Gemiyle insan kaçakçılığına karşı önlem
Birkaç hafta öncesine kadar Suriyeli mültecilerin yasadışı insan ticareti yapan kişilere ödemek için yüzbinlerce dolar yatırdığı Laleli’deki Taşhan İş Merkezi’ndeki ofisten geriye sadece duvardaki Türk bayrağı kalmış durumda.
Avrupa hükümetlerinden gelen baskılar nedeniyle Türk yetkililer, Suriyeli sığınmacıların kaçak olarak Batılı ülkelere kaçırılmasına göz açtırmıyor. Polisin Taşhan İş Merkezi’ndeki insan kaçakçılığının yürütüldüğü ofise baskın düzenleyip, kapatması denetimlerin sıkılaştığının en belirgin göstergesi. İnsan ticareti yapan kaçakçılar, İtalya’ya giden kargo gemisi bulamadıkları için yurt dışına kaçırılmayı bekleyen yüzlerce Suriyeli mülteciyi Mersin’deki otellerde bekletiyor.
'Hayalet gemiler'
“Hayalet gemiler” olarak bilinen gemilerle ve yasal olmayan yollarla başta İtalya olmak üzere Avrupa’ya toplam kaç Suriyeli’nin gittiği bilinmiyor. Hayalet gemilerin kullanılmadığı zamanlarda tercih edilen eski, küçük teknelerin istikameti ise komşu ülke Yunanistan oluyor.
Yunanistan’a giden tekneler genelde İzmir’den ya da sınıra yakın küçük bir kasaba olan Enez’den kalkıyor.
Yunan yetkililer, geçen yıl ülkeye yasal olmayan yollardan giren 2 binden fazla Suriyeli’yi tutukladı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi’nin geçtiğimiz Ekim ayında yaptığı açıklamaya göre, 2014 yılının ilk dokuz ayında kaçak yollardan Akdeniz’i geçerek Avrupa’ya geçmeye çalışanların sayısı 165 bin. Açıklamada 2013 yılında bu rakamın toplam 60 bin olduğuna dikkat çekiliyor.
60 bin kaçak mülteciden yaklaşık 15 bininin Suriyeli olduğu ve mültecilerin büyük çoğunluğunun Kuzey Afrika’dan yola çıktığı belirtiliyor. AB Sınır Güvenlik Ajansı Frontex, doğu Akdeniz’deki insan kaçakçılığı hatlarının yoğunluk açısından ikinci sırada olduğunu ve 2014 yılında sadece bu hatta 40 binden fazla kişinin yakalandığını bildiriyor. Frontex, tutuklananların uyrukları ve nereden yola çıktıklarına dair bilgileri vermiyor.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan bir Türk kaçakçı, son altı ay içinde binlerce Suriyeli’yi yasal olmayan yollarla Avrupa’ya soktuklarını anlatıyor. Birçok Suriyeli mülteci, Avrupa’ya kaçırılan birini tanıdığını ve yakalanmadan kaçmayı başaranların genelde ya Yunanistan üzerinden ya da Romanya ve İtalya üzerinden Avrupa’ya giriş yaptıklarını belirtiyor.
Avrupa’ya giriş yapan Suriyeli mültecilerin asıl hedefi Almanya, Fransa ya da İsveç gibi zengin ve gelişmiş ülkeler. Mülteciler hedeflerine ulaşabilmek için tren ve otobüsü tercih ediyor, hatta gerekirse yürüyerek bile sınırı geçiyor. Avrupa, Suriyeli mülteciler için bir ümit kaynağı olmaya devam ederken, insan kaçakçıları da hayatlarını tehlikeye atmaya hazır binlerce mülteci üzerinden büyük paralar kazanabiliyor.
Ocak ayında Türkiye’den yola çıkan iki kargo gemisini durduran yetkililer, binden fazla kaçak göçmenin gemilerde kilitli tutulduğunu ve gemilerin de otomotik pilotta İtalya’ya doğru seyir halinde olduğunu ortaya çıkardı.
Ancak basında çıkan hayalet gemi haberlerine rağmen bu gemiler sanıldığı kadar yaygın değil. Güvenlik güçlerinin Mersin’de düzenlediği operasyonun olası bir hayalet gemi vakasını önlediği anlaşılıyor. Suriyeli bir mülteci Mersin’de otellerde bekleyen yüzlerce sığınmacı olduğunu ve bu kişilerin kargo gemisine binerek Avrupa’ya geçmek istediklerini söylüyor. Bu Suriyeli’ye göre, kaçakçıların her şeyin iptal edildiğini söylemesi üzerine bu sığınmacılar otellerinde kaygıyla beklemeye devam ediyor.
Reklam bile veriyorlar
Sosyal medya kaçakçıların rahatça reklam yapabildiği bir ortam. Reklamlar genelde Yunanistan’a, Romanya’ya, hatta İtalya’ya “tatil seyahati” olarak adlandırılıyor. Örneğin reklamlardan birinde 13 metrelik yelkenli bir tekne ile Yunanistan’a turlar düzenlediğine ve rahat bir yolculuk için teknede her türlü imkan bulunduğuna dikkat çekiliyor. Reklamlarda verilen birçok telefon numarası Birleşik Arap Emirlikleri’ne kayıtlı, ancak aralarında Türkiye’ye kayıtlı olanlar da var.
Türkiye’de yetkililer, insan kaçakçılığını yürütenlerin uyruklarının farklı olduğunu ve genelde küçük aile örgütlerinden, büyük organize mafyalara kadar farklı yapılar içinde olabildiklerini söylüyor. İnsan kaçakçılığı Türkiye’de yıllardır devam eden, büyük bir sektör haline gelmiş durumda. Osmanlı İmparatorluğu zamanında kullanılan ticari hatları ve geçmiş yıllardaki uyuşturucu kaçakçılığı hatlarıyla aynı rotaları tercih eden insan kaçakçılarına en büyük destek Afganistan, Irak ve Pakistan’da yaşanan olumsuz gelişmelerden gelmiş.
Telefonda kendisini ve ailesini Avrupa’ya götürülmek için bekleyen bir mülteci olarak tanıtan ve Amerika’nın Sesi tercümanına konuşan bir kaçakçı, kargo gemisinden daha küçük teknelerin haftada iki kez İstanbul’dan kalktığını anlatıyor. Yolculuğun on gün sürdüğünü belirten kaçakçı, çift güverteye sahip 50 metrelik tekneler kullandıklarını ve adam başı ücretin 6 bin dolar olduğunu belirtiyor. Varış noktasının İtalya’nın Puglia sahili olduğunu belirten kaçakçı, aile indirimi de öneriyor. İtalya’ya kaçak girişin bedeli seyahati organize eden kaçakçıya göre 5 ila 10 bin dolar arasında değişiyor.
Laleli’deki ofisin kapatılması para işlemlerini ve dolayısıyla mültecilerin Türkiye dışına kaçmasını daha da zorlaştırdı.
Mülteciler, ofisin kapatılması nedeniyle tüm ücreti seyahatten önce yapmaktan çekiniyor. Taksitle ödeme yapmak hırsızlık ve soyulma riskini arttırdığından fazla tercih edilmiyor. Sosyal medyada reklamını yapan bazı kaçakçılar ön ödeme istemediklerini belirtirken, bazıları da yüzde 10 oranında bir ön ödemede ısrar ediyor. Tarafların anlaşmaya varabilmesi için önce telefon görüşmesi, ardından da yüz yüze bir görüşme yapması şart. Türkiye’den Yunanistan'a gidecek olan küçük teknelerin ücreti ise teknenin boyutuna ve kalkış yapacağı bölgeye göre bin ile 2 bin dolar arasında değişiyor.
Tehlikelerin farkında olan birçok Suriyeli için bu yolculuğa çıkmak son derece korkutucu. Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre 2014 yılında 3 binden fazla kaçak göçmen ya denizde hayatını kaybetti ya da kayboldu. Bu rakam 2013 yılında sadece 600’dü.
Şu anda İsveç’te olan 30 yaşındaki Suriyeli bir mülteci Avrupa’ya kaçarken yaşadığı zorlukları elektronik posta ile yazdığı mesajda ayrıntılarıyla anlatıyor. Türkiye’den İtalya’ya gitmediğini belirten mülteci, karar vermeden önce Kuzey Afrika’da birçok ülkeyi ziyaret ettiğini ve sonunda kaçak olarak Libya’dan Avrupa’ya geçtiğini belirtiyor. Her ülkenin kendine göre zorlukları ve maliyeti olduğunu belirten mülteci, Akdeniz’i eski, küçük bir tekne ile geçerken ölümle burun buruna geldiği anları hiç unutmayacağını söylüyor. Kaçakçıların bir daha kullanamayacaklarını bildikleri için bu tür tekneleri bilinçli olarak tercih ettiğini söyleyen Suriyeli mülteci, 12 metre uzunluğunda ve dört metre genişliğindeki teknede toplam 380 kişiyle Akdeniz’i geçtiklerini belirtiyor.
Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
Kurumsal Üyelerimiz
AYDEN Denizcilik
İÇDAŞ A.Ş.
DENİZ-AY Denizcil..
EFEMAY Denizcilik..
NİYANA Denizcilik
MALATYA Belediyes..
SERAKİ Turizm Ltd..
DERİN Gemi işl.sa..
CİHAN Gemi Elektr..
ALEV Deniz Taşıma..
...