Rusların batırdığı Struma gemisinde hayatını kaybedenler anıldı
İkinci Dünya Savaşı yıllarında, ülkelerindeki zulüm ve Holokost’tan kaçan 768 Yahudi'nin bulunduğu "Struma" adlı geminin, 24 Şubat 1942'de Karadeniz'in uluslararası sularında batırılmasının yıldönümü nedeniyle anma töreni düzenlendi.
İstanbul Valisi Vasip Şahin, Sarayburnu Limanı’ndaki anma töreninde, olayın, insanlık tarihinin acı olaylarından olduğunu, Türkiye tarafından gereken tüm adımların atılmasına rağmen engellenemediğini anlattı.
Olayda birçok ülkenin sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Ancak bugün bize düşen suçlu aramak değil, bunlardan ders çıkararak, bir daha yaşanmasını önlemektir. Tarihin en büyük felaketlerine neden olan antisemitizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, başka inanca düşmanlık gibi olgularla mücadele edilmesi insanlık vazifesidir. Bu tür değerlerin en üst seviyede olduğunun kabul edildiği günümüzde, bu kavramların beşiği olan Avrupa’da ayrımcılıkların artmakta olduğunu, Struma gibi facialardan gerekli derslerin alınmadığını görüyoruz. Bugünlerde yaşananmülteci krizi bunun en güncel örneğidir. Tıpkı Struma olayında 768 kişinin sığınma hakkı tanınmaması sonucu Karadeniz’in soğuk sularında hayatını kaybetmesi gibi bugün de Suriye’deki zulümden kaçanlar sonu çoğu kez ölüm olan umut yolculuklarına çıkmaktadır."
Şahin, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bugün de kapılarına sığınanlara kapılarını açtığını ve her türlü yardımı yaptığını vurgulayarak, "Yeni Struma'ların yaşanmaması, Ege Deniz’inin hüzün denizi haline gelmemesi için Türkiye’nin çabaları tek başına yeterli değildir. Tüm devletlerin ve uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi gereklidir" dedi.
"Saklanmaya çalışılan doğrular eninde sonunda ortaya çıkıyor"
Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh ise olayın tazeliğini içlerinde yaşadıklarını belirtti.
Olayda birden fazla ülkenin sorumluluğu olduğunu dile getiren İbrahimzade, "Saklanmaya çalışılan doğrular eninde sonunda ortaya çıkıyor. Gerçeklerle yüzleşmemiz lazım. Bunu intikam için değil, barış ve özgür yarınlar yaratabilmek, böyle felaketlerin yaşanmaması için yapmalıyız. Olayın üzerinden 73 yıl geçtikten sonra, olayın taraflarından sadece devletimizin geçen yıl attığı adımları takdirle karşılıyoruz" diye konuştu.
Türk Musevileri Hahambaşı İsak Haleva'nın yaptığı duanın ardından, ölenlerin anısına denize çelenk bırakıldı.
******************
STRUMA OLAYI
12 Aralık 1941'de Romanya'nın Köstence limanından kalkan Struma gemisinin motoru İstanbul'a ulaşamadan açık denizde arızalanınca yolcuların aralarında topladıkları para ve mücevherler karşılığında, yakından geçen bir geminin mürettebatına gemiyi tamir ettirmişlerdi.
Ancak gemi ikinci bir motor arızası sebebiyle 15 Aralık'ta İstanbul Boğazı'nda, Sarayburnu açıklarında demir atınca politik bir krize sebep oldu.
Nazi Almanyası’nın İstanbul Büyükelçisi gemide salgın hastalık olduğunu iddia ederek yolcuların karaya çıkarılmaması gerektiğini belirtir.
II. Dünya Savaşı’nda tarafsız olan Türkiye, Nazi Almanya’sının bu isteğinin yerine getirir ve yolcuların Türkiye’ye sığınmasına izin vermez.
Ancak tarihi geçmiş Filistin vizesi bulunan birkaç yolcu, İngiliz hükümetinin onayıyla, ABD'nin ricası ve Vehbi Koç'un aracılığı ile gemiden indirilir.
Dokuz hafta boyunca kıyıda demirli vaziyette bekleyen gemiye Kızılay ve İstanbul'daki Yahudi toplumu tarafından yardım malzemeleri ulaştırılmasına rağmen hiçbir yolcunun karaya çıkmasına izin verilmez.
Gemide kalan yolcuların akıbeti ile ilgili haftalar süren müzakereler sonuç vermeyince, 23 Şubat 1942'de Türk hükümeti, motoru halen çalışmayan gemiyi Karadeniz'de Şile açıklarına çektirir.
Gece boyunca sürüklenen gemi, 24 Şubat sabahı Sovyetler Birliği Deniz Kuvvetlerine bağlı bir denizaltı tarafından torpillenerek batırılır.
Olayda 103'ü çocuk olmak üzere 768 kişi ölür.