Cezayir ‘Kaçak avlandın’ dedi üç Türk gemisine el koydu
Canlı orkinos ithalatı yaparken kaçak avlanmayla suçlanarak üç gemisine Cezayir tarafından el konulan Akua-Dem’in ortağı Hasan Şerefoğlu, “Politik bir kavganın kurbanı olduk” dedi.
Devlet davetiyle canlı orkinos ithalatı yapmak için Cezayir’e giden Türk şirketi Akua-Dem’in üç gemisine Cezayir tarafından el konuldu, üç armatör ve üç kaptana üçer yıl hapis cezası verildi. Cezayirli balıkçılarla iş anlaşması ve ithalat izni bulunan şirket, üç gemisi de avlanmaya uygun olmadığı halde kaçak avlanmak ve kaçakçılık yapmakla suçlanıyor.
Akua Group’un ortaklarından Hasan Şerefoğlu, tamamen yasal izinler çerçevesinde çalıştıkları Cezayir’de politik bir kavganın kurbanları olduklarını belirterek, “Daha önce bu iş gayrıresmi olarak başka firmalara veriliyordu. Bizim resmi yollardan iş yapmaya başlamış olmamız, gayrıresmi yolları kapattı” dedi.
Cezayir’den canlı balık ihracatı yapmaya iki sene önce başladıklarını, ilk sene hiç sorun yaşamadıklarını belirten Hasan Şerefoğlu 2009 Haziran’ında başlarına gelen olayı şöyle anlattı:
“Cezayir’de orkinos avı sezonunun başlamasından önce yerel balıkçılarla anlaşmalarımızı tamamlamıştık. Onlar avlarını yaptılar, av yasağının başlamasına üç gün kala balıklarını bize teslim ederek limana döndüler. Biz üç gemimizde kafeslere aldığmız balıklarla birlikte gümrük işlemleri için açıkta beklemeye başladık. Ertesi gün sahil güvenlik güçleri gelerek bize kaçak avlanma işlemi yaptı.”
10 gün süren sorgu
İlk 10 gün boyunca askeri yetkililer tarafından şiddetli bir sorguya tabi tutulduklarını söyleyen Şerefoğlu, suçu kabul etmeleri konusunda baskı gördüklerini ve Arapça yazılmış zabıtları imzalamak zorunda bırakıldıklarını kaydetti.
El konulan üç geminin de avlanmaya müsait olmadığını vurgulayan Hasan Şerefoğlu ancak mahkeme tarafından atanan sörveyin (gemi eksperi) gemiler için ‘avlanmaya uygundur’ raporu verdiğini ifade etti. İki kez hakimi değiştirilen mahkemede bu iki belgenin en önemli kanıtlar olarak gösterildiğini kaydeden Şerefoğlu, “Gemilerin av yapıp yapamayacağının tarafsız bir sörveyce yeniden tespitini istedik ama değerlendirilmedi” dedi.
5 Nisan’da sonuçlanan mahkemede, üç geminin kaptanları ve armatörleri olan altı kişiye üçer yıl hapis cezası verildiğini, üç gemiye de el konulduğunu ifade eden Hasan Şerefoğlu, alınan kararın politik kavgaların bir sonucu olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Bize Cezayir Büyükelçimizin de katıldığı toplantıda ‘İstediğiniz balıkçıyla çalışın, yazılı izine gerek yok’ diyen Bakanlık Müsteşarı ve karşılıklı ifadelerinde kendisiyle kavgalı olduğu anlaşılan Balıkçılık Genel Müdürü de hapis ve memuriyetten men cezası aldı. Bu da bize politik bir kavganın ortasına düştüğümüzü düşündürüyor.”
Hapis pahasına gideceğim
Cezayir kanunlarına göre davanın üst mahkemelerde iki kez daha görülme imkânı olduğunu kaydeden Hasan Şerefoğlu, Cezayir’deki mücadelesine sonuna kadar devam edeceğini söyledi. Aldığı hapis cezasının uygulanma olasılığına rağmen Cezayir’e giderek adli süreci yakından takip edeceğini belirten Şerefoğlu, “Haklı olduğumuz bir davadan kaçarak suçluymuşuz gibi görünmek istemiyorum” dedi.
Gemilerin değeri 4 milyon euro
Cezayir tarafından el konan üç gemiden birinin Akua-Dem’e ait olduğunu, diğer ikisinin ise başka şirketlerden kiralandığını belirten Hasan Şerefoğlu, bu olayın şirkete ciddi bir maddi külfet getirdiğini söyledi. El konulan kiralık iki geminin kiralarının ödemeye devam ettiklerini kaydeden Şerefoğlu, “Büyük bir iş kaybı da söz konusu. Ayrıca bu üç geminin bakımı ve güvenliği için dokuz personelimiz sürekli Cezayir’de bulunuyor” dedi. Şerefoğlu el konulan üç geminin toplam değerinin toplam 3.5-4 milyon euro civarında olduğunu açıkladı.
Gemipersoneli.com’un yorumu;
Biz bu firmayı, ortaklarını ve gemilerini çok yakından tanıyor, biliyor ve Cezayir’deki bazı güçler tarafından çıkar çatışması nedeni ile mağdur edildiklerinden eminiz.
Kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletir en kısa zamanda uğradıkları bu haksızlıktan kurtulmalarını temenni ediyoruz.