Denizi kirleten gemi bedelini ödeyecek
Deniz ve çevresinin zararlı maddelerden korunması, acil müdahale imkanı sağlanması ve doğan zararın tahsil edilmesini öngören yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Düzenlemeye göre Çevre ve Orman Bakanlığı, ani gelişen kirlenme durumunda olaya müdahale etme ve eylem planı hazırlama konusunda tek yetkili olacak. Denizcilik Müsteşarlığı, deniz araçlarından kaynaklanan kirliliğin önlenmesi konusundaki çalışmaları, Sahil Güvenlik Komutanlığı ise kolluk görevini bakanlık koordinasyonunda yerine getirecek. Çevre ve can güvenliğini tehdit eden gemilerin Türkiye karasularına izinsiz girmesine ve beklemesine izin verilmeyecek. Türk karasularına girmek isteyen petrol veya diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler, kendilerinden istenen mali sorumluluk belgelerine sahip olmak ve bunları ilgili makamlara bildirmek zorunda olacak. Muhtemel bir kaza sonrası ortaya çıkan zarar, ilgili taraflardan tahsil edilecek. Bu çerçevede kıyı tesisleri muhtemel olaylara karşı mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olacak.
Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde, Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazminini Öngören Yasa Tasarısı'nın görüşülmesi sırasında AK Partili ve CHP'li milletvekilleri arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. CHP Kocaeli Milletvekili Salih Gün, sahillerin rant kavgasına kurban gittiğini savunarak, “Türkiye'de 1980'de 500 bin ton balık avlanırken bu rakam 2004 yılında 100 bin tona düştü. Balık türleri hızla yok oluyor. Marmara Denizi'nde en son kılıçbalığı 1960'ta yakalandı. Aşırı kirlilik yüzünden martılar bile denizi terk ediyor.” dedi. AK Parti Kilis Milletvekili Veli Kaya da tasarının geç kaldığını belirterek, “Türkiye denizleri, gelişmiş ülkelerin hurdalığı haline geldi. Bu ülkelerin gemileri atıklarını Türkiye sularına bırakmayı “marifet'' sayıyor. İstanbul Boğazı'ndan yılda 47 bin gemi geçiyor ve bunun yüzde 70'i hampetrol.” ifadesini kullandı.