Rodos'ta batan geminin Türk personeli sahipsiz kaldı
Ege Denizi'nde, Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından 20 bin Kalaşnikof tüfek ve yüklü miktarda patlayıcı ile yakalandığı ileri sürülüp Rodos'a götürülen ve burada bağlı bulunduğu limanda dün su alarak batan 'Nour M' adlı kuru yük gemisinin kaptanı Hüseyin Yılmaz (57) ve başmakinisti Erdem Şahin (44), tutuklama talebiyle adliyeye sevk edildi.
Yunan Haber Ajansı, Ukrayna'dan aldığı konteynerleri Libya'ya götüren 75 metre uzunluğundaki, 432 grostonluk Siera Leone bandıralı 'Nour M' adlı kuru yük gemisininin, geçen 7 Kasım gecesi Kardak Kayalıkları ile Yunanistan'ın Kalimnos Adası arasında durdurulduğunu ve yapılan aramada 20 bin Kalaşnikof tüfek ile büyük miktarda patlayıcı ele geçirildiğini duyurdu. Rodos Adası'ndaki Akantia Limanı'na çekilen Ukrayna'dan Libya'ya giden gemideki, toplam 800 ton ağırlığındaki 56 konteynerin yanı sıra ambar ve motor bölümleri arandı. Aramalarda, geminin konşimentosunda belirtilen çeşitli kalibrelerde mermi çıkarken, iddia edildiği gibi patlayıcı ve Kalaşnikof silahlar olmadığı görüldü. İskenderunlu evli 4 çocuk babası kaptan Hüseyin Yılmaz dışında 2'si Türk, 5'i Hinti toplam 7 personelin bulunduğu gemi, yükünün tamamamen boşaltılmasının ardından 35 gündür bekletildiği limanda dün öğlen satlerinde su alarak battı.
Konteynerler içindeki mermiler, önceki gece Yunan Savunma Bakanlığı tarafından el konularak askeri birliğe götürülürken, geminin kaptanı ve 2 Türk mürettebatı gözaltına alınıp, Rodos Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 5 Hintli mürettebatın ise halen limanda tutulduğu öğrenildi.
AŞÇI: KİMSE BİZE SAHİP ÇIKMADI
Gözaltındaki kaptan Hüseyin Yılmaz ve Başmakinist Erdem Şahin, Yunan polisindeki işlemlerinin ardından, tutuklama talebiyle adliyeye sevk edildi. Geminin aşçısı Hasan Korur (60) ise serbest bırakıldı. DHA muhabirinin telefonla görüştüğü Korur, 4 aydır görev yaptığı geminin batmasının üzüntüsünü yaşadığını belirterek şunyları söyledi:
"Evimize ekmek götürmekten başka bir amacımız yoktu. Gemiye el konulmasından bugüne kadar hiçbir şey yasal olarak gelişmediği gibi, üç Türk olarak burada yalnız bırakıldık. Ne konsolosluk ne de ülkemizden bir yetkili gelip, burada bize sahip çıkmadı. Gemimiz gözlerimiz önünde battı, son ana kadar üç Türk gemiyi terk etmedik. Gemi yan yatmaya başlayınca canımızı kurtarmak için gemiyi terk etmek zorunda kaldık. Geminin kaptanı ve başmakinistini tutuklama istemiyle adliyeye sevk ettiler. Bizlerin durumu ise ne olacak belli değil."