Tahliye sevinci
Bursa'nın Karacabey ilçesindeki Türkiye'nin tek tatlı su dalyanında yapılan 16 bin tonluk kum ocağı yolsuzluğu iddiaları ile ilgili haklarında bin 477 yıla kadar hapisleri talep edilen ve aralarında İstanbullu ünlü işadamı A.A.'nın da bulunduğu toplam 33 kişinin yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanıkların tamamı, ilk duruşmada tahliye edildi.
3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak vermek hırsızlık, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, bu örgüte üye olmak, şantaj ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından toplam bin 477 yıla kadar hapisleri talep edilen toplam 33 kişiden bugünkü duruşmada tutuklu olan 13'ü ifade verdi. Söz konusu aramaların yapıldığı yaklaşık 10 hektarlık alan için 2008 yılında Enerji Bakanlığı Maden Dairesi'nden ruhsat aldığını ifade eden ve davanın en önemli isimlerinden olan işadamı R.A., "Aldığımız bu ruhsata istinaden Bursa Valiliği'nden fatura ve sevk irsaliyesi aldık. Faaliyetimize başladık. Maden kanununa göre bize sınır değil, koordinatlar verilir. Ruhsatta belli bir bölge gösterilmez. Bu bölgenin dışına çıktığımız iddiasıyla bu kadar kişi çete oldu. Ruhsatını aldığımız alan dışından kum çıkarmamız söz konusu bile olamaz. Sahil güvenlik ekipleri birçok kum yüklü gemimizi Mudanya Savcılığı'na bildirdi. Savcılık bu soruşturmaların tamamına takipsizlik kararı verdi. Bakanlığın verdiği ruhsatın usulsüz olduğu yönünde ihbarda bulunulmuş. Bursaspor'un kombine bileti için yaptığım telefon konuşmasındaki bileti çıkartıp 2 bin lira rüşvet verdiğim yönünde değerlendirme yapılmış. Bir ruhsatın teminatı yaklaşık 400 bin TL'dir" dedi.
Marmara Denizi'ndeki tek işletme ruhsatın kendisinde bulunduğunu ifade eden R.A., "Kumu maden yaptım. Devleti buna ortak ettim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Jandarmanın oyunu, bir yalancı şahidin beyanıyla buralara kadar getirildim. Benim özel idare çalışanlarına menfaatim için rüşvet vermem de söz konusu bile olamaz. Eskiden beri tanıdığım il özel idaresi yöneticilerinden F.A.'nın hesabına bin TL borç para gönderdim. Kaldı ki bunu ruhsatım iptal edildikten sonra çocuğu hasta olduğu için yaptım. Rüşvet olarak göndersem hiç bunu valiliğin hesabına gönderir miyim?" diye konuştu.
İl Özel İdaresi Çevre Sağlığı Daire Başkanı Y.D.A., tutuklu işadamı R.A.'ya ait maden arama şirketine 2008 yılında Karacabey Boğazı'nda arama için ruhsat verildiğini belirterek, "Biz ruhsatı verdikten 5 ay sonra Tarım İl Müdürlüğü'nden Marmara Denizi'nde arama yapmanın yasak olduğuna dair bir mahkeme kararı gönderildi. Konuyla alakalı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne acilen cevap verilmesi için 3 ayrı yazı yazdık. Sonunda gelen cevap üzerine söz konusu maden işletmesinin ruhsatını iptal ettik. Ruhsat sahibi R.A. da bizi bakanlığa şikayet etmiş. Bunun üzerine avukatlarımızla yaptığımız toplantıların ardından R.A.'ya teminatını geri verip faaliyetine izin verdik Bu arada hakkımızda soruşturma açıldı. Müfettiş tasfiyesini istedi. Bunun üzerine yed-i eminlerin hepsine ihale için bilgi verdik. Ben 27 yıllık devlet memuruyum. Bugüne kadar 1 kiriş haksız menfaat almış değilim. Attığımız her adımı hukuk danışmanlarımızla istişare ederek yaptık. Görevimi kötüye kullanmak söz konusu bile olamaz" diye konuştu.
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri K.D. ise Çevre Sağlığı Daire Başkanı Y.D.A.'nın ifadesine katıldığını belirterek, beraatini istedi.
Tutuklu sanık R.A.'nın şoförü E.C., avukatı S.Ö. ve gemisinde meydancı olarak görev yapan N.E. de ihaleye fesat karıştırdıkları yönündeki iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Suçsuz olduğunu gözleri dolarak anlatan işçi emeklisi N.E., "Sahil güvenlik ekipleri kaçak kum çıkardığımız gerekçesiyle baskın yaptı. Ele geçirilen kumlar için evraka ben imza attım diye bu hallere düştüm. Sırf bir imza yüzünden tutuklandım. Evrakta benim imzam olduğu için de ihaleye katıldım. Ben cahilim, hiçbir şeyden anlamamama rağmen kaptanlar ihaleye gir dediği için ihaleye katıldım. Bu yüzden ailemle aram kötü oldu. Çok mağdurum tahliyemi istiyorum" dedi.
İl Özel İdaresi'ndeki maden yüksek mühendisi M.T. ve çevre yüksek mühendisi A.S.'nin yanı sıra gemi kaptanları ve kum işiyle uğraşan şirket sahipleri de haklarındaki iddiaları yalanladı. Kaptanlar, kum çıkarılması gereken koordinatlar dışına hava şartları sebebiyle dev geminin duramadığı için çıktığını vurguladı.
Örgüt lideri olduğu iddia edilen ve "11 ayrı ihaleye fesat karıştırmak, 5 kişiye rüşvet vermek şantaj, tehdit ve hırsızlık" suçlarından toplam 209 yıla kadar hapsi istenen ünlü işadamı A.A.'nın ise davaya katılmaması dikkat çekti.
Tıka basa dolan duruşma salonunda polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Mübaşirin susayanlara su dağıttığı salondaki davaya 4 saat sonra ara verildi. Mahkeme, sanıkların hepsinin tahliyesine karar verdi.
Ana Sayfa
Foto Galeri
Tahliye sevinci