Kerç Boğazı’nda yaşamını yitirenlerin aileleri adalet istiyor
Kerç Boğazı’nın Rusya kıyısında meydana gelen gemi yangınından sonra gemiyi alan şirketin, haciz kararının bozulması için açtığı davanın duruşması yarın görülecek.
Kerç Boğazı’nın Rusya kıyısında meydana gelen gemi yangınında yaşamını yitiren Erdoğan Çetinok’un kardeşi Hülya Çetinok adalet istediklerini vurguladı.
21 Ocak 2019 tarihinde Tanzanya bayraklı oldukları ifade edilen ‘Candy’ ve ‘Maestro’ isimli gemiler arasında LPG transferi yapılırken kısa süre sonra patlama ve ardından yangın çıktı. Olayda, gemilerden biri tamamen alev topuna dönüşürken, mürettebat canını kurtarabilmek için denize atladı. Olayda toplam 14 kişi hayatını kaybederken 12 kişi ise kurtarıldı. Gemilerde bulunan mürettebattan 16’sının Türkiyeli olduğu açıklanırken 4 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi ise halen kayıp.
Patlamanın meydana geldiği Candy gemisini Şimşekler Gıda Gemi Sökümü isimli tersanenin almasıyla birlikte ailelerin haciz koydurduğu gemilerdeki kararın bozulması için şirket dava açtı. 27 Kasım Çarşamba günü İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülecek dava öncesi Erdoğan Çetinok’un kardeşi, Kerç Boğazı Platformundan Hülya Çetinok ile konuştuk.
Olayın ortaya çıktığı ilk saatlerden itibaren mağdur ailelerine şirket yöneticilerinden taziye mesajı dahil hiçbir bilgilendirme yapılmadığını ifade eden Çetinok, gemilerin konumlarını kara istasyonlarına yansıtan Automatic Identification System’in (AIS) LPG transferi sırasında her iki gemide de devre dışı olduğunu öğrendiklerini dile getirdi. Çetinok, bu durumun Uluslararası Denizcilik Örgütü kurallarının açık bir ihlali ve suç olmasının yanında, kurtarma ekiplerinin bölgeye geç erişmesine sebep olduğunu söyledi.
"BİRÇOK KURAL İHLALİ TESPİT EDİLDİ"
Yaşanan olayla ilgili mesleki ve teknik ihmallerin çok fazla olduğunun altını çizen Çetinok, “Tüm gemiler için emniyetli işletme zorunluluğuna dair bir kod olan ISM’nin (International Safety Management) güvenli çalışma ve seyir ortamı amacıyla düzenlenmiş birçok kuralının ihlal edildiği tarafımızdan tespit edilmiş ve bu durumun halihazırda şirketin ve gemilerin siciline işlenmiş olduğu bilgisine erişilmiştir. Uluslararası gemi bilgi erişim sitesi olan “EQUASIS”den bakıldığında, söz konusu gemilerin daha önceki liman denetimlerinde (Port State Control) teknik yetersizlik, yangınla mücadele ekipmanlarının çalışmaması gibi birçok nedenden ötürü tutuklandığı görülmektedir. Aynı sitede, şirketin bu durumu çözmek için eksiklikleri gidermek yerine, evrak sahteciliği yaparak gemileri başka isimle sefere kaldırma yoluyla fiili bir durum yarattığı görülmektedir” dedi.
BAKANLIK DENETİMLER YAPILMADI DEDİ
“Bu patlamadan kurtulan gemi personellerinin savcılığa verdikleri yazılı ifadelerinde; o gün Karadeniz’deki elverişsiz hava ve deniz koşulları nedeniyle transfer operasyonunun ertelenmek istendiği ancak şirketten gelen baskılar nedeniyle denizcilerin göz göre göre bu ölümcül operasyona zorlandığı bilgisi geçmektedir” diyen Çetinok, LPG transferi sağlayan hortumların yıpranmış ve sızıntı yapacak düzeyde hasarlı olduğunu şirketin, 2 senedir bildirilmesine rağmen yüksek maliyet gerekçesiyle bu hortumların yenilememiş olduğunu söyledi. Aileler olarak şirketin avukatı ve yetkilileri olduklarını iddia eden kişiler ile şubat ayında yaptıkları görüşmeyi anlatan Çetinok, sundukları somut delillerin göz ardı edildiğini ve pazarlık yaparak mali karşılık koşuluyla olayın örtbas edilmek istendiğini dile getirdi. Çetinok, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’ın verdiği soru önergesi sonrası Ulaştırma Bakanlığının “Vefat edenlerin Türk olması sebebiyle T.C. devletinin bu olayla birinci dereceden ilgili devlet olmasına rağmen, gemilerin yabancı bayraklı olmasından ötürü gerekli denetimlerin yapılamadığı” cevabına da tepki gösterdi. Çetinok, “Bütün bu gelişmelerin ışığında, ailelerin avukatları aracılığı ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, savcılık yaptığı inceleme neticesinde armatörlerden Serkan Düzgören ve Erkan Düzgören’in ifadesini almaya gerek görmüş ancak bu şahıslar ifade vermeye gelmemişlerdir. Şu an haklarında yakalama kararı mevcut olup, kendilerine ulaşılamamaktadır” dedi. Çetinok, haciz koydurdukları Candy gemisinin İzmir Aliağa Şimşekler Gemi Söküm’e getirildiğini söyledi.
"ADİL VE HUKUKA UYGUN KARAR İSTİYORUZ"
Çetinok, “Candy gemisini tutuklanmadan önce satın aldığını iddia eden Şimşekler Gıda Gemi Sökümü isimli tersane, söz konusu haciz kararlarının bozulması için dava açmıştır. Dava dilekçesinde geminin patlamadan dolayı gemi vasfını yitirdiği iddia edilerek haciz kararının haksız olduğu ve kaldırılması gerektiği, ayrıca acılı ailelerin mahkemenin belirleyeceği oranda teminat ödemeye mahkum edilmesi istenmiştir. Yine Türk Ticaret Kanunu’nun 1320/a maddesine göre ödenmesi gereken teminatın, 1363/3 maddesi gereği alacaklılar için bir muafiyet hakkı tanıdığı açıktır. Ayrıca söz konusu mahkeme tebligatında, bu kazada evladını, kardeşini kaybeden ailelerin kötü niyetli olmakla suçlanması bizce hukuk ve insanlık adına utanç ve ibret verici bir durumdur. Üzerinden 10 ay geçen bir iş cinayetinin yaralarının sarılamamış olması, acılı ailelerin yargı hakkını sorgulayan, onları haksız ve ölçüsüz bir üslupla kötüleyen ve gemi sahipleriyle yakın ilişkiler içinde olduğu herkesçe malum olan tersane sahiplerinin açtığı söz konusu mahkeme 27 Kasım’da İzmir’de görülecek. Aileler olarak, devletin yüksek hakim ve savcılarını satın alarak mahkemede istediği doğrultuda sonuç alacaklarını iddia edenlere en sağlam dersin, yargı mensuplarının vereceği adil ve hukuka uygun kararlar olacağını düşünüyoruz. Kerç Boğazı’ndaki cinayetlere adalet istiyoruz” diye konuştu.