Çin’in çelik politikası Akdeniz kosterini vurur mu?
Çin hükümeti geçtiğimiz haftalarda 1 trilyon yuanlık (yaklaşık 158 milyar USD) altyapı ve inşa programı açıkladı. Açıklamayla birlikte geçen hafta büyük tonaj gemilerin navlunlarında sıçramalar kaydedildi. Haddelenmiş rulo sacın tonunu Türkiye’den 100 dolar daha ucuza satmaya başlayan Çinli üreticiler ise koster armatörlerini tedirgin etti.
Amerika’nın ardından daha yoğun biçimde Avrupa kaynaklı ekonomik yavaşlamanın gölgesinde büyümesini yüzde 7.5 civarında tutmaya çalışan Çin hükümeti, 1 trilyon yuanlık (yaklaşık 158 milyar USD) altyapı ve inşa programı açıkladı. Bu açıklama büyük tonajlı gemilerin navlunlarını, ülkede inşaata yönelik demir çelik talebinin ve dolayısıyla cevher ve kömür talebinin artacağı beklentisiyle artırdı. Öte yandan, uzmanlar Çin’de iç çelik talebinin diğer önemli kaynağı olan imalat endüstrisi ayağında, ihraç pazarlarının daralmasıyla çelik talebinin düşüşte olduğuna dikkati çekiyor. Bu nedenle çelik üreticileri büyük ihtimalle iç talebi karşılamak yerine doğrudan ihracata yönelmesine sebep olabilir. İstanbul Navlun Endeksi’nin (ISTFIX) çeşitli piyasa raporlarına dayanarak belirttiğine göre ise hedefte Doğu Akdeniz ve Orta Doğu var ve bu durum koster piyasasını tehdit edebilir.
Çin’in 2000 yılında 128 milyon ton olan ham çelik üretim kapasitesi bugün 683 milyon ton seviyesinde bulunuyor. İç talebini canlı tutmak isteyen Çin hükümeti geçtiğimiz haftalarda 1 trilyon yuanlık (yaklaşık 158 milyar USD) inşa programı açıkladı. Açıklamayla birlikte ülkenin demir çelik talebinin de artacağı ve bunun cevher ve kömür taşımalarına yansıyacağı beklentisiyle büyük tonaj gemilerin navlunlarında sıçramalar kaydedildi. Küresel denizciliğin en önemli göstergelerinden Baltık Kuruyük Endeksi (BDI) Eylül başlarında neredeyse tarihinin en düşük seviyesi olan 648 puan seviyesine çok yaklaşarak 2008 Lehman krizi sonrası Aralık ayında kaydedilen ve o zamanın dip seviyesi olan 663 puan seviyesini ise teğet geçmişti. Bu haberlerle toparlanan endeks, şu an 774 puan seviyelerine gelmiş durumda.
Fakat Çin’in demir-çelik sanayinin bir de özel sektör ayağı var. Uzmanlar dünyadaki diğer üreticiler kar marjları daraldığı için üretimlerini sürdüremezken Çin’de devletin sahip olduğu çelik üreticilerine teşvik vermesi nedeniyle üretime devam edeceğini düşünüyor. Ek olarak özel tesisler de borçlulukları nedeniyle üretimlerine devam etmek durumunda kalabilir. Böyle olunca ortaya çıkacak arz fazlasının Rusya, Ukrayna ve Türkiye’nin ihraç pazarları olan Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yönelebileceği konuşuluyor. Hatta ISTFIX’in belirttiğine göre bazı yorumlarda bu ülkelerde özellikle Türkiye’nin iç pazarının da hedefte olduğu belirtilmekte.
Rulo sacın tonunu 100 dolar düşürdü
Demir Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan’ın da geçen hafta değindiği üzere, Çin’deki özel demir çelik üreticileri büyüme rakamlarının düşmesiyle birlikte sipariş daralması yaşarken, bir yandan da Çin’deki finans kurumlarının verdikleri kredileri geri istemeye başlamalarıyla ciddi anlamda sıkıntıya girmiş bulunuyorlar. Yayan’ın aktardığına göre bu durumda tek çareyi fiyatlarını ciddi biçimde aşağı çekerek talebi tetiklemekte bulan Çinli üreticiler, zararına da olsa ellerindeki çeliği piyasa koşullarının ton başına 100 dolar altından alıcılara teklif etmekte. Çin şu anda sıcak haddelenmiş rulo sacın tonunu 500 dolar/ton (liman teslim bazlı) seviyelerinden teklif ederken Türkiye’de üretici fiyatları 600 dolar/ton civarında.
Çin’den ithal edilirse koster darbe alır
İstanbul Gemi Kiralama kıdemli brokeri İsmail Akıncı’nın belirttiğine göre Uzakdoğu’dan Türkiye’ye 27-30 bin ton sıcak hadde rulo sac ürünün ton başı taşıma maliyeti 40 doların altında seyretmekte. Bu durumun aradaki fiyat farkını da karşıladığına dikkati çeken İstanbul Navlun Endeksi (ISTFIX) Uzmanı Engin Koçak’a göre ise geleneksel olarak koster taşımacılığının elinde olan Karadeniz-Akdeniz sac taşımaları Çin’in düşünülen hamlesi başarıya ulaşırsa ciddi bir darbe alabilir. Dünya’da şu an 100 milyon ton artık sıcak hadde üretim kapasitesi olduğuna ve Çin’in elindeki stoklara dikkati çeken Koçak “Bölge ülkelerinin ithalatı kısıtlayıcı önlemler alması durumunda fiyatların nasıl değişeceği ve genelde koster ticareti lotlarında yani 5 ila – 12 bin ton civarında lotlarla alım satım yapmaya alışmış bölge pazarlarının Çin’in handysize tipi lotlarına ne kadar uyum sağlayabileceği de beklenip görülmesi gereken konular” dedi.