Antarktika’da üs kuracağız
Antarktika 52 ülkenin bayrağı altında yönetiliyor. Şimdilik Türkiye bu ülkeler arasında değil. Söz sahibi olmak için ülkelerin bilimsel çalışmalar yapması şart. Bakanlıkların da desteklediği, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin öncülüğünde kurulan Kutup Araştırmaları Merkezi bunun için atılmış önemli bir adım. 5 yıl içinde Antarktika’da bir üs kurulması hedefleniyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öncülüğünde Kutup Araştırmaları Merkezi-Polar Research Center (PolReC) kuruluyor. Merkeze Dışişleri, Çevre ve Orman, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıkları ile üniversiteler ve birçok sivil toplum kuruluşu destek veriyor. Antarktika’da ilk üs 5 yıl içinde kurulacak. Kutup araştırmaları konusunda en önemli platform olarak kabul edilen Antarktik Araştırmalar Bilimsel Komitesi’ne (SCAR) üyelikse 2016’da kesinleşecek. PolReC’in Müdürü, İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde görevli Yrd. Doç. Dr. Burcu Özsoy Çiçek ile konuştuk.
- Neden Antarktika?
Birçok açıdan cevap verilebilir. Öncelikle iklim değişikliği. Dünya değişiyor. Türkiye’de son dönemlerde daha önce pek karşılaşılmayan doğa olayları yaşandı; Denizlerde hortum, kuraklık gibi. Küresel ısınmayla iklim değişikliğini yönlendiren ana noktaların başında kutuplar geliyor. Dünya gözünü hem Kuzey hem de Güney Kutbu’na çevirdi. Kuzeyde rekor derecede buzullar eriyor. Güney Kutbu’ndaysa soğuma, daha çok kar yağışı ve buzullarda büyüme gözleniyor. Geçen sene İstanbul’daki barajların durumunu hatırlayın, susuzluğun eşiğinden döndük. Antarktika dünyadaki tatlı su rezervinin yüzde 70’ine sahip. Bırakın petrolü, mineralleri ve madenleri, insanlık açısından en önemli yaşam kaynağı burada. Bir gün Türkiye’nin tatlı suya ihtiyacı olduğunu düşünün!
- Türkiye’nin orada olması için ne yapması gerekiyor?
Antarktika 52 ülkenin sorumluluğunda kurulmuş Antarktika Anlaşmalar Sistemi altında yönetiliyor. Söz sahibiolmak istiyorsanız, bilimsel çalışmalar yapmalısınız. Türkiye 1995’ten beri ‘gözlemci statü’de
- Gözlemci statü ne demek?
52 ülkeden 28’i Antarktika üzerinde alınacak kritik kararlarda oy kullanabilme hakkına sahip. Bizim böyle bir hakkımız yok. Hâlâ tribündeyiz. Yapılan bir anlaşmayla ülkelerin Antarktika’daki faaliyetlerine 2048’e kadar kısıtlama getirildi. Yani hiçbir maden, canlı ve doğal kaynak üzerinde ülkesel bir hegemonya kuramıyorsunuz. Biz bu kritik karar alınırkenoy kullanamadık. 2048’den sonra ne olacak? Acele etmeli, korunmasına biz de destek vermeliyiz.
- PolReC de bunun için atılmış bir adım. Nasıl kuruldu?
PolReC’i İstanbul Teknik Üniversitesi olarak kurduk. Hem Arktik (Kuzey kutup dairesinin üstünde kalan bölge) hem de Antarktik çalışmalar yapacağız. Ukrayna, Almanya, Norveç ve ABD ile ortak çalışma için anlaşma imzalıyoruz. Herhangi bir bilimsel araştırmada en az bir Türk bilim insanı da bu ülkelere eşlik edecek. Merkez, ulusal ve uluslararası iletişimi daha güçlendirecek. Halihazırda Türk Arktik ve Antarktik Araştırmaları Ulusal Bilimsel Danışma Kurulu (TuArk) Türkiye’deki çalışmalarda çok önemli bir işlev görüyor. TuArk, merkezde de en üst düzeyde yerini alacak. Bugüne kadar merkez altında olmasa bile, ulusal bilim komitesi olarak, 2013’ten bu yana 5 ulusal ve 2 uluslararası çalıştay düzenledik.
- Antarktika’da üs kurulacak mı?
Evet, çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Antarktika’da 28 ülkenin 101 üssü var. Biz de gerekli yasal düzenlemeler gerçekleştikten sonra Dışişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin desteğiyle 5 yıl içinde bir üs açacağız. Birçok büyük şirketle sponsorluk görüşmeleri yapıyoruz.
- Türkiye, Uluslararası SCAR’a ne zaman dahil olacak?
Antarktika Anlaşmalar Sistemi, Antarktik Araştırmalar Bilimsel Komitesi’ni (SCAR) kurdu. Bu, en önemli üst kurum. Bilimsel çalışmalarıyla Antarktika Anlaşmalar Sistemi’ne veri sağlıyor. Türkiye’nin üyeliği Malezya’da 2016’da yapılacak toplantıda kesinleşecek. Ülkelerin kendini Antarktika’da kanıtlaması için SCAR’da yer alması gerekiyor. Türkiye’nin bilimsel komiteye üyeliği gelecek yıl yapılacak toplantıda kabul edilirse bu çok önemli bir adım olacak.
DENİZ BUZLARINI ÇALIŞACAĞIM
Akademisyen olarak kutuplarda deniz buzları üzerine çalışmak istiyorum. Deniz buzları küresel ısınmadan kıyasıya etkileniyor. İTÜ Denizcilik Fakültesi olarak kaptanlar yetiştiriyoruz. Onların özellikle Kuzey’de izlediği rotalarda erimelerden dolayı önemli değişimler yaşanıyor. Bu nedenle deniz buzu çalışmaları kritik önemde.