Kırım köprüsüne çarpan geminin Türk kaptanı tutuklandı
Kerç boğazındaki köprüye çarpan M/V Lira gemisinin kaptanı "Kazım Kara" nın, hakkında kamu davası açıldığı için tutuklandığı belirtildi.
Kerç Köprüsüne çarparak hasara sebep olan M/V Lira isimli geminin işletmecisi olan Türk firması Turkuaz Shipping belirlenen cezaları ve sebep olduğu hasarı ödemiş olmasına rağmen gemi hala serbest bırakılmadı. Üstelik geminin kaptanı da tutuklandı.
Kaptanın kızı Meryem Kara Denizhaber.com'a yazdığı mektupta aşağıdaki bilgileri verdi:
" Kerç köprüsünün kazık direklerine çarpan Türk işletmesi Voda Gemi İşletmeciliği A.Ş.'ye ait Panama bayrağı altındaki, 8516744 IMO numaralı M/V Lira gemisi 23 Mart'dan beri Taganrog Limanı'nda alıkonulmuş bekletiliyor.
Direklere verilen zarardan ötürü sigorta şirketi, köprü şirketine bir tazminat ödedi. Tazminatın köprü şirketinin hesabına geçmesinin ardından, bu davanın sona erdiği ve geminin kalkışına müsaade edileceği bildirildi. Fakat gemi kalkamadan yeni bir dava daha açıldığı ve geminin tekrar alıkonulduğu, yeni bir yargılama sürecine girildiği bilgisi geldi.
Gerekçe olarak da köprüye verilen zarardan ötürü kamu davası olarak açıklandı ki ortada çarpılan bir köprü yok, yalnızca suyun içinde inşaat sürecinde dikilen kazık direkler var. Bunlara verilen zarar da fazlasıyla ödendi. 26 Mayıs Perşembe günü savcılıktan özel bir ekip tekrar gemiye gelerek gece yarısına kadar saatlerce sorgulama yaptılar akabinde de gemi kaptanı Kazım Kara'yı da beraberlerinde götürdüler.
Kaptan, 26 Mayıs Perşembe gecesini Taganrog'da karakolda geçirdi ve 27 Mayıs Cuma günü Kırımda(Simferepol) görülen mahkeme neticesinde tutuklandı. Yapılan itirazlar neticesinde 31 Mayısta ikinci bir duruşma yapıldı ve buradan çıkan sonuç;26.7.2016 tarihine kadar Simferopol’de kiralanan bir evde, bacağına elektronik kelepçe takılmasına ve ev hapsinde tutulmasına ve bu süre içinde olayın araştırılmasına karar verildi. Ayrıca telefona da müsaade edilmiyor. Bu olay aslında basit bir gemi kazası iken Türkiye-Rusya arasındaki politik meseleden ötürü büyüdü ve şu an tamamen siyasi bir boyuta ulaşmış durumda. Hatta Kaptanlar yetkililer tarafından ikinci bir uçak krizi olmasın diye defalarca uyarılmış. Ayrıca kazadan sonra,işletmenin ve mürettebatın Türk olduğu anlaşılınca gemi hakkında sert tedbirlere başvurulması, yeni bir dava açmak için iki ay beklenilmesi, herhangi adli veya adi bir suç olmamasına rağmen kaptanın tutuklu yargılanması da bunu açıkça ortaya koymakta.
Bu konuda biz de kaptanın ailesi olarak, başta konsolosluğumuz olmak üzere devletimizden yardım talebinde bulunduk. Devletimizin de bu konuda elinden gelen yardım ve desteği vereceğine inanıyoruz." Meryem Kara