Alsancak Limanı kruvaziyer limanı olacak, hedef 7 milyon yolcu
İzmir Alsancak Limanı özelleştirilmeyecek, Çandarlı’daki Kuzey Ege Limanı devreye girdikten sonra kruvaziyer gemilere hizmet verecek.
Dünya Ekonomi Denizcilik ve Lojistik TV İzmir Stüdyosu'nun açılışına katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, canlı yayında İzmir'e dev yatırımların müjdesini verdi.
İzmir Alsancak Limanı'nın özelleştirilmesinin gündemlerinde olmadığını açıklayan Bakan Yıldırım, Çandarlı'da yapımı süren Kuzey Ege Limanı devreye girdikten sonra, İzmir Alsancak Limanı'nı kruvaziyer gemilere ayıracaklarını ve burasını bir yaşam merkezine dönüştüreceklerini söyledi.
TCDD'nin İzmir Körfezi'nde liman su yolunun derinleştirilmesi de dahil olmak üzere Alsancak Limanı'nda planladığı yatırım tutarı 400-450 milyon dolar seviyesinde. Daha önce Limanı, Avrupa'nın en büyük 5 konteyner limanına dönüştürmek üzere planlanan bu yatırımlar artık, İzmir'i kruvaziyer turizmde dünyanın önemli limanlarından biri haline getirmek üzere gerçekleştirilecek.
HEDEF KRUVAZİYERDE 7 MİLYON YOLCU ÇEKMEK
Dünya Ekonomi Denizcilik ve Lojistik TV'nin İzmir Stüdyosu'ndan yapılan canlı yayında, Murat Erdoğan ve Murat Yanık'ın sorularını yanıtlayan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Alsancak Limanı'nda özelleştirmenin denendiğini ve olmadığını hatırlatarak, "Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok. Orayı, Kuzey Ege Çandarlı Limanı devreye girdikten sonra artık biraz daha kruvaziyer gemilerine ayırmak ve burayı bir yaşam alanına dönüştürmek istiyoruz. Körfez değişim dönüşüm projesiyle beraber böyle bir fonksiyon kazandırmayı hedefliyoruz. İzmir'in potansiyeli çok yüksek. Ama sadece 1.5 milyon misafir ağırlıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. İzmir rahatlıkla 6-7 milyon turisti çekecek tarihi, doğal, kültürel zenginliğe sahip. Kuzeyinde Bergama, güneyinde Efes ile Hıristiyan alemi için çok önemli bir bölge. İzmir bunları başarabilecek güçte. Yeter ki engeller olmasın. İnsanların önünü açalım, düşündüklerini yapsınlar" dedi.
KONTEYNER GEMİLERİ ÇANDARLI'YA YÖNLENDİRİLECEK
Bakan Yıldırım'ın açıklaması, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) 2006 yılından bu yana özelleştirmeye çalıştığı İzmir Alsancak Limanı'nda yeni bir sayfanın açıldığını gösteriyor. ÖİB, İzmir Alsancak Limanı'nı kruvaziyer ve konteyner gemilerine hizmet vermek üzere iki ayrı liman olarak ayırarak özelleştirilmek istiyordu. ÖİB, bu konuda son olarak 20 Şubat 2013 tarihinde Avusturya merkezli Raiffeisen Centrobank ile danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalamış ve bu firmanın hazırlayacağı raporlara göre söz konusu limanların özelleştirilmesinde izleyeceği yol haritasını belirleyeceğini açıklamıştı.
Ancak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın DÜNYA Ekonomi Denizcilik ve Lojistik TV'nin canlı yayınında yaptığı açıklamasına göre, Alsancak Limanı için yeni bir sayfa açılıyor. Yeni süreçte, özelleştirilme süreci kapandığı gibi, Çandarlı Kuzey Ege Limanı devreye girdikten konteyner gemileri aşama aşama oraya yönlendirilirken, Alsancak Limanı ise kruvaziyer gemilere ayrılacak ve liman sahasında oluşturulacak bir yaşam merkezi ile birlikte burası kruvaziyerde önemli bir turizm konseptine dönüştürülecek.
İZMİR'İN ÇILGIN PROJESİ YAŞAM MERKEZİ OLUYOR
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, DÜNYA Ekonomi Denizcilik ve Lojistik TV'nin canlı yayınında, genel seçimler öncesi hazırladıkları "35 İzmir 35 Proje" çalışması hakkında da bilgi verdi. 35 Proje arasında "İzmir'in çılgın projesi" olarak da adlandırılan İzmir Körfezi ile Çeşme arasında deniz ulaşımını 3 saat kısaltacak deniz otoyolu konusunda Dokuz Eylül Üniversitesi ile birlikte çalıştıklarını belirten Yıldırım, "Karaburun Yarımadası ile Urla arasındaki vadide, 6,3 kilometre uzunluğunda açılacak Karaburun Kanalı ile deniz otobüslerinin, teknelerin, yatların İzmir-Çeşme arası ulaşımı kolaylaşacak. Projenin olabilirliği, boyutları, doğuracağı sonuçların neler olacağı konusunda akademisyenler ve denizciler ortak çalışma yaparak bir noktaya getirdiler. Proje sadece kanal açmakla fizibl olmuyor. Her ne kadar Karaburun'u dönüp İzmir Körfezi'ne gelmek ciddi bir maliyetse de biz bu kanalı büyük gemilerin geçişi için düşünmediğimiz için çevre şartlarından dolayı, tek başına cazip olmuyor. Kanal ve etrafını bir yaşam merkezi olarak düşünmemiz halinde proje çok cazip hale geliyor. Şimdi çalışmaları bu yönde derinleştiriyoruz. Proje mutlaka gerçekleşecek, hemen değilse bile, önümüzdeki orta ve uzun vadede gerçekleşmesi mümkün olan ve gerçekleşmesi gereken bir proje" diye konuştu.
İZMİR DÜNYANIN EN HIZLI GELİŞEN DÖRT KENTİNDEN BİRİ
İzmir'de güzel bir proje başlattığınız zaman bazı kesimlerin bunu engelleme çabası içine girdiğini vurgulayan Yıldırım, "Bir takım sivil toplum örgütü denen, ama esasında İzmir'e olumlu katkı sağlamayan, sayıları az ama sesleri çok çıkan gruplar var. Projeleri engelliyorlar. İzmir kaybediyor. Ben sanıyorum ki önümüzdeki birkaç sene içinde İzmir'de her şey değişir. Zaten değişmeye başladı. 35 İzmir 35 Proje'yi koyduktan sonra İzmir çok hareketlendi. Brookings Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya göre, tüm bu olumsuzluklara rağmen dünyanın en hızlı büyüyen 4 kentinden biri İzmir" diye konuştu.
EXPO, TÜRKİYE PROJESİ
İzmir'in EXPO 2020 adaylığına da değinen Yıldırım, "EXPO sadece İzmir'e mahsus bir proje değil. EXPO aslında Türkiye Projesi ama özelinde tüm Ege'yi ilgilendiriyor. Romanya Bakanı ve heyeti buradaydı. Dedikleri şu, 'Biz EXPO'yu destekliyoruz ama bunu sadece Türkiye için değil, Romanya için de yapıyoruz. Çünkü aynı coğrafyadayız. Dolayısıyla EXPO'nun İzmir de kalması bir anlamda biz kazanmışız gibi olacak'. Bunu önce İzmir ve Ege kamuoyu çok iyi okumalı. Daha çok asılmamız, daha çok gündeme getirmemiz lazım. EXPO bir rüzgardır. EXPO ile İzmir'in altyapı sorunlarını giderecek yatırımlar yapılacak. Üstyapıda konaklama, sağlık tesisleri gerçekleştirilecek. Aslında EXPO organizasyonları bir kaldıraç, bu işlerin yapılması için bir vesile. Biz EXPO'yu beklemeden zaten çalışmaya başladık. 35 projenin 16'sı fiilen başladı, diğerlerinde de çalışmalarımız aynen devam ediyor" dedi.