Tuzla Tersaneleri İstanbul fuarı'na hazır
Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Başkanı Murat Kıran, "Gemi inşa sanayisi olmayan ülkenin ayağı topaldır. Bu, kazak dokumaya, otomobil üretmeye benzemez. Denizde güçlü olmak ülkeyi güçlü yapar" dedi.
Tuzla'daki bazı tersaneler, Deniz Ticaret Odası (DTO) tarafından GİSBİR'in desteğiyle 20- 23 Mart'ta düzenlenecek 12. Europort İstanbul Uluslararası Denizcilik Fuarı öncesi kapılarını basın mensuplarına açtı.
Türk denizcilik sektörünü buluşturacak, 37 ülkeden 600 marka, ulusal ve uluslararası 206 katılımcı firma ve 7 bin sektör profesyonelini bir araya getirecek fuardan önce Tuzla'daki tersaneler hakkında son gelişmeler gazetecilerle paylaşıldı.
Gemak Tersanesi Üst Yöneticisi Birol Üner ile Sedef Tersanesi Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Kalkavan, tersaneleri hakkında sunum yaptı, gazetecilerin sektörle ilgili sorularını yanıtladı ve tersaneleri gezdirdi.
Tuzla Shipyard Tersanesi'ndeki sunumun ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan GİSBİR Başkanı ve tersanenin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, Türkiye denizcilik sektörünün bel kemiğini oluşturan gemi inşa sanayisinin, global krizin yaralarını sardığını belirtti.
Kıran, "Gemi inşa sanayisi, 2013-2014 dönemine mevcut 71 faal tersaneye ilaveten 54 yeni tersane yatırımı, yeni siparişler ve farklı mühendislikler gerektiren gemi inşasında uzmanlaşmanın moraliyle demir atıyor" dedi.
Gemi inşa sanayisinin Karadeniz, Yalova ve diğer bölgelerdeki gelişimine değinen Kıran, bu konuda hükümetin verdiği desteklerden bahsetti.
Kıran, 2008'de yaşanan küresel krizde en dibe vuran sektörlerden birinin gemi inşa sektörü olduğunu ifade ederek, 2012 yılında 750 milyon dolarlık ihracat yapabildiklerini, gemi tamirinden 400 milyon dolarlık döviz girdisi sağlandığını, bu rakamların 2008 rakamlarının çok altında olduğunu anlattı.
Dünyada enerji ihtiyacının her geçen gün arttığına işaret eden Kıran, denizde petrol arayışlarının yaygınlaştığını, buna bağlı üretim politikalarının da değişiklik gösterebildiğini söyledi.
Kıran, "Gemi inşa sanayisi olarak sadece gemi inşa etmekle sınırlı değiliz" diyerek, birçok sanayi koluna hizmet verdiklerini kaydetti.
"Sahil güvenlik botlarında Türkiye bir markadır"
Savunma sanayisinde önemli işlere imza attıklarını anlatan Kıran, şöyle devam etti:
"Sahil güvenlik botlarında Türkiye artık markadır, ciddi ihracat yapmaktadır. Yurt dışından epey talep var ama biliyorsunuz savunma sanayisi ülkeler arası olan işler. Off-shore ise son 2 senedir olmazsa olmaz dediğimiz bir sektör. Aldığımız rakamlara göre, dünya off-shore sektöründe geçen yıl 160 milyar dolar yeni inşaya ayrılmış. Türkiye olarak bu pastadan hiç pay alamıyoruz. Bu işlerde referans çok önemli. Referans gösteremediğiniz zaman iş alamıyorsunuz. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (Tpao) yeni bir sismik gemisi aldı. Geçenlerde Tpao genel müdürümüzü ve ekibini ağırladık, güzel haberler aldık. Tpao, yeni bir kazıcı gemi sahibi olmak istiyor. Biz de bu işe talip olduğumuzu söyledik. Onlar da sıcak baktı. Savunma sanayisinde yerli katkı çok önemli. Şu anda bu sanayinin yüzde 55'i yerli katkı payına ulaştı. Bu büyük başarı. Yüzde 45'ini ise makine ve ekipmanları oluşturuyor. Bunlar da bizim yapacağımız işler değil. Savunma Sanayi Müsteşarlığı'ndan öğrendiğimiz kadarıyla savunma sanayisinde bundan sonraki denizle ilgili tüm yatırımlarında öncelik; Türkiye. Bu, bizim i Çin büyük avantaj."
Kıran, dünya piyasasına bakıldığında, dev gemiler yapan ülkelerle rekabet edemeyeceklerini bildiklerini dile getirerek, "Özellikle Çin, 2000 yılından sonra sektöre agresif girdi. Ucuz iş gücü nedeniyle tüketiciye ucuz fiyatlarla satış yapma imkanına sahipler. Kaldı ki Çin, hükümet ve devlet olarak bu sektöre büyük destek verdi. Böylece Japonya ve Kore'nin rakibi oldular" dedi.
"Türkiye en çok sipariş alan 10 ülkeden biri"
GİSBİR Başkanı Murat Kıran, rakip olarak daha çok batıyı gördüklerini aktararak, 2003'ten beri gerek iş güveliği gerek kalite gerekse süre konusunda batı standartlarında iş yaptıklarını söyledi.
Yatırımı devam eden tersanelerin yıllık üretim kapasitesinin 3 milyon DWT'nin üzerinde olduğunu belirten Kıran, yatırımlar bittiğinde Türkiye'nin gemi imalatı kapasitesinin yılda 7 milyon DWT'ye ulaşacağını bildirdi.
Kıran, 2008-2011 döneminde alınan gemi, yat ve askeri gemi siparişleriyle Türkiye'nin en çok sipariş alan 10 ülkeden biri olduğunu aktararak, adet bazında gerçekleştirilen gemi imalatı açısından Türkiye'nin dünyadaki en büyük 5. üretici konumunda olduğunu ifade etti.
Murat Kıran, yeni yatırımların tamamlanmasıyla Türkiye'nin gemi inşa sanayindeki küresel gücünü artıracağını vurgulayarak, "Gemi inşa sanayisi olmayan ülkenin ayağı topaldır. Bu, kazak dokumaya, otomobil üretmeye benzemez. Denizde güçlü olmak ülkeyi güçlü yapar" dedi.
Türkiye'nin, 2012'de alınan gemi siparişiyle Vietnam'ın ardından 5. sırada yer aldığını dile getiren Kıran, dünya ticaretinde yaşanacak iyileşme ve kriz koşullarının aşılmasıyla bu kapasitenin Türkiye gemi inşa sanayisi i Çin önemli bir sıçrama yaratacağını kaydetti.