Atina, Türkiye'ye karşı dünyayı manipüle ediyor
Türkiye, Oruç Reis gemisinin, yeni bir sismik araştırma faaliyetinde bulunacağını bütün dünyaya koordinatları ile birlikte duyurdu. Yunanistan, algı yapmaya kalkıştı. Ankara, iddiaları reddetti: Türkiye kendi kıta sahanlığında faaliyet gösterecek.
Libya ile Kasım 2019’da imzaladığı Deniz Yetki Alanları Sınırlandırılmasına dair mutabakat muhtırasıyla “gaz çetesinin” oyununu bozan Türkiye’nin NAVTEX ilan ederek Doğu Akdeniz’deki kendi egemenlik alanında sismik araştırma ve sondaj çalışmalarını duyurması Yunanistan’ı panikletti. Atina, bölgede ‘yapay bir panik’ havası oluşturarak algı operasyonu yapmaya çalışıyor.
Türkiye’nin ikili anlaşmalardan doğan hakları ve BM’ye bildirilen kıta sahanlığı sınırları içinde Oruç Reis sismik araştırma gemisini Meis adası açıklarına göndereceğini tüm dünyaya koordinatları ile birlikte duyurdu. Bu gelişme üzerine harekete geçen Yunanistan, dünya kamuoyunu manipüle ederek, Türkiye’nin egemenlik alanlarındaki faaliyetlerini kendilerine saldırı yapılmışçasına bir hava oluşturmaya çalıştı. Atina’nın bu yolla başta AB ve ABD olmak üzere uluslararası camianın dikkati çekmeye çalıştığı değerlendiriliyor.
DIŞİŞLERİ: KENDİ KITA SAHANLIĞIMIZ
Yunanistan’ın, Oruç Reis’in faaliyet göstereceği alanlara ilişkin yaptığı asılsız açıklamalara ise dün Ankara’dan cevap geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy “Oruç Reis gemimizin araştırma yapacağı deniz alanı, ülkemizin BM’ye bildirdiği kıta sahanlığı sınırları ve 2012 yılında hükûmetimizce TPAO’ya verilen ruhsat sahaları içindedir. Söz konusu sahanın bir bölümünde Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemimiz esasen geçmiş yıllarda faaliyette bulunmuştu. Hâl böyle olmasına rağmen Yunanistan bu araştırma faaliyetimize itiraz ederek, araştırma sahasının kendi kıta sahanlığında olduğunu iddia etmiştir. Yunanistan bu iddiasını başta Meis olmak üzere, kendi ana karasından uzaktaki adalarının varlığına dayandırmaktadır. Yunanistan’ın bu maksimalist kıta sahanlığı iddiası uluslararası hukuka, içtihata ve mahkeme kararlarına aykırıdır” dedi.
ÇIKARLARIMIZI KORUYACAĞIZ
Yüz ölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2, Yunan ana karasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan Meis adasının 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı oluşturmasının rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez olmadığına dikkat çeken Aksoy “Bu nedenle Yunanistan’ın bu iddialarını reddediyoruz. Türkiye, bugüne kadar çeşitli vesilelerle her düzeyde dile getirdiği üzere Yunanistan’a diyalog çağrılarını yinelemekle birlikte, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarını müdafaa etmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
FIRKATEYN VE İHA'LAR KORUYACAK
Oruç Reis sismik araştırma gemisi, belirlenen bölgelerde araştırma yapmak için yola çıkmaya hazırlanıyor. Ağustos ayının ilk haftasına kadar hidrokarbon kaynakları arayacak olan Oruç Reis’e fırkateynler, savaş uçakları ve İHA’lar da eşlik edecek. Kuzey Afrika’da Osmanlı hâkimiyetinin kurulmasında önemli katkısı olan Oruç Reis’in adını taşıyan geminin bulguları doğrultusunda bölgeye sondaj platformu gönderilecek. Türkiye’nin NAVTEX ilan ettiği ve koordinatları paylaştığı bölgeye ise bu süre içinde herhangi bir gemi, denizaltı ve uçak giremeyecek.
***************** Türkiye'den jet cevap! F-16'lar, SİHA'lar ve 15 savaş gemisi bölge konuşlandı...
Türkiye Doğu Akdeniz’deki haklarını korumaya kararlı. Yunanistan, Meis Adası civarında sismik araştırma için görevlendirilen Oruç Reis’e karşı ordusunu alarma geçirince Türkiye’den karşı hamle gecikmedi. TSK, çatışma riskine karşı 15’e yakın savaş gemisiyle bayrak gösterdi.
Türkiye, uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanarak Antalya’nın bin 300 metre uzağındaki Meis Adası civarında sismik araştırma yapmak için NAVTEX ilan edince Akdeniz’de tansiyon yükseldi. Lozan’a aykırı olarak Meis Adası’nı işgal edip silahlandıran Yunanistan, Türkiye’ye engel olmak için karşı NAVTEX yayınlayıp ordusunu alarm durumuna geçirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri, olası bir çatışma riskine karşı 15’e yakın savaş gemisi, SİHA’lar ve F-16’larla bölgede bayrak gösterdi.
YUNAN ORDUSUNDA TATİLLER İPTAL EDİLDİ
Akdeniz’deki çalışmalarını uluslararası hukuka uygun olarak devam ettiren Türkiye, önceki gün Meis ve Rodos arasında kalan bölgede sismik araştırma yapmak için Navtex ilan etti. 21 Temmuz-2 Ağustos tarihleri arasında geçerli olmak üzere yayınlanan mesajda, bu bölgede Oruç Reis, Ataman ve Cengiz Han gemilerinin sismik araştırma yapacağı belirtildi. Bu Navtex’in ardından Yunanistan alarma geçti. Güney Kıbrıs’ta bulunan Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros, acil olarak ülkesine geri döndü. Tüm tatilleri askıya alıp orduyu ‘kırmızı alarm’ seviyesine geçiren Floros, “Kara, hava ve denizde gerektiğinde hakim olmayı hedefliyoruz” açıklaması yaptı.
15 GEMİ GÜVENLİ HALE GETİRDİ
TSK bu tehditler üzerine teyakkuza geçti. F-16’lar Meis Adası civarında alçak uçuş icra etti, İHA ve SİHA’lar da bölgede devriyeye başladı. Oruç Reis, Ataman ve Cengiz Han gemilerinin bölgeye hareketinden önce Deniz Kuvvetleri’ne ait 15’e yakın gemi bölgeye intikal ederek güvenlik önlemi aldı. Buna karşı Ege’de jet uçurmaya başlayan Yunanistan, Türkiye’ye karşı başka bir Navtex yayınladı. Deniz Kuvvetleri ise Yunanistan’ın ilanının geçersiz olduğunu, bölge ile ilgili Navtex’i sadece Türkiye’nin yayınlayabileceği belirtti.
4 KOLDAN DESTEK ARAYIŞI
Sahadaki yüksek tansiyon diplomasiye de yansıdı. Türkiye’deki Yunan Büyükelçiliği, Dışişleri’ne konuyla ilgili rahatsızlığını iletti. NATO ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde de konunun gündeme getirilmesi için girişim başlattı. Yunan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos da ABD Savunma Bakanı Mark Esper’i aradı. Yunan basınına göre Yunan Bakan “Hükümranlık haklarını kullanmaya ve kendimizi korumaya hazırız” dedi.
AB VE ABD YİNE ATİNA’DAN YANA
Resmi bir açıklama yayınlayan ABD Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye’ye duyurulan planları askıya alması ve bölgede tansiyonu arttıracak adımlardan kaçınması çağrısı yaptı. Almanya da gerilimde Yunanistan’a destek verdi. Atina’da bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Yunan Başbakan Kiryakos Miçotakis ile yaptığı görüşmede Yunanistan’a destek mesajı verdi. Miçotakis ise Türkiye’ye karşı yaptırım istedi. Ayrıca Yunan Başbakan’ın bugün ülkedeki tüm parti liderleri ile araya gelerek durum değerlendirmesi yapacağı ifade edildi. Öte yandan Yunan muhalefeti, hükümeti Türkiye’ye karşı pasif kalmakla suçladı. Eski Başbakan Aleksis Çipras, Türkiye’nin bölgeye 40 savaş gemisi gönderdiğini iddia ederek, “Miçotakis hükümeti çok pasif. Acil kriz masası kurulmalı” dedi.
YUNANİSTAN HAYAL ALEMİNDE
Türkiye’nin en son Ekim 2018’de bölgede araştırma yaptığını belirten emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “O dönem henüz kıta sahanlığı ilan etmemiş, Libya ile bir anlaşma imzalamamıştık. Bu nedenle de bölgede herhangi bir araştırma da yapılmadı. Libya anlaşmasından sonra bu bölgede ilk sismik araştırmamızı yapmış oluyoruz” dedi. Dışişleri Bakanlığı’nın bugünkü açıklamasında da çok doğru bir şekilde vurguladığı, Yunanistan’ın 10 binlerce kilometrekare kıta sahanlığı ile bir hayal aleminde yaşadığının göstergesi olduğunu aktaran Tümamiral Gürdeniz, şunları kaydetti:
NAVTEX SAVAŞI BAŞLADI
“Sorun da buradan kaynaklanıyor. Türkiye 29 Kasım 2019’da BM’ye kıta sahanlığını deklare ederek, ‘burası benim saham’ dedi. Aslında Türkiye üstüne düşeni yapmış olurken, Yunanistan’ın BM’ye resmen bildirerek ilan ettiği bir kıta sahanlığı da yok. Dolayısıyla Türkiye 1-0 önde.” Türkiye’nin sismik araştırma konusunda Navtex’ini Yunanistan’dan çok önce yayınladığını kaydeden Gürdeniz, şöyle devam etti: “Yunanistan bizim Navtex’e karşılık sahte bir Navtex yayınlayıp, adeta Navtex savaşı başlattı. Yunanistan iki tane uluslararası hukuka uygun hamleye karşılık, bölgede hukuksuzluk yaparak Türkiye’yi engellemeye kalkarsa, barış ve istikrarı bozan taraf olur.”
BAŞKA ÇARELERİ YOK
“Türkiye’nin bu gelişmeler karşısında hiç istifini bozmadan sismik araştırmalara devam etmesi gerekiyor. Yunanistan ilk ateş açan, güçle mukavemet eden taraf olursa, çok önemli bir uluslararası hukuk ihlali gerçekleştirmiş olur. Bu durum yaşanırsa her egemen devlet gibi Türkiye’nin de kendini savunma hakkı mevcuttur. Zaten BM, yalnızca saldırıya maruz kalındığında kendini savunma hakkı veriyor. Yunanistan’ın AB ve ABD kartlarını kullanmadan Türkiye ile masaya oturmak zorunda. İki ülke karşılıklı diplomasi masasına oturarak pazarlığa başlar. Zaten Türkiye’nin nihai hedefi masaya oturtmak olmalı. Yunanistan masayı reddettiği sürece Türkiye’nin kendi çıkarlarını korumaktan başka çaresi yok.”
MEİS ADASI HUKUKEN BİZİM
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Meis Adası civarında arama yapmanın Türkiye’nin hukuki hakkı olduğunu söyledi. Türkiye’nin 1923 Lozan Antlaşması ile Meis’in de aralarında olduğu 14 ada üzerindeki hakkını İtalya’ya bıraktığını ifade eden Yalım şunları kaydetti:
ORASI TÜRK TOPRAĞI
“2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1947’de Paris Anlaşması ile 12 ada İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verildi. Uluslararası anlaşmalar hukukuna göre bir anlaşmanın maddesi değişirse mutlaka taraf olan devletlerin tamamının ya da çoğunluğunun o değişiklikte imza atması lazım. Şimdi 12 ada Lozan’ın 15. maddesinde geçiyordu. Türkiye Lozan’da taraftı ancak Paris’te taraf değildi. Dolayısıyla burada gayri hukuki bir devir oldu. Hukuken Türkiye’nin onayı ve rızası olmadan böyle bir devir yapılamaz. İtalya 12 ada üzerindeki egemenlik haklarından vazgeçtiği zaman hukuken aslına rücû ediyor. Yani Türk toprağı olur. Şimdi buradan bakarsak Yunanistan’ın Meis Adası üzerinde egemenlik hakkı bile yok ki itiraz hakkı olsun. Bizim petrol arama ruhsatları da zaten Meis Adası’nın kara suları dışında. Bunu engelleyemezler. Yunanistan akıntıya karşı kürek çekiyor.”
ADALAR SİLAH DEPOSU
Lozan’da adaların silahsız olacağını ilişkin açık bir madde bulunduğunu vurgulayan Yalım, bu adalardan birisini de Meis adası olduğunu ifade etti. Ege’deki 23 adanın büyük kısmını cephaneliğe çevrildiğini aktaran Yalım, Yunanistan’ın Meis’te alay seviyesinde bir birlik ve küçük bir askeri havaalanı olduğunu ifade etti.