Haliç Tersanesi müze oluyor
Osmanlı İmparatorluğu döneminde denizciliğin merkezi olan Haliç Tersanesi'nin “Denizcilik Müzesi”ne dönüştürülmesi gündemde.
Denizcilik Müsteşarlığı Müşaviri ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İdris Bostan, Haliç'in yüzlerce yıl denizyollarının güvenliğini sağlayan Osmanlı donanmasının üssü ve 16. yüzyıl Akdeniz dünyasında etkin 2 büyük tersaneden biri olduğunu söyledi.
Bugün Karaköy'den Kâğıthane'ye kadar uzanan tersanede, farklı dönemlerde gemi yapımı ve onarımı amacıyla binlerce kişinin çalıştığını anlatan Bostan, “Sahip olduğu yönetim binaları, gemi inşa tezgâhları, havuzları, malzeme depoları, sosyal tesisleri, tarihe geçmiş zindanı, cami, çeşme ve mezarlıkları ile sadece Haliç kıyılarını değil içerilere doğru bütün bir semti, denizci şehir haline dönüştüren bu kurumun tarihte oynadığı rolün dikkatle incelenmesi gerek” dedi.
Prof. Bostan, tersanenin tarihi önemini şöyle anlattı: “Bu ve diğer tersanelerde inşa edilen gemilerin oluşturduğu muazzam Osmanlı donanması, hemen her sene Beşiktaş'tan hareketle Akdeniz'e ve Karadeniz'e açılıyordu. Karadeniz, Osmanlı topraklarıyla çevrilmiş güvenli ticaret yapılabilen bir göl haline gelmişti. Akdeniz'de kurulan egemenlik sayesinde bütün Avrupalı ticaret gemileri ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun izni ile Akdeniz'de ticaret yapabiliyordu. Hint Okyanusu'na açılan Kızıldeniz ve Basra Körfezi'nde de benzer durum söz konusuydu. Bu konumu, çok güçlü bir deniz politikasına sahip ve bir deniz imparatorluğu amacı olan Osmanlıları Akdeniz coğrafyası merkezli dünyanın en etkin devleti yapmıştı.”
Prof. Dr. Bostan, Haliç'teki tersanenin, yaklaşık 500 yıldır gemi inşa sanayiinin merkezi olarak görev yaptığını ifade ederek, burada gemi sanayii bakımından 3 ayrı teknolojik döneme ait gemiler yapıldığını kaydetti. Bostan, burada kürekli dönemde kadırga ve benzeri türde gemilerin, yelkenli dönemde kalyon ve buharlı dönemde vapur makinelerinin inşa ve imal edildiğini anımsattı.
Binden fazla gemi inşa edilmiş
Tersanenin bulunduğu bölgenin tarihi özelliği olduğuna da değinen Bostancı, “Tersane-i Amire'de sadece 17. yüzyıl için yaptığım araştırma sonuçlarına göre, bir yüzyıl içinde binden fazla gemi inşa ve tamir edilmişti. Böyle önemli bir bölgede bugün de geçmişten günümüze intikal eden çok değerli yapılar bulunmaktadır. Bunlardan 3. Selim devrinden kalma havuzla birlikte 3 havuzun bulunduğu bugünkü Haliç Tersanesi bölgesi tarihi öneme sahiptir” diye konuştu.
Bostan, denizlerde egemen olmuş böyle bir devletin müzecilik kriterlerine uygun uluslararası niteliği olan bir müze ile temsil edilmesi gerektiğini dile getirdi. Bostan, bu kapsamda, Haliç Tersanesi'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) temsilcilerinin ön çalışmalarını yürüttüğü bir projeyle Denizcilik Müzesi'ne dönüştürülmesinin düşünüldüğünü söyledi.