Türkiye denizci ülke olma yolunda ilerliyor
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin dünya deniz ticaretini kontrol eden 30 ülke arasında 15. sırada yer aldığını belirterek, yavaş yavaş denizci bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 'Deniz Emniyeti ve Güvenliği Faaliyetleri Çalıştayı'na katıldı. Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hep denizci ülke olarak bahsedildiğini belirterek, gerçekte bunun böyle olmadığını, denizci ülke, denizci millet olmanın denize açıldığında belli olduğunu ifade etti. Yıldırım, denize karşı koyulmayacağını ancak tabi olunacağını belirterek, bunun aksini yapmaya çalışanların hayatlarının en büyük riski ile karşı karşıya kalacaklarını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte 2013 yılının "Piri Reis Yılı" ilan edildiğini hatırlatan Yıldırım, PTT'nin bu doğrultuda pullar bastığını ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiğini ifade etti. Piri Reis'le ilgili Akdeniz'de bir program yapma fikrinin de çok anlamlı olduğunu anlatan Yıldırım, bu projenin gerçekleştirilmesi için her türlü katkıyı yapmaya hazır olduklarını söyledi. Türkiye'nin dünya deniz ticaretini kontrol eden 30 ülke arasında 15'inci sırada yer aldığına dikkat çeken Bakan Yıldırım, Türkiye'nin yavaş yavaş denizci ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade etti. Bakan Yıldırım, 'sadece zenginlerin teknesi olur' imajını da ortadan kaldırdıklarını söyleyerek, tekne sahiplerini yabancı bayrak çekmeye zorlayan uygulamaları değiştirdiklerini ancak istenilen başarının tam anlamıyla yakalanamadığını ifade etti.
Yıldırım, bitmek üzere olan balıkçılığın uygulamalarla hayat bulduğunu, Türkiye'nin bugün Avrupa'nın levrek ve çipura ihtiyacının yüzde 25'ini karşılar hale geldiğini ve 600-700 bin tona kadar balık üretimi yapılabildiğini söyledi. Tersanecilikte de son yaşanan kriz hariç önemli gelişmelerin bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, Tuzla'da sıkışan gemi inşaat sanayinin bütün kıyılara yayıldığını kaydetti. 2003 yılında 37 olan tersane sayısının 71'e çıktığını söyleyen Bakan Yıldırım, kurulu kapasitenin 550 bin DWT'den 3 milyon 600 bin DWT'ye yükseldiğini ifade etti.
Yıldırım, Türkiye'nin gemi inşaatında 20'nci sıradan 5-6'ncı sıraya kadar yükseldiğini vurgulayarak, yat inşaatında Türkiye'nin bir marka ülke haline geldiğini ve özellikle megayatlarda dünya 3'üncüsü olduğunu anlattı. Kruvaziyer turizminin de bu dönemde çok geliştiğine dikkati çeken Bakan Yıldırım, sadece iki limanda yapılan bu turizmin bugün 11 farklı limanda yapıldığını ve buradan 2 milyondan fazla yabancı misafir geldiğini dile getirdi.
Bakan Yıldırım, Akdeniz'deki yat potansiyeline ilişkin olarak, "Akdeniz'de 750 bin-1 milyona yakın tekne dolaşıyor. Yat konaklama kapasitemiz 9 bin civarındaydı, bu sayı 17 bine çıktı. Hedefimiz 50 bin. En azından Akdeniz'deki bu potansiyelden daha fazla pay almak istiyoruz. Akdeniz'i 23 ülke paylaşıyor ama bu işin kaymağını tabiri caizse İspanya, İtalya ve Fransa yiyor. Türkiye, en uzun sahil bandına sahip olmasına rağmen buradan yeterince pay alamıyor" şeklinde konuştu.
Ulaştırma Şurası'nın 11'incisini bu yıl 5-6-7 Eylül'de yapacaklarını hatırlatan Yıldırım, bu şurada konulan hedeflerin gözden geçirileceğini, 2023 hedeflerinin revize edileceğini ve 2035 hedeflerinin de gündeme geleceğini dile getirdi. Bakan Yıldırım, buradaki çalışmaların özünün denizde can ve mal emniyeti konularına yoğunlaşmak olduğuna dikkati çekerek, 'safety comes first (emniyet en önce gelir)' kuralında rehavete meydan vermeyeceklerini, çünkü emniyetin zaafa uğraması durumunda insan hayatının da zaafa uğraması ihtimalinin oluşacağını anlattı.
YILDIRIM'DAN ANTARKTİKA'YA GİDEN İLK TÜRK DENİZCİSİNE TEBRİK
Antarktika'ya giden ilk Türk denizcisi olan 'Uzaklar 2' gemisi kaptanı Osman Atasoy'u tebrik eden Yıldırım, bugüne kadar çocuklara hep Evliya Çelebi'nin karada seyahatinin anlatıldığını, bundan sonra bir de Osman Atasoy ve ekibinin hikayesi olduğunu, ancak bu hikayenin denizdeki seyahatten oluştuğunu söyledi. Yıldırım, Osman Atasoy ve ekibinin yaşadıkları tecrübelerin Türk denizciliğine de katkı yapacağına belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çelebilik makamı 3-5 günlük gezmeyle, yörenin yemeklerini temaşa etmekle değil, ancak ve ancak gittiğiniz yerin dokusuyla birleştiğiniz, orayı iyice özümsediğiniz zaman mümkün oluyor. Dolayısıyla 3,5 sene boyunca 22 bin deniz milini katederek açık denizlerin acımasızlığı karşısında yılmadan Antarktika'ya ulaşmanız ve bayrağımızı orada dalgalandırmanız Türk denizciliği ve Türk belgesel sektörüne yeni bir ufuk kazandırmıştır."
Osman Atasoy ise, Antarktika'nın dünya yüzölçümünün yüzde 10'u kadar bir alan olduğunu belirterek, buraya ulaşabilmenin zorluklarını anlattı. Antarktika'da 1,5 ay buzların arasında seyir ettiklerini kaydeden Atasoy, bu ziyarette Piri Reis'in haritasının inanılmaz derecede gerçek olduğuna tanıklık ettiklerini dile getirdi.