İzmir'e deniz müjdesi
İzmirKörfezi ve Liman Rehabilitasyon Projesi kapsamında yapılan bilimsel çalışmalarda, Körfez dibindeki çamurda yer alan alüvyon ve kum içinde zararlı madde ve ağır metale rastlanmadı.
Projenin ÇED raporu onaylanırsa malzemelerden Çiğli Arıtma Tesisi çevresinde ’Habitat alanı’ yaratılarak doğa canlandırılacak, Körfez’de açılacak sirkülasyon ve gemi yaklaşım kanalıyla yüzülebilir körfez ve büyük liman hedefine ulaşılacak.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, proje ve ÇED raporunu hazırlayacak olan Yüksel Proje firmasından ÇED proje yöneticisi Işıkhan Güler, birlikte basın toplantısı düzenledi. Firma yetkilisi Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED’le ilgili özel formatı 14 Kasım tarihinde aldıklarını, 3- 4 ay sürecek çalışmanın sonunda Bakanlık’a onay için sunacaklarını söyledi. Güler, taramadan çıkacak malzemenin nasıl, nereye döküleceğinin ve bilimsel anlamda etkilerinin yer alacağı ÇED formatı bitince raporların Bakanlık tarafından değerlendileceğini kaydetti. Güler, projenin bir amacının ekolojik olduğunu doğayla, insanla iç içe, yüzülebilir bir körfez, diğer amacının ise İzmir limanına üçüncü nesil gemilerin de girmesine olanak sağlayarak kentin ekonomisine katkıda bulunmak olduğunu belirtti. Güler, "İzmir Limanı tarama çalışmaları tamamlanmış olsaydı bugün İzmir’in 4 milyar dolarlık kazancı olacaktı" dedi.
İKİ KANAL YAPILACAK
Işıkhan Güler, projeyle ilgili sondaj, zemin etüdü, laboratuvar çalışmaları yapıldığını dile getirdi. Güler, "İki kanal yapılacak. Biri limana gemilerin rahat girmesi için yaklaşım kanalının derinleştirilmesi, diğeri ise su sirkülasyonu kanalı olacak. Her iki kanal birbirini bütünleyecek. Çiğli bölgesinde kıyıda karasallaşma var. Su derinlikleri 20- 30 santimetrede. Bu olumsuzluk ortadan kalkacak" diye konuştu.
KÖRFEZ ÇAMURUNDA KİRLİLİK BULAMADIK
Güler, körfezdeki tarama sırasında çıkarılacak malzemeyle ilgili laboratuvar çalışmasıyla inceleme yaptıklarını, kum ve kil olan malzemede herhangi bir kirliliğe rastlanıllmadığını söyledi. Tehlikesiz atık olarak değerlendirme yapıldığını belirten Güler, çevreye en az etkisi olacak tarama yöntemiyle çalışılacağını söyledi. Kirli olmayan tarama malzemesinin (çamur) farklı alanlarda kullanılmasının uygun olduğunu belirten Güler, "Bu malzeme kıyı beslemesi, Habitat (doğal yaşam alanı) oluşturulması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi, özelliğini yitiren habitatların kurtarılması, tarımsal amaçlı kullanım, su ürünleri yetiştiriciliği, doğal yaşam adaları oluşturmak ve yapı malzemleri kullanımında değerlendirilebilir" dedi.
Körfez’den çıkacak zararsız alüvyon ve kumların Çiğli’de İZSU Arıtma Tesisi çevresindeki belediyeye ait araziye Habitat Geliştirme Alanı olarak dökülmeyi planladıklarını belirten Güler, sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle farklı değerlendirmeler içinde işbirliği yapacaklarını söyledi. Işıkhan Güler, "Bu habitat alanları hem kuşlar için hem de bitkisel anlmada yeni bir yaşam alanı olarak zenginleştirilebilir" diye konuştu.
KARAMAN: İKİ YILDA TAMAMLARIZ
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, projenin limanla ilgili bölümünü yürüttüklerini iyilişterilmesi, tarama kanalıyla birlikte toplam 300 milyon dolar harcanacağını söyledi. İzmir limanını dünyanın sayılı limanları arasına sokmak için çalışmalar yürüttüklerini belirten Karaman, "Kanal taraması işi İzmir Limanı’na ikinci üçüncü nesil gemilerin gelmesi için liman için önemli. ÇED sürecinin devam ettiğini Çevre ve Orman Bakanlığı ile yaptığı görüşmelerde bugüne kadar herhangi bir sıkıntı olmadığını öğrendiğini belirten Karaman, "ÇED’i alır almaz hemen ihaleye çıkacağız. Sadece yaklaşım kanalına 80 milyon dolar civarında kaynak harcayacağız. İki yıllık çalışmayla projeyi tamamlamayı hedefledik. Bugüne kadar tarama yapılmaması nedeniyle İzmir limanın kaybı olan 4 milyar dolar, yapılmayan her gün de artıyor" dedi.
KÖRFEZ’DE KARASALLAŞMA TEHLİKESİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Körfez’in başta Gediz Nehri olmak üzere derelerle gelen malzemeyle sürekli dolduğunu daha önce Gediz Deltası yatağının 7 kez değiştirilerek kurtarıldığını söyledi. Körfez’in giderek dolma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Kocaoğlu, "Erozyonu önleyemiyorsanız fiziki müdehalede bulunmanız şart. Çiğli’de Tuzla ve çevresi gözle görülür şekilde doluyor. Karasallaşma tehlikesi var. Biz mutlaka müdahale ederek bu bölgeyi korumak zorundayız. Öte yandan İzmir ekonomisinin, ticaretin, lojistik üs olmasının birinci şartı limana üçüncü nesil gemilerin girmesidir. İzmir ticareti ancak limanla ayağa kalkacaktır. Bu nedenel bu projeye önem veriyoruz" diye konuştu.
Araştırmalarda iki tane malzeme çıktığını birinin alüvyon olduğunu aynı zamanda birinci sınıf tuğla, kiremit yapılacak toprak olduğunu belirten Kocaoğlu, diğerinin ise sıva kumu niteliğinde birinci sınıf kum olduğunu söyledi. Kirlilik olmadığın sadece tuzluluk bulunduğunu beliten Kocaoğlu, toprakların yıkanarak kolaylıkla tuzdan arındırıldığını söyledi. Kocaoğlu, uzmanlara göre toprağın tuzdan arındırılması durumuda tarımda da kullanılabileceğini belirtti.
’KILIF ARAMIYORUZ, HABİTAT BOZULMAYACAK’
Bölgedeki canlılığın, habitatın bozulması tedirginliği ve eleştirileriyle ilgili de değerlendirme yapan Kocaoğlu, bu konuyla ilgili uzmanların görüşlerinin önemli olduğuna dikkat çekti. Ancak belediye olarak Tuzla tava alanında flamingoların üremesi için suni ada yaptıkları örneğini veren Kocaoğlu, "Burada tam tersine Körfez kurtulacak. Habitat’da bir bozulma olmayacak. Biz taramadan çıkacak toprağı yığmak için habitat alanı olarak bir kılıf aramıyoruz. Habitat gelişecekse toprağı orada bırakcağız. Körfez’in sürdürülebilirliği sağlanacak. Körfez’e 16 dereden sürekli alüvyon geliyor. Malzemenin taşınması, hayatın sürdürülmesi gereklidir. Baltık dezini kıyısındaki limanlarda, nehir ağızlarında bu çalışmalar yıllardır sürdürüluyor. İzmir için önemli bir çevre projesi olacak. Projeye 3- 4 ay içinde hemen başlayacak durumdayız. ÇED onayını bekliyoruz" dedi.
SULAK ALAN SINIRININ DEĞİŞMESİ TALEP EDİLDİ
Kocaoğlu, iç körfezde çamurdan alınan numunelerde ağır metala rastlanmadığını, nereye gittiklerini bilmediğinİ söyledi. Firma yetkilisi Işıkhan Güler ise özellikle liman ve çevresinde yeralan ağır metallerin daha önce yapılan taramalarla taşındığını söyledi. Körfez’e kirlilik akışı da durduğu için yapılan incelemelerde tehlikeli kirlilik bulunmadığını belirtti. Kocaoğlu, Sulak alanların korunmasıyla ilgili Uluslararlası Ramsar Sözleşmesi kapsamında korunan sulak alan sınırlarıyla yapılacak çalışmanın ilgisi olmadığını söyledi. Kocaoğlu, "Sadece 2005 yılında bir koruma alanı büyütmesi abartılı şekilde yapılmış. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, hatta bazı konutlar bile sınrı içinde yeralmış. Biz 2005 yılında yapılan bu müdahaleyle genişleyen sınırların 2005 yılı sınırlarına çekilmesini talep ettik. Sulak Alanlarla ilgili Genel Müdürlük’ten bu karar bekleniyor. Ramsarla ilgili ise bir durum yok" diye konuştu.