Mudanya'da 'Özel' izinle usulsüz gemi sökümü
Türkiye'de yalnızca Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri'nde gemi sökülmesine izin verilmesine rağmen; Mudanya yakınlarındaki Kapanca Koyu'na oturan 50 metrelik kuru yük gemisi, sessiz sedasız parçalandı. İki yıl önce kaçak yollarla parçalanmak üzereyken yakalanan 50 metrelik kuru yük gemisi 'Özel' izinle usulsüz bir şekilde parçalanırken, asbest ve ağır metallerin denize karışıp karışmadığı bilinmiyor.
Bursa'nın Mudanya ilçesinde bulunan Kapanca Koyu'nda yaklaşık iki yıl önce karaya oturan 50 metrelik kuru yük gemisi, 20 gün içinde sessiz sedasız söküldü. İki yıl önce parçalanmak üzere olan geminin icralık olduğu tespit edilirken, icralık durumdan kurtarıldıktan sonra hurdaları için sökülmeye bırakılan gemiden eser kalmadı. Dünyada yalnızca 5 ülkede gemi sökümü yapılırken, Türkiye'de ise yalnızca Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri'nde gemi parçalanmasına izin veriliyor. SİT alanında bulunan Kapanca Koyu'nda parçalanan geminin sökümü sırasında asbest ve ağır metallerin denize karışıp karışmadığı bilinmezken, çevre örgütleri harekete geçti.
İKİ YIL ÖNCE KAÇAK OLARAK PARÇALANACAKTI
Seyir emniyeti olmadığı için yerinde söküm kararı verilen geminin usulsüz bir şekilde söküldüğü iddia edildi. SİT alanı olması nedeniyle gemi sökümünün Anıtlar Kurulu ve Liman Başkanlığı'nın denetiminde yapılması gerektiği belirtildi. İki yıl önce Kapanca açıklarında karaya oturan gemi, İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler tarafından tesadüfen görülmüştü. Mürettebatı tarafından terk edilen ve içinde değerli bir şey bulunmayan Aldebaran-1 isimli geminin, Aldebaran Denizcilik Limited Şirketi'ne ait kuru yük gemisi olduğu öğrenildi. 578 bin grostonluk 51 metre boyundaki kuru yük gemisinin TC bandıralı ve 4295 sicil numarasıyla İstanbul limanına tescilli olduğu tespit edildi. Daha sonra alınan izinle hurdası için başlayan parçalama işleminin usulsüz yapıldığı iddia edildi.
BU İZNİ KİM VERDİ?
Bursa'nın nadir koylarından biri olan Kapanca Koyu'nda kaçak yollarla gemi sökümü yapıldığını savunan DOĞADER Başkanı Murat Demir, Gemi Söküm Yönetmeliği'nin 14. Maddesi'ndeki 'zorunlu hallerde gemi sökümünün bulunduğu alanda yapılır' ifadesinde bulunan boşluktan yararlanıldığını savundu. Türkiye'de yalnızca Aliağa'da gemi sökümünün yapılabileceğine dikkati çeken Demir, dünyada 50 bin geminin söküm için beklediğini ifade ederek, "Bu geminin sessiz sedasız sökülmesine izin verilmesi konusunda neye dikkat edildi? Kontrolsüz bir alanda yapılan söküm ağır metalleri barındırır. Gemi sökülürken suya ve toprağa ağır metallerin gelme tehlikesi vardır. Kim ve neye göre bu geminin sökülmesine izin verildi? İl Çevre Müdürlüğü'nden izin alındığı belirtilirken orada çalışan personel uzman bir personel midir? Gemi söküm yönetmeliğine aykırı, usulsüzce bir geminin geri dönüşümüne yasal yönetmelikle izin verildi. Dünyada 50 bin civarında gemi sökülmeyi beklerken Marmara Denizi'nde gemi sökümünün önünü açarsak koylarımızı hızla yok etmiş oluruz" diye konuştu.
ASBEST TEHLİKESİ!
Çevre Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilcisi Efsun Dindar ise, usulsüz ve uygunsuz bir gemi sökümü yapıldığını söyledi. Gemi sökümünde en büyük tehlikenin asbestin ortaya çıkması olduğunu vurgulayan Dindar, "Gemi söküm işlemlerinde de aspest uzmanlarının çalıştırılması gerektiği yasalarla belirlenmiştir. Gemilerde asbest ısı yalıtımını sağlamak için kullanılır. Söküm aşamasında ortaya çıkan asbestin solunumu kontrolsüz bir şekilde yapıldığında ortama karışmaktadır. Bunun yanı sıra sintine atıkları ortaya çıkar sökümlerde. Bu iş için uygun olmayan doğanın göbeğinde yapılan bu söküm işi için nasıl izin alınır? Geminin aksanında kullanılan madeni yağların söküm sırasında denize ve toprağa karışması çok tehlikelidir" ifadelerini kullandı.