''Atıl balıkçı filosu okyanusta avlansın'' önerisi
Onuncu Kalkınma Planı Su Ürünleri Özel İhtisas Komisyonunca hazırlanan raporda,Türkiye'deki balıkçı filosu kapasitesinin, avlanabilecek balık miktarı için gerekli olandan 3 kat fazla olduğu belirtilerek balıkçıların, Yemen, Umman, Somali ve Tanzanya açıklarında avlanabileceği önerildi.
Su ürünleri sektörüne yönelik sorun ve çözüm önerilerinin sıralandığı raporda, Türkiye'nin su ürünleri yetiştiricilik sektörü bakımından önemli pazarı olan AB'nin, bu sektörde yıllık ortalama yüzde 3,1 büyüme, 150 bin kişiye doğrudan istihdam, 14 milyar avro değerinde 4,5 milyon ton sürdürülebilir üretim miktarı hedeflediği kaydedildi.
Akdeniz'de son yıllarda münhasır saha uygulamasını ikame etmek için koruma alanı ilan edilmesi ve bazı ülkelerin de bu eğilimde olmalarının bu bölgede av sahalarını çok daraltabileceğine işaret edilen raporda, Karadeniz'de de komşu ülkelerin münhasır sahalarının ihlaliyle sonuçlanacak balıkçılık faaliyetlerinin ihracatta yaptırımlara yol açabileceği belirtildi.
Raporda, "Komşu ülkelerle kıyaslandığında balıkçı filomuz güç, sayı, teknoloji ve av araçları bakımından üstün konumdadır. Türkiye su ürünleri sektörü, mevcut balıkçılık kaynakları ve üretim gücüyle Akdeniz ülkeleri içerisinde çok uzun yıllardır en üst sıralarda yer almaktadır. Ancak bu şansı ekonomik olarak uygun bir şekilde kullanamamaktadır. Balıkçı filosunun eriştiği kapasite kaynaklarımızda avlanabilecek balık miktarı için gerekli olandan üç kat fazladır" değerlendirmelerinde bulunuldu.
"Sezon kısaldı, balıkçılar Gürcistan'da avlandı"
Balıkçı filosundaki gemilerin kapasite ve sayılarındaki fazlalığın, yakıt tüketimini artırdığı, ayrıca hamsi av sezonunu kısaltarak aktif balıkçılık süresini kısalttığı belirtilen raporda, "Av sezonunun kısalması nedeniyle balıkçılar yurt dışında ve Gürcistan'da balıkçılık yapma imkanını bulmuşlardır. Diğer balıkçı gemilerinin ekonomik kullanımı için alternatif kaynakların bulunması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.
Raporda, açık deniz balıkçılığının geliştirilmesine yönelik önerilere de yer verildi. Açık deniz balıkçılığı uygulamalarında yarar sağlayacak bilimsel verilerin güncellenmesi ve potansiyel alanların dikkate alınarak ön fizibilite raporu hazırlanması gerektiği kaydedildi. Raporda açık sularda av gücü olan ancak soğuk muhafaza ve balık işleme tesisleri yetersiz balıkçı filolarına bu tesislerin kazandırılması gerektiği, bu alanda potansiyeli bulunan ülkelerle ikili veya bölgesel anlaşmalar yapılarak balıkçı filoların ve özel sektörün bu av alanlarına yönlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Raporda şunlar kaydedildi:
"Fırsat alanları olarak uluslararası sular ve imkan tanınması durumunda başka ülkelerin münhasır sahalarında avcılık faaliyeti yapabilecek mevsimsel olarak atıl halde bulunan bir filo kapasitesinin, hem istihdam yaratmak hem de önemli bir protein kaynağı olan su ürünlerini tüketime sunma imkanı mevcuttur.
Hint Okyanusunda, özellikle Afrika kıyılarında işletilmeyen balıkçılık kaynakları mevcuttur. Bu kaynaklardan Avrupa ve bazı Uzak Doğu ülkelerinin balıkçıları yararlanmaktadır. Kaynak sahibi ülkelerle (Yemen, Umman, Somali ve Tanzanya) yapılacak görüşme ve anlaşmalar neticesinde avcılık yapma imkanı sağlanabilecektir. Ülkemiz balıkçılık filosundaki bazı taşıma teknelerinin uzun sefere, işlemeye ve muhafazaya yönelik yapılandırılmasının ardından uygun desteklemelerle hem atıl filo kapasitesi ekonomik olarak değerlendirilebilir hem de ithal yoluyla karşılanmaya çalışılan balık ihtiyacı yerli kapasiteyle karşılanabilir."
Filodan ayrılan gemilere destek
2013 yılı verilerine göre 19 bin 669 balıkçı gemisi bulunan Türkiye'de, av gücü ve gemi sayısındaki artışa karşılık elde edilen ürün miktarının artmaması, aksine balık stokları üzerindeki av baskısındaki artış nedeniyle 2002 yılından itibaren balıkçı gemilerine yeni ruhsat verilmiyor.
Öte yandan balıkçılık sektöründe filodaki gemi sayısının düşürülmesi için ilk olarak 12 metre ve üzerindeki balıkçı gemisi sahiplerine gönüllülük esasına dayalı olarak gemilerini filodan çekmeleri karşılığında destekleme uygulaması başlatıldı. 2013 yılında başlatılan uygulama kapsamında 364 balıkçı gemisi filodan çekildi ve bunlar için 62,1 milyon lira destekleme ödemesi yapıldı. Desteklemenin kapsamı daha sonra 10 metrenin üzerindeki balıkçı gemilerini içerecek şekilde genişletildi.
Bu yıl uygulanacak desteklemeler için 529 balıkçı gemisi sahibi daha başvuruda bulundu. Başvuru yapanların tümünün alımının gerçekleşmesi halinde 67 milyon lira ödeme yapılacak. Böylece 2013 ve 2014 yılında 10 metrenin üzerinde uzunluğa sahip balıkçı gemilerinin yaklaşık yüzde 30'u filodan çıkarılmış olacak ve bunlar için ödenecek destekleme tutarı 129,1 milyon lirayı bulacak.