Deniz çalışanlarından yeni düzenlemeye itiraz
Deniz işçilerinin hak kayıplarına ve mağduriyetlerine kulak tıkayan iktidar, şimdi de işçiden haraç kesmeye hazırlanıyor.
Ağustos ayında değişen 'Gemiadamları ve Kılavuz Kaptanlar Yönetmeliği' ile, işçilerin isteğe bağlı olarak ödediği sigorta primleri, 'gerekli görüldüğü takdirde' zorunlu kılınacak. Genel sağlık sigortasından muaf olan deniz işçileri, terfi edebilmek ve gemilerde çalışmaya devam edebilmek için kendi primlerini ödemeye mecbur bırakılacak.
Düzenleme, emeklilik hakkı dahi bulunmayan işçilerin tepkisini çekti. Deniz İşçileri Platformu, yönetmeliğin iptali için Danıştay’a başvuru yaptı. MayDay dergisi yazarlarından Deniz İşçileri Platformu üyesi Taylan Fikret, yapılan başvuruyu BirGün’e anlattı.
Fikret, sorunların sermaye ve iktidar ortaklığından doğduğunun altını çizerek “Denizciler çalıştıkları gemilerin bayrağına göre hukuk kurallarına tabi oluyor. Türkiye bayraklı gemi, işverenin vergi ödemek istememesinden dolayı dünya ortalamasının çok altında. Ancak Türkiyeli çok fazla işçi denizci olarak çalışıyor. Bu işçilerin her biri, Türkiye bayraklı gemide iş bulamıyor. Yabancı bayraklı gemilerde çalışan işçiler, SGK kapsamına alınmıyor. Emeklilik için prim, sağlık sigortası da yabancı bayraklı gemilerde çalışan işçiler için söz konusu değil” dedi.
ARMATÖRE OFF-SHORE, İŞÇİYE HAK GASBI
Fikret, Danıştay’a yapılan başvurunun hukuki açıdan da sonuç vermesini beklediklerini belirtti. Platform avukatlarının yaptığı başvuruyu anlatan Fikret, “Deniz işçileri, terfi ve çalışmalarının devamlılığını sağlayacak ehliyetleri için deniz hizmetlerini saydırmak zorunda. Bu işlem, kaptanların mühürlü onay belgesi ve iş akdi ile yapılabiliyordu. Yeni yönetmelikle bu sisteme, ‘İdare uygun görürse isteğe bağlı sigorta priminin zorunlu olarak ödenmesi’ maddesi eklendi. Öncelikle bu ‘uygun görülmesi’ halinin neleri, hangi şartları kapsadığı belirsiz. Bu da hukukun belirliliği ilkesine aykırı” diye konuştu.
Yönetmeliğin ciddi hak kayıplarına neden olacağının altını çizen Fikret, “Yabancı bayraklı gemilerde çalışan işçiler, Türkiye’de sayılmadığından genel sağlık sigorta priminden de muaflar. Ancak bu düzenlemeyle, işçiye her ay en az 6 bin liralık bir prim ödetilebilecek. İsteğe bağlı olan bu primin zorunlu hale getirilmesi, işçinin de menfaatine aykırı, güvencesizlik ve belirsizlik yaratan bir durum. Yönetmelik düzenlemesi, primleri işverene değil, işçiye yüklemeye çalışıyor. OVP’nin, iktidarın ekonomi politikalarının işçi aleyhine uygulamaları burada da açıkça görülüyor. Bu tamamen işçiden haraç kesmektir. Armatörlere sigortayı zorunlu kılamayan iktidar işçiyi hedefe koyuyor. Gemi filoları olan patronlar, off-shore şirketlerle vergi kaçırırken krizin faturası bir kez daha işçiye kesilmeye çalışılıyor. Patronların hukukun arka kapılarını kullanması gibi iktidar da aynı yöntemi izliyor” dedi.
‘YIPRANMA’ YOK İHMAL VE ÖLÜM VAR
Bundan sonra da mücadelelerinin süreceğini söyleyen Fikret, yıpranma payına da dikkati çekti. "Yıpranmıyoruz, ölüyoruz" diyen Fikret, şöyle konuştu: “Bize göre bu düzenleme bir yoklama hamlesidir. Deniz işçileri de birleşik mücadele ile buna ses çıkarttı. Platform olarak Danıştay’a başvurumuzu yaptık. Bunun bir an önce iptal edilmesini istiyoruz. Diğer haklarımız için de mücadele etmeye devam edeceğiz. Bunlardan biri de 2008’de bizden çalınan yıpranma payıdır. Gemide çalışmanın ‘ağır bir iş’ olmadığını iddia ederek elimizden alınan aslında devasa bir kayıp. Patronlar, armatörler yüzemez haldeki, adeta yüzer tabut olan gemileri denize çıkarıp işçinin katledilmesine sebep oluyorlar. Platform olarak da koşullarımız ve haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz.”