Gemi söküm sektöründe kriz: 12 firma kapandı
İzmir Aliağa’da firmaların kapanması, hurda çelik üretimini yüzde 30’a düşürdü. 2 bin kişinin çalıştığı bölgede yüzlerce kişi işsiz kaldı. Gemi sökümcülerin tek umudu, AB Çevre ve İş Sağlığı Yönetmeliği.
Avrupa’nın en büyük gemi söküm bölgesi olan İzmir’in Aliağa ilçesindeki tesisler krizin pençesinde. Bangladeş, Hindistan, Pakistan gibi Asya ülkelerinin gemi söküm maliyetlerini düşürmesi, sektörde krize yol açtı. Aliağa’da faaliyet gösteren 22 firmadan 12’si kriz sebebiyle faaliyetine ara verdi. Yaklaşık 2 bin kişinin çalıştığı bölgede istihdam da 800’e kadar düştü. 2014’te 198 adet gemi sökümünden 572 bin ton hurda çelik elde eden sektör, 2013 yılına göre yüzde 30 seviyelerinde düşüş yaşadı. Gemi sökümcülerin tek umudu, AB Çevre ve İş Sağlığı Yönetmeliği. Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (GEMİSANDER) Yöneticisi Ersin Çeviker, gemi söküm sektöründe faaliyet gösteren firmaların Bangladeş, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerin başlattığı haksız rekabet sebebiyle iflas riskiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Çeviker, “Gemi söküm bölgemizde bulunan 22 firmadan 12’si, yaşanan kriz nedeniyle faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı. Bunun sonucunda hem yüzlerce kişi işsiz kaldı hem de firmaların milli ekonomiye sağladığı katkı büyük ölçüde sekteye uğradı.” dedi.
Asya ülkelerinde gemi sökümü maliyetleri, Türkiye’ye göre çok daha avantajlı hale geldi. Bangladeş, Hindistan ve Pakistan, söküm maliyetindeki avantajları son dönemde gemi alımı noktasında fiyat yükselterek kullanmaya başladı. Buna karşı Türk gemi söküm sektörünün tek umudu, AB Çevre ve İş Sağlığı Yönetmeliği, çünkü Türkiye, diğer Asya ülkelerine göre bu yönetmeliğin gerekliliklerini yüzde 95 seviyesinde yerine getiren tek ülke. 2015’te söz konusu yönetmeliğin esas alınması halinde haksız rekabet uygulayan ülkeler, AB bayraklı gemileri sökemeyecek. GEMİSANDER yöneticisi Çeviker’in verdiği bilgiye göre Aliağa’da 2008’e kadar ortalama yıllık 150 bin ton hurda geminin geri dönüşümü yapılıyordu. Sektör, 2009’da deniz taşımacılığını olumsuz etkileyen küresel krizle birlikte yükselişe geçti. Sektör, 2012’de 927 bin ton çelik üretimiyle tarihinde ilk defa tam kapasite tonajına ulaştı ancak son bir yıldır düşüşe geçerek, 2014’te yüzde 30 daraldı. Sektörün, dünya demir çelik piyasası hurda fiyatları ve dolar kurundaki dalgalanmalardan etkilendiğini kaydeden Çeviker, bu kaybın ana sebeplerini şöyle açıklıyor: “Firmalarımız tarafından hurda gemi alış fiyatları, hurda satış fiyatlarına ve ton başı maliyet hesaplarına göre belirlenmektedir. Daha önceden tedarikleri yapılan hurda gemiler, hurda fiyatlarındaki ani düşüşler nedeniyle zarara uğramışlardır. Türk firmalarımızın hurda gemi alımı noktasında başta Hindistan ve diğer Asya ülkeleri ile rekabet şansının bulunmaması, bu ülkelerin düşük işçi maliyetleri, çevre yatırımları, makineleşme ve atık bertaraf maliyetlerinin bulunmaması, hurda gemilere yüksek fiyatlar vermesine neden olmaktadır.”
2009’dan itibaren gemi söküm çalışanlarının faaliyetlerinin devamlılığının, ekonomisi için büyük bir kazanç olduğunu dile getiren Çeviker, ancak 2014’te yaşanan kapasite düşüşleri nedeniyle birçok firmanın, işçi çıkarmak ve faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını söyledi.
2015’te hurda fiyatı istikrarının sağlanması yönünde beklenti içinde olduklarını sözlerine ekleyen Çeviker, “AB bayrağı taşıyan gemiler, yönetmelik kapsamında 2015’ten itibaren Asya ülkelerinde sökülemeyecek. Bu çerçevede çevre ile işçi sağlığı ve güvenliğini dikkate almayan Asya ülkelerinde gemi sökümü engellendiği takdirde Türk gemi söküm sektörü, dünya liderliği konumuna yeniden dönecektir. Ancak 2015 için iyimser tahminde bulunmak mümkün değil. En azından 2015’te psikolojik rakam olan 500 bin tonun altına düşmemek beklentisindeyiz.” diye konuştu.