Lübnan'dan Güney Kıbrıs'a doğalgaz konusu ile ilgili uyarı
Lübnan’ın, Ankara’nın adımlarını takip ederek, Güney Kıbrıs’a doğalgaz konusunda baskı yapma girişiminde bulunduğu ve açıkça uyarılarda bulunduğu belirtildi.
Fileleftheros gazetesi, “Ankara Suflörüyle Beyrut’tan Lefkoşa’ya Uyarılar - Lübnan’dan Da Tehditler - Lübnan’ın Tepkilerinin Suflörünün Ankara Olduğu Anılıyor” başlıklarıyla verdiği haberinde, Güney Kıbrıs’ın doğalgaz çıkarılmasına ilişkin araştırmalarına tepkilerde Lüban’ın başı çektiğini yazdı.
Gazete, Lübnan Parlamentosu’nun, Güney Kıbrıs ve Lübnan arasında “Münhasır Ekonomik Bölge”nin belirlenmesine ilişkin olarak imzalanan anlaşmayı onaylamayı ret emekte olduğunu da anımsattı.
Gazete, Lübnan Enerji Bakanı Cübran Basil’in “Kıbrıs’ın; doğalgaz çıkarma ve tespit etme çalışmaları konusunun, Lübnan Bakanlar Kurulu’nda ele alındığı” yönünde açıklama yaptığını belirtti.
Habere göre Lübnan Enerji Bakanı Cübran Basil yaptığı açıklamada ülkesinin tutumunun; (Güney Kıbrıs”ın) İsrail ile olan araştırmalara ilişkin anlaşmasının, Lübnan ile olan ilişkilerini tehdit ettiğini söyledi.
Basil ayrıca İsrail’le anlaşmaya ilişkin olarak yaptığı hatayı düzeltmesi için de Güney Kıbrıs’a çağrıda bulundu.
Bu konunun; Güney Kıbrıs’ın Lübnan Büyükelçisi Omiros Mavrommatis’in de gündemine getirildiğini yazan gazete “Lübnan’ın; egemenliğini ihlal eden herhangi bir ülkeyle hoşgörülü olmayacağının” Rum Büyükelçi’ye iletildiğini belirtti.
SONDAJ ÇALIŞMALARI
Fileleftheros gazetesi bir başka haberinde, Güney Kıbrıs’ın ileri sürülen “Münhasır Ekonomik Bölgesi”ndeki “Afrodit” olarak isimlendirilen 12. Parsel’de, Noble Energy Şirketi tarafından yürütülen doğalgaz sondaj aramalarına yer verdi.
Gazete, sondaj çalışmalarına ilişkin ilk aşamanın, Noble Energy Şirketi’ne ait “Noble Homer Ferrington” platformunun, sabitleştirilmesi olduğunu, ikinci aşamanın ise sondajın bin 650 metrelik derinliğe indirilmesi olduğunu belirterek bu hedeflerin başarıldığını yazdı.
Sondaj matkabının dün itibarıyla ilk hedef olan bin 650 metreye inmesi çalışmalarının ileriye götürüldüğünü yazan gazete bunun akabindeki önemli olan noktanın ise sondajın, deniz dibinden 5 bin metre aşağıya indirilmesi, nihai hedefin ise 5 bin 800 metre olduğunu belirtti.
Sondajın son aşamasının ise 5 binin metrenin ardından, 800 metre (5 bin 800) daha derine inilmesi olduğunu yazan gazete bu raddeden sonra özel borularla platforma doğalgaz çekilmesine başlanacağını bunun ardından yapılacak ölçüm ve deneylerin ardından yatakların kalitesi ve miktarının tespit edileceğini yazdı.
GÜNEY KIBRIS SONDAJ ÇALIŞMALARINI RESMEN DUYURDU
Güney Kıbrıs’ın, sondaj çalışmalarına başladığını dün resmen duyurduğu da belirtildi.
Politis gazetesi ve diğer gazetelere göre Rum Basın Sözcüsü Vekili Hristos Hristofidis tarafından dün yapılan açıklamada sondaj çalışmalarına ilişkin sürecin, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas tarafından ilgili bakana verilen onayın ardından başladığı ve devam etmekte olduğu belirtildi.
Hristofidis konuya ilişkin olarak herkesin ciddiyet, kararlılık ve soğukkanlılık göstermesi gerektiğini belirterek konunun bugüne kadar bu temelde ele alındığını ve böyle, ileriye götürüleceğini söyledi.
Gelecek için ortaya konulan hedeflerin sağlanması için halkın ve siyasi dinamiklerin birliğine gereksinim olduğunu ifade eden Hristofidis, gerekçesiz endişelerden ve aşırılıktan kaçınmaları için de medyaya çağrıda bulundu.
Kendilerinin; bu çaba içerisinde uluslararası toplumun desteğine sahip olduğunu belirten Hristofidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin egemenlik haklarını savunan AB ülkelerine yönelik teşekkürlerini de iletti.
Hristofidis, Rum tarafının değişmeyen hedefinin, mümkün olan en kısa zamanda Kıbrıs sorununun doğru çözümü ve böylelikle halkın bütününün, doğanın ülkeye sunduğu olası bu zenginlikten faydalanması olduğunu ifade etti.
Hristofidis ayrıca doğalgaza ilişkin örneklerin alınmasının ilk aşamasının iki buçuk ay içerisinde tamamlanmasının beklendiğini belirtti.
Hristofidis ayrıca bunun; yatakların kalitesi ve büyüklüğüne ilişkin net bir manzaranın ortaya çıkmasına değin birkaç ay sürecek olan araştırma ve analizlerin yer aldığı ikinci bir aşamanın takip edeceğini söyledi.
KASİNİS
Rum Ticaret Bakanlığı Enerji Dairesi Müdürü Solon Kasinis ise, dün yaptığı açıklamada sondaj sürecinin başladığını ve sorunsuz bir şekilde devam ettiğini söyledi.
Politis gazetesine göre Kasinis İsrail basınında yer alan “İsrail Delek Şirketinin yan şirketlerinin, Rum petrol ve doğalgaz çıkarma çalışmalarına yatırım yapma konusunda izin aldıklarına” (Delek Şirketi’nin, Noble Energy’den 12. parseldeki haklarının yüzde 30’nu satın almak istemesi) ilişkin haberleri teyit etti.
Kasinis Noble şirketinin böyle bir şey istediğini ve bunun; Ticaret Bakanlığı’na yönelik olarak ilgili danışma komitesi tarafından değerlendirildiğini ifade etti.
Kasinis böyle bir izninin, Ticaret Bakanının önerisinin ardından Bakanlar Kurulu tarafından verilmesinin de mümkün olduğunu söyledi.
Haravgi gazetesine göre Kasinis Rum Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, sondaj işlemlerinin, var olacak olan zorluklara paralel olarak iki veya üç ay içerisinde tamamlanmasının hesaplandığını belirtti.
Kasinis şimdilik ek olarak sondaj yapılmasına gerek görülmediğini de söyledi.
PARTİLER YENİ DÖNEMDEN BAHSETTİ
Haravgi gazetesine göre Rum siyasi partiler, Güney Kıbrıs’ın ileri sürülen “MEB”i içerisindeki 12. Parselde doğalgaz çıkarılmasına ilişkin olarak başlayan sondaj çalışmalarına ilişkin memnuniyetlerini dile getirerek bu gelişmenin; Güney Kıbrıs’ın enerji alanında yükselmesine ilişkin olarak yeni olgular yarattığını belirttiler.
Habere göre Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru, DİKO Milletvekili Angelos Votsis, EDEK ve EVRO.KO Başkanı Dimitris Şilluris, sondaj çalışmalarından dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
TÜRK SAVAŞ GEMİLERİ VE UÇAKLARI AFRODİT CİVARINDA
Politis gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde Ankara’nın, uluslararası sularda, Güney Kıbrıs’ın güney batısında, deniz-hava tatbikatı gerçekleştirmeye dün de devam etmek istediğini savundu.
Gazete aldığı bilgilere dayanarak beş geminin (2 fırkateyn, 2 korvet ve 1 füze atan gemi) bu tatbikata katıldığını, bunların Baf açıklarına giderek Limasol’un güney batısına vardıklarını ileri sürdü.
Gazete aynı bilgilere dayanarak Türk gemilerinin, tatbikat boyunca Güney Kıbrıs kıyılarından 50 km uzaklıkta kaldıklarını belirtirken fırkateynlerden birinin, Noble Former Ferrington platformunun çalışmalarından (buraya girmeden) belli bir mesafe uzaklıkta, tatbikatın bir aşamasını denetlediğini yazdı.
Türk gemilerinin, Güney Kıbrıs kara sularını ihlâl etmediğine de dikkati çeken gazete hükümet kaynaklarının (gazeteye) yaptığı açıklamaya dayanarak Türk gemilerinin ilk baştan beridir radarlar tarafından takip edildiğini ve tespit edildiğini belirtti.
Habere göre aynı kaynaklar, bölgedeki Türk Deniz Kuvvetleri tarafından yapılan tatbikatların ve bu tür “tehlikesiz” ziyaretlerin de beklenmesi gerektiğini ifade ettiler.
Gazete söz konusu tatbikata Türk savaş uçaklarının (8 uçak) da katıldığını savunarak, teyit edilmemiş bilgilere dayanarak söz konusu uçakların “Kıbrıs”ın uluslararası hava sahasını ihlal ettiğini ileri sürdü.
Gazete Yunanistan’tan aldığı bilgilere dayanarak ise Türk uçaklarının, bölgenin güneyinde uçan İsrail uçaklarının radarına yakalandığını da savundu.
Tatbikat haberine yer veren Simerini gazetesi ise Türklerin dün 12.30- 14.30 saatleri arasında, “Lefkoşa Fır Hattı”na teğet geçen ve ait olan hava sahası bölgesinde tatbikat yaptığını savundu.
Gazete, Türklerin, 10-15 gün önce tatbikat için yayımlaması gereken notama ilişkin alışılmış prosedürü ihlal ettiğini ve Limasol’un 27 deni mili güney bölgesini “bağladığını”, ancak 12. Parsel üzerinde uçmadıklarını yazdı.
Gazete aldığı bilgilere dayanarak kuzey yönünden iki savaş uçağının havalandığını ve bunların tatbikatın yapıldığı bölgeye yöneldiğini savunarak, iki helikopterin de Kuzey’deki “Krini’”den (Pınarbaşıı-askeri havaalanı) havalandığını iddia etti.
Türk uçaklarının Limasol’un güneyinde iki saat kaldığını yazan gazete sivil uçaklar için bunun tehlike arz etmesinin mümkün olduğunu, nitekim, “Cyprus Airways’” ait Londra’ya gitmekte olan bir uçağın bundan etkilendiğini, uçak pilotunun, Türk uçaklarının varlığını fark etmesinin ardından yükselmeyi durdurarak uçağı alçak uçuş seviyesinde tuttuğunu savundu.
Haravgi gazetesi ise Rum Yönetimi’nin Türklerin bu faaliyetlerini şikayet ettiğini yazdı.