Prof.Dr. Kerim Atamer, denizcilik sektöründen özür diledi
Deniz Hukuku Derneği eski Başkanı Prof.Dr. Kerim Atamer, yaptığı açıklama ile CMI'ye gönderdiği maksadını aşan ifadelerin bulunduğu mail için kamuoyundan ve denizcilik camiasından özür diledi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası Haziran Ayı Olağan Meclis toplantısında Deniz Hukuku Derneği eski Başkanı Prof. Dr. Kerim Atamer'in Uluslararası Deniz Hukuki Komitesi'ne gönderdiği ve DTO Meclis Üyesi Bahri Turan'ın gündeme getirdiği MAIL SKANDALI, kamuoyunda ve denizcilik camiasında büyük tepkilere neden olmuştu.
Prof.Dr. Kerim Atamer'in Deniz Haber Ajansı Genel yayın Yönetmeni Recep Canpolat'a gönderdiği açıklamayı yorumsuz olarak aynen yayınlıyoruz;
"Sayın Recep Canpolat,
12/6/2014 tarihinde İMEAK DTO Meclis Toplantısı sırasında gündeme gelen ve 13/6/2014 tarihinde internet sitenizde haber konusu olan olaylar hakkında, daha önce, 29/5/2014 tarihinde Deniz Hukuku Derneği üyelerine ilettiğim duyuru aşağıda yer almaktadır.
Comite Maritime International'e (CMI) 27/5/2014 tarihinde gönderdiğim yazıyla ilgili olarak derecesinde tepkilerle karşılaşmış olmaktan ötürü duyduğum üzüntüyü tarif etmem mümkün değildir. Üniversite öğretim üyesi olarak görev yapmaya başladığım 2002 yılından bu yana, yasama, yürütme ve yargı organları ile barolara ve diğer sivil toplum kuruluşlarına hukuksal çalışmalar ile sunduğum karşılıksız yardım, destek ve katkılar çerçevesinde, kötü kaleme alınmış bir tek email üzerine vatana ihanet ettiğim iddiasının üzerinde sağduyu ile yeniden durulmasını temenni etmekten başka çarem yoktur.
Söz konusu emaili yeniden değerlendirdiğimde, gerçekten de maksadı tamamen aşan, hiçbir şekilde aklımın ucundan bile geçmeyen bir anlam yüklendiğini görüyorum. O ileti ile, CMI'da benim yaptığım tanıtım konuşmaları ve davetler üzerine Türkiye'ye gelmesi ihtimali bulunan 600'e yakın misafirin ağırlanması ile ilgili kaygılarımı dile getirmeye çalışıyordum. İçinden geçtiğimiz günlerde karşılaştığımız üzücü olaylar ve dernek bünyesinde yaşadığım hayal kırıklıkları sebebiyle, etkinliğin düzenlenmesi konusunda karamsarlığa düşmüştüm. CMI başkanı, tüm başkanlarla birlikte ısrarla yeniden bana yazınca da bu karamsarlığımı dile getimiştim. Asla ve kesinlikle ülkemi şikayet etmek, 'ispiyonlamak' veya küçük düşürmek gibi bir saikim yoktu ve olamaz. Aksine, bugüne kadar yürüttüğüm tüm çalışmalarda ülkemizi ne denli yüceltmeye çalıştığımı, yeni Ticaret Kanunu çerçevesinde kurmaya çalıştığımız Deniz Hukuku rejiminin yatırım iklimini ne denli olumlu etkilediğini yurt dışında doğru tanıtabilmek için yayın, toplantı ve sunumlarla var gücümle çalışmakta olduğumu kısa bir internet araştırması hemen gösterecektir.
Ne var ki, söz konusu iletime aldığım tepkilerden, iletimi yeterince hazırlık yapmadan, kötü bir üslupla kaleme aldığımı anlıyorum. Sonuçta benim için de yabancı olan bir dilde derdimi anlatmaya çalışırken, amacımla hiç bağdaşmayan yanlış anlamalara sebep olduğum için Deniz Hukuku Derneği'nden, Denizcilik Sektörü'nden ve tüm kamuoyundan özür dilerim.