Tuzla'da ölüm göz göre göre geldi!
Tersanede vinççi yerine meydancının kullandığı vinç düştü, emniyet kemeri olmayan taşeron işçi öldü. 136. iş kazasının adresi, soru önergelerinde 'teşvik' soran milletvekili Torlak'ın ailesine ait tersaneydi.
Tuzla’da bu kez de MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak’ın ailesine ait Torlak Tersanesi’nde bir kaza meydana geldi. Taşeron işçi Nurettin Bingöl, dün sabah bir geminin bodrosunu yıkamak üzere vinç sepetine yerleşti. Ancak vinci, bir operatör değil, meydancı kullanıyordu. Vincin kolu kaldırılırken, dengeyi sağlayan halatları aşağıdaki demirlere takılıp kopunca, Bingöl, içinde bulunduğu vinç sepetiyle birlikte yere çakılıp öldü. İddiaya göre Bingöl, kendisini vince bağlayan bir emniyet kemeri bulunsa, ölmeyecekti. Bingöl, bu yılki beşinci, sektörün toplamda 136. kaybı oldu.
DİSK’e bağlı Liman, Tersane, Gemi Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Sekreteri ve İş Güvenlik Uzmanı Hakkı Demiral ile Nurettin Bingöl’ün kayınbiraderi Selçuk Kayacı’nın verdiği bilgiye göre; Torlak Tersanesi’nde faaliyet yürüten Çağdaş Gemi adlı taşeron firmada raspacı olarak çalışan Bingöl, 15 Temmuz sabahı saat 05.00’te bir geminin bordosunu tazyikli suyla yıkamak için vince bindi. Ancak vinci operatör değil, nedense meydancı kullanıyordu. Vinç kaldırılırken halatları aşağıdaki demirlere takılıp koptu. Halatın kopmasıyla Bingöl, içinde bulunduğu sepetle yere çakıldı ve öldü.
Demiral’a göre, Bingöl’ün sepet içerisinde emniyet kemeri takması gerektiği halde, ya kemeri bulunmadığı ya da kemer verilmediği için ölüme zemin hazırlandı. Kayacı da eniştesinin zaman zaman güvenlik koşullarından yakındığını belirterek, “Tersanelerde disiplin, emniyet yok. ‘Her gün birileri ölüyor’ diyordu” dedi.
Bu yıl beşinci...
Niğdeli Nurettin Bingöl, bu yıl Tuzla’da üçüncü, sektörde beşinci kayıp oldu. Bu yılki ilk iki ölüm, Tuzla’da değil, Yalova tersanelerinde meydana geldi. 23 Mart’ta Cemre Tersanesi’nde 26 yaşındaki Sinan Turhan, 5 Nisan’da Necdet Kalkavan Tersanesi’nde 36 yaşındaki montajcı İsmail Çakır öldü.
Tuzla’da bu yılın ilk ölümü 27 Mayıs’ta ASTAŞ Tersanesi’nde yaşanmıştı. Vinçle kaldırılmak istenen kızağı ‘elle itmeye’ çağrılan 23 yaşındaki Metin İnanır, devrilen vincin altına kalıp öldü. Selay Tersanesi’nde, 16 Haziran’da 60 yaşındaki kadrolu işçi Mehmet Tağrikulu, tonlarca ağırlığın, üzerine devrilmesiyle kaybedildi.
Önergelerde hiç iş güvenliği konusu yoktu
Bingöl’ün öldüğü Torlak Tersanesi, Temmuz 2007’de MHP’den İstanbul Milletvekili seçilen Durmuşali Torlak’ın ailesine ait. Torlak, milletvekili olmadan önce Torlak Tersanesi ve Torlak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüttü. Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeliği, Gemi İnşa Sanayicileri Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Milletvekili seçildikten sonra şirketi aileye devretti. Gruba bağlı Torgem Tersanesi de Torlak’ın kuzeni olan Kenan Torlak’a ait. Her iki tersanede 2002 yılından bu yana 10 işçi öldü.
Torlak, seçildikten sonra tersaneler konusunda sessizliğini uzun süre korudu. Radikal’e 5 Eylül 2008’de yaptığı açıklamada, iş kazalarını tersanelerin küçülmesine, işçilerin yan yana çalışmak zorunda kalmasına ve hava sıcaklığına bağlıyor, “Bu, kazadır. ‘Neden Tuzla’ derseniz fikir beyanında bulunamayacağım. Elektrik konusunda bir şey diyemem. Havalar sıcak. ‘Kaskını, eldivenini giy’ dersin, işçi ihmal edebilir.” diyordu.
Torlak’ın bu süreçte Meclis’te verdiği soru önergelerinde ise konu ölümcül kazalar değildi. Önergelerinde, devletten sektöre ve patronlara ‘destek’ bekliyordu:
23 Ocak 2008: Dört soru önergesi birden verdi. İlkinde tersanelerin kapatisitelerini artırmak maksadıyla koster inşaasının desteklenip desteklenmeyeceğini sordu. İkincisinde; LPG ithalatının yüzde 80’inin yabancı gemilerle yapıldığından yakınıp ‘armatörlerimizin’ filolarında LPG gemisi bulundurmaya özendirici tedbir almasını istiyordu. Üçüncüsünde sorusu şuydu: “Mevcut tersanelerimizin kapasitelerini artırma konusunda devlet desteği verilmesini düşünüyor musunuz?” Dördüncü önergesinde, “Mevcut elektrik santrallarının bir veya birden fazlasını tersanecilere vermeyi düşünür müsünüz?” diye soruyordu.
5 Haziran: 2002’den beri Denizcilik Müsteşarlığı alanına giren kaç ihale yapıldığını, kimlerin aldığını, Tuzla’daki kokunun nasıl giderileceğini sordu.
8 Temmuz: Yalova’da yeni tersane alanının sektörle ilgisiz ortaklıklara verilmesine tepki gösterip, “Bu oluşumdaki kaç firmanın tecrübesi olduğunu biliyor musunuz?” diye soruyordu. Diğer önergesindeyse; Tuzla’da yeni dolgu alanlarının yapılmasını eleştiriyordu.
27 Kasım: Batan ve karaya oturan kaç geminin yeddi emine alındığını ve akıbetlerini sordu.
16 Nisan 2009: “Gırgırla avlanmaya izin verirken ışıkla avlanmaya, trole izin verirken karidesin avlanmasına izin vermeyen karar ne derece doğrudur?
Ana Sayfa
Foto Galeri
Tuzla'da ölüm göz göre göre geldi!