Rusya'dan ABD'ye uranyum dolu gemi
ABD ile Rusya arasında yürütülen, Rusya’nın elinde bulunan parçalanmış 20 bin atom bombasının güvenli bir şekilde ticari olarak kullanılmasını amaçlayan 20 yıllık anlaşma bu Perşembe sona erdi.
Seyreltilmiş uranyumdan enerji elde edinimi amaçlayan proje, silah kategorisindeki 500 metrik tonluk yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumun (HEU) güvenli bir biçimde etkisizleştirilmesini sağlıyordu. Her biri 2,5 milyon dolarlık seyreltilmiş uranyumla dolu 40 varilin St. Petesburg’da M.V.Atlantic Navigator adlı yük gemisine yüklenip Baltimore’a gönderilmesiyle, sağlayan iş birliğinin son adımı yerine getirildi.
Program, 90’lı yıllarda Rusya kaos içindeyken birçok nükleer enerji teknisyenine iş imkanı sağladı, nükleer patlayıcıları seyrelterek elektrik santrallerinde kullanılabilecek yakıtlara dönüştürecek sistemi geliştirdi.
Ayrıca Ruslar bu hususu reddetse de ABD’lilere göre bu proje sayesinde, zayıf korumalı nükleer maddeler yanlış ellerden çıkarıldı.
SERMAYE ABD’DEN, ENERJİ RUSYA’DAN
Moskova ve Washington arasındaki tansiyona rağmen, bugün Rus uranyumu, ABD nükleer santrallerinin yüzde 50’sini çalıştırırken ülkedeki elektrik enerjisinin yüzde 10’unu sağlıyor.
Rusya’nın Ural dağlarındaki küçük sanayi şehri Novouralsk’tan, son varillerin yüklenişini izlemek üzere gelen Gennadiy Solovyov, proje başlangıcında uranyumu yakıt olarak kullanılabilecek seviyeye seyreltecek sistemi geliştirmekle görevlendirilen isim.
O zamanlar Rusya’da darboğaz yaşanmasına rağmen, projenin, çalıştığı Ural Elektrokimya Sanayii’sinde çok sayıda yüksek eğitimli uzmana iş sağladığını anlatıyor.
Ticari değeri 17 milyar dolar olan antlaşma sayesinde ABD çıkışlı sermaye, Sovyetler Birliği dağılımı sonrasında zor durumdaki Rusya’ya hatırı sayılır bir gelir akışı sağlamıştı.
ABD Enerji Sekreteri Ernest Moniz de programı son derece başarılı bulduğunu belirtiyor. Rusya Devlet Nükleer Enerji Korporasyonu ROSATOM’dan Vladimir Kuchinov, “Elimizdeki malzemenin tehlike oluşturacağına hiçbir ihtimal vermedik, aldığımız güvenlik yöntemleri her zaman yeterliydi. Bununla beraber bu proje, tehlikeli maddenin güvenle değerlendirilmesi açısından en mantıklı yöntemdi” diyor.
ŞÜPHELER HAKSIZ ÇIKTI
Projenin başlangıcına tanıklık eden uzmanların aktardığına göre, hazırlık aşamasında ABD’li uzmanların aklında birçok soru işareti vardı. Rusya’nın gerekli seyreltme yöntemini geliştirecek imkanlara sahip olduğuna pek ihtimal verilmemişti. Ayrıca pratik bulunmayan böyle bir projenin piyasa rekabetine nasıl dahil edileceği de belirsizlik taşıyordu. Ancak zamanla, çok farklı iki gücün işbirliği olarak bir modele dönüştü.
İşbirliğinin ilk tohumları 90’ların ikinci yarısında atıldı. Ancak bu sırada Rusya’nın ekonomisi yeni bir kriz patlak verdi ve NATO da Yugoslav Savaşı’na katıldı. Amerika’nın nükleer santraller için zenginleştirilmiş uranyum üreten şirketi USEC özelleştirildi. Bu hafta proje sonlandırılırken emeği geçen herkesin paylaştığı gurur, iki ülkenin zamanında aşmak zorunda kaldığı tüm bu engellerle açıklanabilir.
St. Petersburg Baltimore arasındaki çetrefilli yolda Rus donanmasından tecrübeli kaptanlara emanet edilen gemilerde taşınan uranyumun son partisi, önümüzdeki günlerde Amerikan nükleer santrallerinde işleme girecek.