Gemipersoneli.com - Reklam
Üye girişi
Kullanıcı adı:
Şifre:
Üye ol | Şifremi Unuttum
Menü
Ana Sayfa
Foto Galeri
İş Fırsatları
Haber Arşivi
Hakkımızda
Sistem Nasıl Çalışıyor
Üye İstatistikleri
Medyada Sitemiz
Mesaj Panosu
GEMİ VİDEOLARI
Gemici Belgesi
İletişim
İçerik
Bilgi bankası
Liman Başkanlıkları
CV Hakkında ipucu
Makaleler
Anket
Linkler


Share |
21 Kasım 2024
Haber
Anket
Kaçak avcıların korkulu rüyası
Kaçak avlanmaya ve hayvan katliamlarına karşı sert duruşuyla tanınan çevre örgütü Sea Shepherd'a dava açıldı. Başta FBI olmak üzere birçok resmi kuruluş tarafından 'eko-terörist oluşum' olarak nitelenen örgütün başı belada.

Kaçak avlanmalara karşı gerçekleştirdikleri eylemlerle tanınan ‘Sea Shepherd Conversation Society’ (Deniz Çobanı Koruma Derneği) bugünlerde zor günler geçiriyor. Geçen yıl kaçak avlandığı iddia edilen bir balıkçı gemisinin römorkuna gizlice sızdıkları ve kafeste bulunan ağı keserek 800 kırmızı ton balığını serbest bıraktıkları için örgütün başı belaya girdi.

Aynı yıl Japon balina avcılarının saldırısıyla bir gemisi batırılan ve 3 milyon dolar zarara uğrayan çevre örgütü, şimdilerde ise dünyanın önde gelen ton balığı şirketi Fish & Fish tarafından açılan 1.4 milyon dolarlık bir davayla karşı karşıya. Hatta olaya bilfiil dahil olmuş Steve Irwin adlı gemi de, düne kadar İngiltere’nin Lerwick limanında alıkonuluyordu. Geminin kefaleti Twitter’da başlatılan yardım kampanyası sayesinde ödendi ve gemi dün sabah itibarıyla serbest bırakıldı. Ancak örgütün, ton balığı şirketinin açtığı davayı kaybetmesi muhtemel gözüküyor.

Onlar eko-korsanlar

Balina ve fok avcılarının başbelası Sea Shepherd, okyanuslardaki doğal yaşamı korumak için mücadele eden ve uluslararası anlaşmaları çiğneyen balıkçı tekneleriyle tabir yerindeyse ‘savaşan’ bir örgüt. Mücadeleleri sırasında kimi zaman şiddet kullandığı için eleştirilen, hatta bazı çevrelerce haydutlukla suçlanan bu kuruluş, açık denizlerde kaçak avlanan balıkçı teknelerine verdikleri büyük zararlarla biliniyor. Örgütün, eylemler sırasında uyguladıkları bazı taktikleri var. Mesela yüksek desibelli ses dalgaları yayarak çevredeki balinaları korkutmak, balina gemilerinin güvertelerine kayganlaştırıcı kimyasal maddeler fırlatmak ve gemi uskurlarına dolanması için halatlarla saldırmak bu yöntemlerden bazıları. Ancak eylemleri sırasında deniz hukukuna aykırı birtakım faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle, örgüt bazı devletlerin resmi belgelerinde eko-terörist veya eko-korsan olarak anılmaya başladı. Her ne kadar günümüzde korsan denilince akıllara Somali açıklarındaki ticaret gemilerine saldıran deniz haydutları gelse de, eko korsanlık faaliyetlerinde kâr amacı güdülen herhangi bir görüş bulunmuyor. Tek fikir ekosistemin korunması için bazı uç tedbirlerin alınması gerekliliği. Hatta örgütün kurucusu Paul Watson, “Dünya nüfusu ancak ve ancak zamanla 1 milyara inerse yeryüzü kurtulabilir. İnsan için tek yavru yeter” gibi kökten sözleriyle hatırlanıyor.

Greenpeace hafif kalıyor

Balina avcılarının korkulu rüyası olan kaptan Paul Watson, aynı zamanda dünya çapında faaliyet gösteren çevre örgütü Greenpeace’in de kurucusu. Ancak Watson, Greenpeace’i kaçak avlanmalara karşı mücadelede pasif olmakla suçlayarak bu örgütten ayrılmış ve 1977’de Sea Shepherd’ı kurmuş. Amaçları bir olan bu iki kuruluş arasındaki en büyük fark, şüphesiz eylemlerin dozu ve mücadele tekniğiyle ilintili.

Greenpeace, balina avcılığı konusunda şiddete başvurmadan direniş sergileyen bir örgüt olarak öne çıkarken, Sea Shepheard uluslararası balina avcılığı hukukunu çiğneyen gemilerin kasıtlı olarak batırılmasını onaylamakta. Bunun yanında örgütte, hafif sayılan protesto gösterileriyle kaçak avcılığın önüne geçilemeyeceği, bu amaca ancak daha radikal yollarla ulaşılabileceği görüşü hâkim. Faaliyetlerinin illegal bulunmasıyla ilgili eleştirilere karşı tez olarak da hukuku çiğneyenlerin anladığı dilden konuşulması gerektiğini savunan örgüt, hukuku çiğnemekten de kasıt olarak, biyolojik araştırma bahanesiyle kaçak bir şekilde balina avlayan Japon balıkçıları hedef tahtasına oturtuyor.

Bir teknesi batırıldı

Hemen hemen bütün sivil toplum kuruluşları gibi Sea Shepherd’ın da başlıca gelir kaynağını yapılan bağışlar oluşturuyor. Onun dışında internet sitelerinde satılan eşyalar da bu gelirlerin en büyük parçası. Elde ettiği gelirlerle kaçak avcılık konusunda kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan kuruluşun, üç tane de teknesi bulunuyor. Geçen yıl Japon gemileri tarafından Ady Gil isimli teknenin pruvası biçilmiş, olayın ardından açıklama yapan Japon Avlanma Ajansı balina avlama faaliyetlerine bir süre ara verdiğini duyurmuştu.

‘Sadece atmosferi koruyan insanlar çocuk sahibi olmalı’
Çevreci eylemlerin protestoyla sınırlı kalmamasını belirten Paul Watson, okyanuslarda faaliyet gösteren kaçak avcıların en büyük baş belası. 1950’de Kanada’nın Toronto kentinde doğan kaptan, henüz 18 yaşında Kanada Sahil Güvenlik ekibinde çalışmaya başladı. Aktivist faaliyetlere de bu dönemde başlayan Watson, 1969 yılında Alaska açıklarında yapılan nükleer denemelere karşı mücadele eden Sierra Club’a katıldı. 1970’li yıllarda yakın arkadaşı David McTaggart ile birlikte Greenpeace’i kuran Watson, örgütün faaliyetlerini basit ve hafif bulduğu gerekçesiyle Greenpeace’ten ayrılarak Sea Shepherd’ı kurdu. 2008’de Dünya’yı kurtaracak 50 insan listesine giriş yapan Watson, sadece atmosferi koruyabilecek sorumluluğa sahip insanların çocuk yapma iznine sahip olmasını savunuyor

Sea Shepherd’ın ses getiren eylemleri

1981: 1981’de Bering Boğazı açıklarında kaçak balina avlayan Sovyet gemilerine saldırdı. Saldırının ardından Sovyet fırkateynlerinin başlattığı takip, teknelerin Amerikan karasularına sığınmasıyla son buldu.

1986: 1986’da Faroe Adaları’nda balık avlayan bir gemiye tacizde bulunan örgütün teknesine, Faroe Sahil Güvenlik ekibi tarafından müdahale edildi. Biber gazıyla etkisiz hale getirilen teknenin mürettebatı, yetkililerin silahlarla saldırdığını iddia etti.

1986: Sea Shepherd, 1986’da İzlanda açıklarında kaçak balina avlayan iki römorköre sabotaj düzenledi. Ölü ve yaralanın olmadığı saldırıdan iki yıl sonra İzlanda’ya giden Paul Watson göz altına alındı ve sınırdışı edildi.

1992: 1992’de balina avlayan Norveç bandıralı bir gemiye saldırı düzenleyen örgüt, geminin hasar görmesine sebep oldu. Olay sonrası açılan davada, geminin kaptanı Watson 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

2010: 2010’da Pasifik okyanusunda balina avlayan Japon gemisine ettikleri müdahale sonrası, gemi Sea Shepherd’ın teknesi Ady Gil’in pruvasına çarptı. Saniyeler içinde alabora olan geminin mürettebatı yine Japon gemisi tarafından kurtarıldı.

Radikal

Eklenme tarihi: 04.08.2011




Share |




YORUMLARINIZ




Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz


Adınız Soyadınız:
Başlık:
YORUMUNUZ:
Denizcilik mesleği ile ilgili ne düşünüyorsunuz
Çok güzel
Mecbur kalınca yapılacak bir iş
Zabit için iyi alt personel için kötü
Kesinlikle yapılmaz

Önceki Anketler
Kurumsal Üyelerimiz
 ECA Ship Trade Co..
 GÜNDEM Denizcilik..
 CENK GROUP
 TUR YAT SAN
 ATLANTİK Deniz ve..
 SETA Denizcilik v..
 GN GROUP
 RİZE İPEKYOLU Den..
 ALEYNA denizcilik
 EGE KUMANYA
...


www.gemipersoneli.com   © Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır.  Kullanım Şartları  Gizlilik Prensipleri  İletişim