Korsanlar tarafından kaçırılan FRİGİA gemisi personeli yurda döndü
Hint Okyanusu bölgesinde korsanlar tarafından kaçırıldıktan 128 gün sonra serbest bırakılan Malta bandıralı ''Frigia'' isimli yük gemisinin 2'si Ukraynalı, 19'u Türk 21 personeli İstanbul'a geldi.
Katar Havayolları'na ait uçakla Doha'dan gelen personeli, Atatürk Havalimanı'nda aileleri ve yakınları karşıladı.
Kaptan Ümit Savaş :
"Aç kaldık. Kurtlu ekmek yedik. Peksimet yaptık ekmekleri. Peksimetlerin içinden kurt çıktı. Beni dövdüler. Enseme vurdular. Çarkçıbaşının elini bağladılar yere yatırdılar. Gelibolu oraya geldi. Askeriyeyi yıpratmaya çalışanlar var. Askeriye kimse yıpratamaz. Allah razı olsun. Çok çok iyilik yaptılar. "
Geminin Çarkçıbaşısı Birol Kahraman:
" Normalde ekmek olmayınca peksimet yapılınca içinde sinekli böcek ekmek olabilir. 4.5 ay biz orada otelde değildik. Bir tişörtüm var. Pantolonum da çıktıktan sonra aldım. Pantolonumuz yoktu. Diş fırçamıza kadar aldık. Her şeyimizi aldılar. Gemiyi alan insanlar bizim iç çamaşırımızı da alackalar üstümdekini Umman'da aldım. Bu tişörtüm vardı Allah'tan yıkadm ve giydim. "
Mart ayında Hindistan'a bin deniz mili kala Somalili korsanlar tarafından kaçırılan yük gemisi Frigia'nın personeli 5 ay sonunda Türkiye'ye geldi. Gemi personelinin yakınları saatler öncesinden Atatürk Havalimanının Dış Hatlar Terminali önünde beklemeye başladı.
SEVİNÇ GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Geminin kaptanı Kastamonulu Ümit Savaş'ın yakınları "Denizcilerimizin Artık Esir Olmasını İstemiyoruz "yazılı bir pankart açtı. Kastamonu 'nun Ara ilçesinin gelen Savaş'ın yakınları da "Değerli Hemşerimiz Ümit Sava Geçmiş Olsun "yazılı bir pankart açtı. Geminin 1. kaptanı Ümit Savaş'ın eşi Nesrin Savaş "Şu an çok heyecanlıyım. Sekiz aydır ayrıydık. Dört aydır da bu talihsiz olay başımıza geldi. Serbest bırakıldıktan sonra görüşmemiz oldu. Çok kötü günler geçirmişler. Korsanların artık personele işkence yapmaya başladığını biliyorum. "derken Nesrin Savaş'ı eşi Ümit Savaş aradı. Savaş eşi Ümit Savaş'a telefonda, "Biz hepimiz seni bekliyoruz. İyiyim seni bekliyorum Tamam ağlamıyorum. "dedi. Telefonu kapattıktan sonra eşiyle neler konuştuğunu anlatan Savaş,
"Kesinlikle ağlamamamı söyledi.Bundan sonraki günler güzel olacak; ama tabii ki dört aylık uzun bir dönem. Her sabah acaba bugün kurtulacak mı her akşam bugün de olmadı diye düşündük. Bundan sonra hiçbir denizci aile bizim yaşadıklarımızı yaşamasın. Devletimizden yardım istiyoruz. Benim eşim dört ay boyunca sacın üzerinde yatmış. Biz sıcak yatağımızda yattık. Ben bugün itibariyle bunları sildim. "diye konuştu.
AİLELER SEVİNÇLE BEKLEDİ
Geminin ikinci kaptanı Tolga Toksöz'ün annesi Ayfer Toksöz de oğluna kavuşmadan önce duygularını gazetecilerle paylaştı. Toksöz,
"Anlatmak mümkün değil hele bir anne için. Ben düşünen bir anneyim. Çok zorlandım. Diyebilirim ki ömründen ömür gitti. "dedi. Oğluyla geminin serbest bırakıldığı 29 Temmuz sabahı konuştuğunu söyleyen Ayfer Toksöz, oğluyla ilk konuşmasında oğlunun iyi olduğunu ve kavuşacaklarını söylediğini kaydetti. Gemi personeli Yusuf Sevinç'in babası Ramazan Sevinç ise, çok mutlu olduklarını belirterek, "Görür görmez herkes gibi öpeceğiz seveceğiz. "dedi.
KAPTANIN ACEMİLİĞİNDEN YAKALANDIK
Kapıdan görünen ilk kişi geminin üçüncü kaptanı Osman Küçüknalbant oldu. Küçüknalbant kız kardeşi ve eşiyle kucaklaştı. Küçüknalbant "Çok mutluyum. "dedi. Kaptanın eşi Ayşegül Küçüknalbant ise, "Söylenecek birey yok. Şu Anda çok mutluyuz sadece. Buna da çok şükür "dedi. Küçüknalbant başına gelen olayın kaptanın acemiliğinden olduğunu söyleyerek, "Kaptanın acemiliğinden çok basit bir şekilde yakalandık. On dört tane gemi geçti sadece biz yakalandık. Bir yardım çağrısı yapıldı. Bu çağrının korsan çağrısı olduğunu biliyorduk ama kaptan dönmedi. Osman Küçüknalbant'ın eşi Ayşegül Küçüknalbant ise, heyecandan uzun süre titredi.
KURTLU EKMEK YEDİK
Daha sonra geminin birinci kaptanı Ümit Savaş geldi. Nesrin Savaş eşi Ümit Savaş'a uzun süre sarıldı. Geminin birinci kaptanı Ümit Savaş gemide kendilerine çok kötü davrandıklarını kaydederek, "Benim hiçbir şeyim yok. Şu anda tişörtüm yok.Cüzdanımı verdiler. Kredi kartımı bir yere saklamıştım. Her zaman bu hattan geçerken sakladığım yere sakladım. Çarkçıbaşı Birol Beyle beni çok sıktılar bunalttılar. Biz ölümden döndük açıkçası. Tuvalete gitmek için bile izin aldık.Benim kumanyam vardı 4.5 -5 ay yetecek; fakat 25 günde bütün kumanyamızı bitirdiler. Bunların Türklere düşmanlığı var. "dedi. Korsanların fidyenin miktarını gitgide artırdığını söyleyen Savaş," Aç kaldık. Kurtlu ekmek yedik. Peksimet yaptık ekmekleri. Peksimetlerin içinden kurt çıktı. "diye konuştu. Savaş, korsanların kendilerine kötü davrandıklarını söyleyen Savaş, "Beni dövdüler. Enseme vurdular. Çarkçıbaşının elini bağladılar yere yatırdılar. Kaptan Savaş, "Gelibolu oraya geldi. Askeriyeyi yıpratmaya çalışanlar var. Askeriye kimse yıpratamaz. Allah razı olsun. Çok çok iyilik yaptılar. "diye konuştu.
PANTALONUMU Umman'DAN ALDIM
Geminin kurtarılmasından önemli bir rol oynayan Avukat Nilgün Yamaner, "Yolculuk heyecanlı geçti; yorucu geçti. Sabaha karşı 02.00'de Umman'dan yola çıktık.Aktarmalı geldik. Heyecanlı bir yolculuktu. Vize işlemlerini hallettik Bu akşam burada kalacaklar. Yarın sabah memleketlerine uçacaklar. Yorgunuz, yorgunuz ama mutluyuz gayet güzel oldu. Keşke böyle şeyler olmasa ama nasıl çözülecek bilmiyorum. Gemi bir gün geç geldi. Gemi umduğumuzdan daha geç gelince programımız aksadı. "diye konuştu. Korsanların kötü davrandığı geminin çarkçıbaşısı Birol Kahraman ise, "Normalde ekmek olmayınca peksimet yapılınca içinde sinekli böcek ekmek olabilir. 4.5 ay biz orada otelde değildik. Bir tişörtüm var. Pantolonum da çıktıktan sonra aldım. Pantolonumuz yoktu. Diş fırçamıza kadar aldık. Her şeyimizi aldılar. Gemiyi alan insanlar bizim iç çamaşırımızı da alacaklar. Üstümdekini Umman'da aldım. Bu tişörtüm vardı Allah'tan yıkadm ve giydim. "diye konuştu.
Ana Sayfa
Foto Galeri
Korsanlar tarafından kaçırılan FRİGİA gemisi personeli yurda döndü