AB ülkelerine vize uygulaması son bulacak
Brüksel'de bir araya gelen Türkiye ve AB liderleri, Avrupa'ya mülteci akınının durdurulması için anlaşmaya vardı. AB, mültecilerin Türkiye sınırları içinde tutulması şartıyla Türk vatandaşlarına uygulanan vizeyi Ekim 2016'dan itibaren kaldırmayı vaat etti. Brüksel, Ankara'yı ikna için AB üyelik müzakerelerini yeniden canlandırmayı da taahhüt etti. 2 milyondan fazla mültecinin hayat şartlarının iyileştirilmesi için Ankara'ya 3 milyar Euro (yaklaşık 8,8 milyar lira) verilecek.
Tarihi bir zirve için dün Brüksel'de bir araya gelen Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) liderleri, Avrupa'ya yönelik mülteci akının durdurulması için önemli bir anlaşmaya vardı. AB, mültecileri sınırları içerisinde tutması konusunda sözlerini yerine getirmesi şartıyla Türkiye vatandaşlarına Ekim 2016 itibarıyla Vizeleri kaldırmayı vadetti. Ankara'yı ikna için AB üyelik müzakerelerini yeniden canlandırmayı da taahhüt eden Brüksel, 14 Aralık itibariyle müzakerelerin 17. faslının açılacağını kayda geçirdi. AB yasa dışı yollardan Avrupa'ya gitmek yerine Türkiye'de kalması sağlanacak 2 milyondan fazla mültecinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için Ankara'ya 3 milyar Euro (yaklaşık 8,8 milyar lira) vermeyi kabul etti. Yıllar sonra müzakerelerde ilk kez bir fasıl açılmasında anlaşan Brüksel ve Ankara, AB-Türkiye ilişkilerini değerlendirmek üzere yılda iki kez yüksek seviyeli zirve gerçekleştirmekte de mutabık kaldı.
Üç ayda yarım milyondan fazla Asya ve Afrikalı göçmenin Ege Denizi'ni aşarak ulaştığı Avrupa, çözmekte zorlandığı sorunun üstesinden gelmek için Ankara'nın yardımına başvurdu. Bu kapsamda dün Belçika ve AB'nin başkenti Brüksel'de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelen 28 üye ülke ve AB kurumları liderleri, Türkiye'yi maddi ve siyasi bazı avantajlar sunarak ikna etti.
Her yıl iki zirve gerçekleşecek
Zirvenin ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, her iki tarafın mevcut riskler ve tehditler karşısında birlikte hareket etmenin öneminde hemfikir olduğu belirtildi. Türkiye-AB ilişkilerinde henüz değerlendirilememiş potansiyelin ortaya çıkarılması için yılda iki kez ortak üst düzey zirve yapılacağı belirtilen metinde; bakanlık, yüksek temsilcilik ve komiserlik seviyelerinde yapılacak kapsamlı görüşmelerle bu zirvelerin tamamlanacağı ifade edildi.
Mültecilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için verilecek 3 milyar Euro'yu peyderpey vermeyi vadeden AB, bu yardımın gelişen koşullar ışığında yeniden değerlendirilebileceğini vurguladı. Bunun karşılığında Türkiye ise “uluslararası korumaya muhtaç olmayan” göçmenlerin Avrupa'ya gidişlerini zorlaştırmanın yanı sıra bunlardan yine de Türkiye topraklarını aşarak Yunanistan ya da bir başka AB üyesine ulaşanlardan da iltica başvuruları olumlu neticelenmeyenleri Geri Kabul Anlaşması (GKA) çerçevesinde kendi ülkelerine göndermek üzere geri almayı kabul etti. Sonuç bildirgesinde, GKA'nın Haziran 2016 itibarıyla “tamamıyla uygulanabilir” olması istendi.
İngiltere ve İrlanda'ya vize sürecek
Anlaşmanın Türkiye'de heyecan uyandıran tüm TC pasaportu sahipleri için Avrupa'ya vizesiz seyahat hakkı tanınması kısmında ise daha net ifadelerin yer aldı. Buna göre 22'si AB üyesi, dördü ise birliğe üye olmayan (Norveç, İsviçre, Lihtenştayn ve İzlanda) 26 Avrupa ülkesinin oluşturduğu Schengen Bölgesi'ne seyahat serbestisi 11 ay sonra başlayacak. AB üyesi olmasına karşın Schengen'de yer almayan altı ülke bulunuyor. Bunlardan Birleşik Krallık (İngiltere) ve İrlanda, ortak vize rejiminden muaf tutulmak için anlaşma imzalamışlardı. Diğer dört AB üyesi Bulgaristan, Romanya, (Güney) Kıbrıs ve Hırvatistan'ın ise zamanla Schengen'e dâhil olmaları öngörülüyor.
Ankara, basın özgürlüğünde yükümlülüklerini yerine getirmeli
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, AB-Türkiye zirvesi öncesinde yaptığı açıklamada AK Parti hükümetinden basın özgürlüğü alanında sorumluluklarını yerine getirmesini istedi. Belçika Başbakanı Charles Michel de “Türkiye'ye açık çek yazmayacağım.” sözleriyle mülteci krizi üzerinden varılacak bir mutabakatın Türkiye'deki temel hak ve özgürlüklerin ihlaline göz yumulacağı anlamına gelmediğini vurguladı.
Mogherini, “Katılım müzakerelerinin yeniden canlandırılması insan hakları, basın özgürlüğü ve özellikle vurgulamak isterim, Kürtlerle barış sürecinin yeniden başlatılması gibi temellerde Türk tarafından yeni yatırımları gerektiriyor.” dedi. “Hiçbirini dışlamayarak” Türkiye'yle masada olan “zorlu konular”da da üst düzey diyalogla çalışılacağını duyurdu. Türkiye'nin Rusya'yla yaşadığı krizin de Suriye'de elde edilen siyasi kazanımları tehlikeye atmaması gerektiği uyarısı yaptı.
Tusk: Anlaşma, mülteci krizini bir gecede çözmez
Türkiye-AB Zirvesi'ne girişte konuşan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Türkiye'yle imzalanması muhtemel bir anlaşmanın Avrupa'nın karşı karşıya olduğu mülteci krizini bir gecede çözmeyeceğini söyledi. “Ankara'yla anlaşmaya varmanın ötesinde Birlik olarak sorumluluğumuz ve görevimiz, dış sınırlarımızı korumaktır.” dedi. “Bu yükümlülüğü üçüncü bir ülkeye havale edemeyiz.” ifadelerini kullandı. Tusk, zirve sonrasındaki açıklamasında ise Türkiye ile müzakerelerde standartların değişmediğine ve dünkü zirvenin asıl amacının mülteci akışını önlemek olduğuna vurgu yaptı.
Davutoğlu: Mülteci sayısının düşeceğine söz veremem
Zirvenin ardından basın toplantısında konuşan Başbakan Davutoğlu, AB üyelik müzakerelerinin 2016'da büyük ivme kazanacağını savundu. Davutoğlu, “11 yıl sonra böyle bir zirvenin tertip edilmiş olması bile katılım müzakerelerine büyük bir ivme katma anlamı taşır. Ayrıca 3,5-4 sene aradan sonra yeni bir fasıl açılarak bunun açık göstergesi ortaya konduğu gibi diğer fasıllarla ilgili de AB Komisyonu'nun bir deklarasyonu olacak.” dedi. Başbakan Davutoğlu, Suriye'deki krizin öngörülebilir olmaması nedeniyle varılan anlaşmayla Avrupa'ya varan mülteci sayısının düşmesinin garanti edilemeyeceğini ifade etti.
Merkel: Türkiye'yle çalışmak zorundayız
Brüksel'de yapılan Zirve, Avrupa'nın son birkaç ayda karşı karşıya kaldığı mülteci krizi nedeniyle ne ölçüde Ankara'ya ihtiyaç duyar bir konuma geldiğine dair işaretler de verdi. “AB'nin para babası” olarak nitelenen Almanya'nın Başbakanı Angela Merkel, görüşmeler öncesinde basına yaptığı açıklamada, “Bugün AB-Türkiye eylem planı üzerinde anlaşacağız. Bu plan birkaç nedenle Türkiye'yle çalışmak zorunda olduğumuzu açıklığa kavuşturacak. Suriye'deki iç savaşı, IŞİD'le mücadeleyi ve yasadığı göçü bir düşünün…” ifadelerini kullandı.