Türkiye dahil 45 ülkeden 2050’ye kadar denizcilikte sıfır emisyon hedefi
BM Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün Londra'da yapılan görüşmelerinde 37 ülke 2030 ve 43 ülke 2040 yıllarına yönelik için ek emisyon azaltma hedeflerinde ısrarcı olurken 13 ülke IMO'nun hedefinde herhangi bir artış yapılmasına karşı çıktı.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) iklim stratejisini iyileştirmek üzere Oturumlar Arası Çalışma Grubu Görüşmeleri için 20-24 Mart tarihlerinde İngiltere‘nin başkenti Londra’da bir araya geldi.
IMO, 2050 yılına kadar deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonları yarıya indirmeyi hedefliyor ve bu hedefi Temmuz 2023’e kadar artırmayı taahhüt ediyor.
Yapılan oturumlarda Türkiye de dahil olmak üzere 45 ülkenin 2050 yılına kadar denizcilik sektöründe net sıfır emisyon hedefini desteklediği açıklandı.
Geçtiğimiz ay, Uluslararası Havacılık Teşkilatı (ICAO) nezdinde 10 yılı aşkın süredir Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi olarak görev yapan Suat Hayri Aka, IMO’nun en üst düzey görevi olan IMO Genel Sekreterliği için Türkiye’nin adayı olarak belirlenmişti.
Toplantıda toplam 45 ülke, 2050’ye kadar sıfır emisyon hedefinin benimsenmesini desteklerken, giderek artan sayıda ülke de 2030 (37 ülke) ve 2040 (43 ülke) için ek emisyon azaltma hedefleri için ısrarcı oldu. Daha küçük, ancak ısrarcı 13 ülkeden oluşan bir grup ise IMO’nun hedefinde herhangi bir artış yapılmasına karşı çıkıyor.
IMO deniz taşımacılığı eylemi için en iddialı öneri ABD, Birleşik Krallık, Kanada ve yüksek iddialı Pasifik ülkeleri tarafından ortaya atıldı. Buna göre, denizcilik kaynaklı emisyonlarının yaşam döngüsü bazında 2008 baz yılına kıyasla 2030 yılına kadar en az yüzde 37 ve 2040 yılına kadar yüzde 96 oranında azaltılması çağrısında bulunuyor.
IMO: Deniz taşımacılığı sıfır karbon hedefliyor
Bu hedefler, Paris Anlaşması tarafından belirlenen 1,5°C iklim ısınma sınırı ile uyumlu Bilim Temelli Hedefler dekarbonizasyon yoluna dayanıyor.
Şu anda 2050 yılına kadar gemilerden kaynaklanan emisyonları sadece yarıya indirmeyi hedefleyen iklim stratejisini gözden geçirme sürecinde olan IMO, bu hedefi Temmuz 2023’te yapılacak zirvede artırmayı kabul etti. Müzakereler haziran ayında devam edecek.
Hangi ülke hangi pozisyonu destekliyor?
Şu anda ülkelerin denizcilik emisyonlarına ilişkin aldıkları tavır şöyle:
* 45 ülke ‘2050’ye kadar Sıfır’ seçeneğini destekledi: AB, ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Japonya, Fiji, Marshall Adaları, Solomon Adaları, Vanuatu, Meksika, Norveç, Bahamalar, Yeni Zelanda, Avustralya, Kiribati, Tonga, Panama, Cook Adaları, Türkiye.
* Ek 2030 hedefi lehine 37 ülke: AB, ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Fiji, Solomon Adaları, Marshall Adaları, Tuvalu, Kiribati, Tonga, Singapur.
* 43 ülke ek bir 2040 hedefi lehinde görüş bildirdi: AB, Birleşik Krallık, ABD, Kanada, Japonya, Fiji, Marshall Adaları, Solomon Adaları, Vanuatu, Meksika, Singapur, Norveç, Tuvalu, Tonga, Yeni Zelanda, Kiribati, Singapur.
* 13 ülke daha yüksek bir hedefe karşı çıktı: Birleşik Arap Emirlikleri, Arjantin, Ekvator, Çin, Hindistan, Bangladeş, Brezilya, Suudi Arabistan, Mısır, Uruguay, Peru, Rusya Federasyonu, Güney Afrika.
2030 ve 2040 iklim hedefleri belirsizliğini koruyor
Temiz Deniz Taşımacılığı Koalisyonu, IMO görüşmelerinin sonucuna ilişkin yorumlarını içeren bir basın bülteni yayımladı.
Açıklamada, “Ülkeler, temmuzda Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde yapılacak olan önemli iklim zirvesi öncesinde, 2030 yılından önce küresel deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonların azaltılmasını taahhüt etmeleri için BM üzerindeki baskıyı sürdürmelidir. Denizcilik ancak bu şekilde BM’nin küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlama hedefine ulaşabilir” ifadelerine yer verildi.
Deniz taşımacılığında karbon emisyonları azaltma hedeflerinin ele alınması kabul edildi
Son IPCC Sentez Raporu‘nun iklim değişikliğinin 1.5°C ile sınırlandırılmasının bu on yıl içinde tüm sektörlerde derin ve acil emisyon azaltımı gerektirdiği konusundaki uyarısını hatırlatan koalisyon, iklim değişikliğinin halihazırda doğaya ve insanlara zarar verdiğini ve insanlığın bunu sınırlandırmasının ve yaşanabilir bir gelecek sağlamasının tek yolunun acil eylem olduğunu vurguladı:
"IMO üyesi devletler IPCC’ye kulak vermeli ve acilen 2030 yılına kadar gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını yarıya indirmeyi ve 2040 yılına kadar sıfır emisyona ulaşmayı taahhüt etmelidir. Ayrıca, savunmasız devletler üzerindeki orantısız etkiler göz önüne alındığında, bu geçişin adil ve hakkaniyetli olmasını sağlamalıdır."
Ülkelerin ve sektörün, denizciliğin 1,5°C’ye uyumlu geçişini sağlamak için ihtiyaç duydukları tüm araçlara sahip olduğu kaydedilenn açıklamada, gemilerin enerji ve operasyonel verimliliğinin artırılması, yavaş seyir, elektrifikasyon ve rüzgâr destekli tahrik gibi tedbirlerle emisyonların bugünden üçte bir oranında azaltabileceğini belirtildi.
Koalisyon, şunları ekledi:
“IMO tarafından kabul edilen ve zaman içinde artan emisyon azaltımlarını teşvik eden bir yakıt sera gazı standardı ile birlikte en az ton başı 100 dolarlık sera gazı vergisi, sıfır emisyon teknolojilerinin geliştirilmesini finanse etmek ve iklim değişikliğinin etkilerini ele alma konusunda en savunmasız ülkelere yardımcı olmak için milyarlarca dolar yaratacaktır.”
Uzmanlar ne diyor?
Temiz Deniz Taşımacılığı Koalisyonu‘ndan John Maggs: “Türkiye’nin ‘2050’ye kadar net sıfır denizcilik’ kulübüne katılmasını memnuniyetle karşılıyoruz ancak bu tek başına küresel ısınmayı tehlikeli seviyelerin altında tutmayacaktır. Bunun için denizcilik de dahil olmak üzere tüm sektörlerden kaynaklanan emisyonların 2030’dan önce hızla düşmesi gerekiyor ve IMO’da üst düzey görevlerde gözü olan herkes en azından bu konuda taahhütte bulunmalıdır.
IMO’nun 2018’deki ilk sera gazı stratejisi ciddi bir şekilde hedefi ıskaladı ve denizcilikte iklim eylemsizliğiyle geçen beş yılın boşa gitmesine neden oldu. Tarihin tekerrür etmesine izin verilmemeli. Sadece 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedeflemek denizciliği 1,5°C’lik bir yola sokmayacaktır. ABD, Kanada, Birleşik Krallık, Pasifik ülkeleri ve AB gibi yüksek hırslı ülkeler, engelleyicilere karşı koymak için kalan zamanı kullanmalı ve nihai anlaşmanın 2030’dan önce gemi emisyonlarının yarıya indirilmesi için gerekli taahhüdü içermesi konusunda ısrar etmelidir. Bu yapılmadığı takdirde IMO yine başarısız olacaktır.”
Dünyanın en büyük deniz taşımacılığı şirketi de ‘sıfır emisyon’ kararı aldı
Seas At Risk‘ten Lucy Gilliam: “Suriye ve Türkiye’de yakın zamanda yaşanan trajik olaylar bize, yıkıcı depremlerden iklim değişikliğinin neden olduğu sel, deniz seviyesinin yükselmesi ve muson mevsimlerinin giderek şiddetlenmesi gibi aşırı olaylara kadar doğal afetlerin ne kadar yıkıcı ve öngörülemez olabileceğini gösteriyor. Türkiye’nin, dünyanın başka yerlerinde gelecekte yaşanabilecek felaketleri önlemek için deniz taşımacılığının iklim değişikliğindeki rolünü ele almaya başladığını görmek cesaret verici, ancak daha fazlasının yapılması gerekiyor. Türkiye, 2030 yılı için yüzde 50 emisyon azaltım hedefini desteklemelidir.
IMO’nun gemisini toparlaması gerekiyor. IPCC, iklim güvenliği için 2030 yılına kadar emisyonların yarıya indirilmesinin gerekli olduğu konusunda bizi açıkça uyarıyor. Emisyonları hızla aşağı çekmezsek, geri dönüşü olmayan devrilme noktalarına tehlikeli bir şekilde yaklaşıyoruz. Rotanıza rehberlik edecek net yol işaretleri belirlemeden bir yolculuk planlamaz mısınız? IMO delegeleri, hedefimize ulaşmak için net bir rota belirlemezsek neden hedefimize ulaşabileceğimizi düşünüyorlar?”
Transport & Environment’tan Faig Abbasov: “Bu on yılda net ve derin bir emisyon azaltımı içermeyen bir stratejinin 1,5°C ile uyumlu olduğu meşru bir şekilde iddia edilemez. Bu da 2030 yılına kadar en az yüzde 37 ila yüzde 50 oranında emisyon azaltımı anlamına geliyor. Avrupa’nın iklime karşı hassas ülkelerin yanında durma ve deniz taşımacılığı için bilime dayalı karbonsuzlaştırma yolunu benimseme konusunda ahlaki bir sorumluluğu var. 2050’ye kadar sıfır emisyon artık tek başına yeterli değil!”
Ocean Conservancy‘den Delaine McCullough: “Gelişmekte olan ülkeler, özellikle de en az gelişmiş ülkeler ve küçük ada devletleri, hem coğrafi konumları hem de iklim kaynaklı hava olaylarına yanıt vermek için sınırlı kaynaklara sahip olmaları nedeniyle iklim bozulmasından kaynaklanan orantısız risklerle karşı karşıya. Bu faktörler aynı zamanda sıfır emisyonlu deniz taşımacılığına geçişte daha yüksek maliyetlerle karşılaşmalarını ve buna tam olarak katılmakta zorlanmalarını daha olası hale getirmektedir. İklim krizine neden olmak için çok az şey yapmış olan bu uluslar ve halkları, denizciliğin emisyonları azaltması için 30 yıl bekleyemezler; IMO, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 50 ve 2040 yılına kadar yüzde 100 oranında azaltacak Paris ile uyumlu hedefler belirleyerek eşitlikçi bir geçiş sağlamalıdır.”
Pacific Environment’tan Jim Gamble: “Bilim net: herkes için yaşanabilir, sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için kaybedecek zamanımız yok. Bu da okyanus taşımacılığının 2030 yılına kadar emisyonları yarıya indirme ve 2040 yılına kadar yüzde 100 sıfır emisyona geçme hedeflerini hızlandırması gerektiği anlamına geliyor. Denizcilik endüstrisi, kirletici gemilerle malları dünyanın dört bir yanına kârla taşırken, bunun maliyetini savunmasız uluslar üstleniyor. Gemiyi tersine çevirmenin ve denizcilik sektörünü fosil yakıtlardan sonsuza kadar kurtarmanın zamanı geldi.”
Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
Kurumsal Üyelerimiz
NİKEL Denizcilik
DENİZ Destek
ECE Gemi İnşaa
MFS Line
DOĞRUYOL KARDEŞLE..
MUÇO Yatçılık San..
GEMPO
EFEMAY Denizcilik..
EGE KUMANYA
ALEV Deniz Taşıma..
...