kanıtlamam gerekti. İlkelerimi tek tek gösterip bunlara göre tavrımı takındım. Beni ayakta tutan; gemideki herkese iş yapabileceğimi göstermek oldu.”
Arkadaşlarımızın staj anılarından, okul yaşantısına; sektördeki sınıf ve cinsiyet algılarından, bunların çözümüne kadar geniş bir perspektifi içinde barındıran etkinliğimizin katılımcıları için denizcilik sektörü daha somut sorunlara karşı mücadele hırsı düne kıyasla daha hiddetli diyebiliriz.
Herkesin birbirine rakip olduğuna, sadece en başarılı olanın ayakta kalabileceğine, iş bulabileceğine inandırılmak istenen bir okul ve sektördeyiz. Bir avuç insan dışında herkes nasıl bir adım daha öne geçerim derdinde. Durum bu olunca çevrenizde size yol gösterecek, yardımcı olacak insanlar bulmak çok zor oluyor. Karşılarına çıkan sorunları birlik ve beraberlik sayesinde daha etkili bir şekilde çözüme kavuşturacağına inanan, kendilerini insanları bilinçlendirmeye adamış ve dayanışmanın esas olduğu bir topluluk olan GENÇ GEMİMO’nun düzenlediği, aklımdaki sorulara cevap aradığım ve benim için fazlasıyla verimli geçen bir toplantıydı. Bu yolda bir kadın olarak yürümek demek endişenin ve sorulacak soruların iki katına çıkması demek. Endişelerimizi ve sorularımızı dinleyen, fikirlerini söyleyip deneyimlerini bizimle paylaşan bu tecrübeli kadın denizcilere yürüdüğümüz bu karanlık yolda bize bir nebze de olsa ışık olmaya çalıştıkları için minnettarım.