Gemisander'den kirlilik açıklaması
Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği, geçtiğimiz günlerde yazılı ve görsel basında çıkan "İzmir Aliağa'daki gemi söküm tesislerinde söküm için bekletilen İtalyan bayraklı gemi, şiddetli fırtına yüzünden başka bir gemiyle çarpışınca tanklarında bulunan son petrol atıkları denize döküldü. Petrol türevi atıklar yaklaşık dört kilometre çapında bir alana yayıldı. Çandarlı sahillerini siyaha boyayan atıklar çevre kirliliğine neden oldu" şeklindeki haberler konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
22 Mart günü bölgede fırtına şeklinde esen batı rüzgarları nedeniyle, Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'nde baştankara halde bulunan İtalyan bandıralı Alba isimli 25 bin tonluk geminin (tanker), ÖGE gemi söküm tesislerindeki BW Havlys isimli gemiye yaslandığını ve yüksek dalgalar nedeniyle oluşan sürtünme sonucunda her iki gemide de hasar meydana geldiğinin belirtildiği açıklamada, 23 Mart sabahı önce Atık Yönetim Merkezi daha sonrada Sahil Güvenlik ekipleri ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerince hasara uğrayan Alba isimli gemide inceleme yapıldığı, ancak geminin hasar gören bölümünden denize herhangi bir sızıntının olmadığına dair tespitte bulunulduğuna dikkat çekildi ve denizi kirlettiği iddiaları reddedildi.
Çandarlı sahilinde meydana gelen kirliliğin kaynağının tespit edilip gerçek sorumluların ortaya çıkması amacıyla Alba isimli geminin hasara uğrayan bölgesinden ve Çandarlı kıyılarından alınan numunelerin analizleri yapılmak üzere ilgili makamlar tarafından TÜBİTAK'a gönderildiğini ve Alba isimli geminin de Sahil Güvenlik birimleri tarafından düzenli olarak kontrol edildiği vurgulanan açıklamada, ancak 28-29 Mart tarihlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir İl Çevre Müdürlüğü yetkilileri tarafından tüm firmaların saha ve kıyılarında yapılan denetimlerde, deniz kirliğine sebebiyet verecek bir husus ve kirlilik olmadığının tespit edildiğini kaydedildi. Gemi Geri Dönüşüm Sanayiciler Derneği Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Aliağa bölgesinde gemi geri dönüşüm tesislerinin yanında bir çok önemli sanayi kuruluşu ve yoğun bir gemi trafiği bulunmaktadır.Numune sonuçlarına alınmadan kirliğin kaynağının gemi söküm tesisleri gibi gösterilmesi son yıllarda çevre ve iş sağlığı alanlarında yapılan yatırım ve uygulamalarla yükseliş trendi gösteren sektörümüze zarar vermektedir.2012 yılında 281 geminin geri dönüşümünü yaparak Türk ekonomisine 10 milyar dolarlık bir girdi sağlayan gemi geri dönüşüm sektörü son yıllarda diğer gemi söküm faaliyetinde bulunan ülkelere nazaran Avrupa Birliği ve Dünya Denizcilik Örgütünün örnek olarak gösterdiği bir ülkedir. Bazı basın organlarında yer alan haberlere göre tesislerimizin dünyanın gemi çöplüğü olarak nitelendirilmesini, bu sektörün yani geri dönüşümün öneminin tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmakta olduğunu göstermektedir. Dünyanın nadide koylarına ekonomik ömrünü tamamlayan gemilerin içindeki atıklarla birlikte terk edilmesi sonucu oluşacak çevre felaketlerinin önlenmesi adına çok önemli misyon üstelen sektörümüz, hurda saç ve özellikle atıkların yeniden ekonomiye kazandırılması sonucu hammadde ve doğal kaynak tüketimine engel olan ve IMO ‘nun da kabul ettiği yeşil bir sektördür.Tesislerimizde dünyaya örnek teşkil eden atık yönetim uygulamaları ile gemilerden kaynaklanan atıkların yüzde 98 ‘i enerji ve hammadde olarak geri dönüştürülerek çevrenin korunmasına katkı sağlamaktadır. Tesislerimizde söküm yapılan alanların tamamı beton olup, söküm- kesim çalışmaları bu alanda yapılmaktadır. toprak alanlar sadece gemilerin çekim alanlarıdır. Bu alanlar işin doğası gereği toprak olması gerekmektedir. Çandarlı körfezinde sadece gemi söküm tesisleri olmadığı bu kirliliğe neden olabilecek birçok sanayi ve gemi trafiği olduğu bilinmesine rağmen sektörümüzün hedef gösterilmesi manidardır. Bu konuda duyarlı yayın yapan basın kuruluşlarımıza teşekkürü borç biliriz."