Türk denizcilerin feryadı
İtalya`nın Sicilya adasındaki Milazzo şehri, Türk bandıralı Baba-T gemisinin seyir için güvenli olmadığı gerekçesiyle İtalyan makamlarınca bağlanmasının ardından, sekiz Türk denizcinin maruz kaldığı insanlık dramını konuşuyor.
Dram, İtalyan basınına da haber konusu oluyor. Çalışanlar ile Alternatif Denizcilik arasında çıkan ihtilaflar artarken, halen Milazzo limanında bağlı gemide mahsur durumda olan, kumanyasız ve parasız vaziyetteki sekiz kişilik mürettebatın perişanlıkları da giderek artıyor.
3. Kaptan Uğur Ayyıldız, `Şirket gemideki sorunları gidermediği gibi, bizi de burada kendi kaderimize terk etti. Parasız ve kumanyasızız. Hayatımızı yardımlarla sürdürebiliyoruz. Haklarımızın verilmesini ve bir an önce Türkiye`ye dönüşümüzün sağlanması istiyoruz` dedi.
Armatör Turgut Özata`nın sorunla ilgili olarak çelişkili açıklamalar yaptığını iddia eden Ayyıldız, `Burada bize 22 Aralıkta kaptan aracılığıyla ulaşan ilk haber, bizi işten attığı biçimindeydi. Eğer işten attıysa bizi buradan geri çekmesi gerekirdi. Ama bir internet sitesine açıklama yollamış. Orada ise hakkımızda gerçeği yansıtmayan iddialarda bulunarak, bizim kendimizin istifa etmiş olduğumuzu söylüyor` diye konuştu.
Ayyıldız, halihazırda iaşelerini Kızıl Haç örgütünden ve liman çalışanlarının yardımları sayesinde sağlayabildiklerini kaydetti. Ayyıldız, geminin bağlanmasının mürettebatın yol açtığı tahribattan kaynaklandığı biçimindeki iddianın da doğru olmadığını savunarak, şöyle konuştu:
`Geminin sorunlu olduğunu biz sefer esnasında fark ettik. Nitekim geminin bağlanabileceğine ilişkin ilk uyarıyı Malta`da aldık. Raporları armatöre de ilettik. Ama sorunlar giderilmedi. 20 Aralıkta, Milazzo limanında bulunduğumuz sırada ise gemi bağlandı. Liman Devleti Kontrolü (PSC) sırasında gemide 26 önemli eksik çıktı. Geminin ana jeneratörü bile çalışmıyordu. Geminin bağlanmasının bizlerle hiç bir alakası yok.`
Olay öncesinde dört aydır zaten yarım maaş alabildiklerini belirten Ayyıldız, `Geminin bağlanmasının ardından şirket güvenlik sorunlarını gidermeyip bizi de sahipsiz bırakınca, hakkımızı aramak için yargı yoluna gittik. Gemiye haciz koydurarak, icra aracılığıyla alacaklarımızın tahsilini istedik. Milazzo Mahkemesinde ilk duruşma 13 Ocakta yapıldı. Dava, 11 Şubatta devam edecek` diye konuştu.
Türkiye`nin Roma Büyükelçiliği yetkilileri ise Baba-T gemisinin armatör ve mürettebatı arasındaki ihtilaftan haberdar olduklarını belirterek, olayı ilgili makamlara rapor ettiklerini belirttiler.
ARMATÖR DE MÜRETTEBATI SUÇLUYOR
Ayyıldız`ın iddialarının muhatabı olan Baba-T gemisinin armatörü Turgut Özata`ya ise ulaşılamadı. Merkezi İstanbul`da bulunan Alternatif Denizcilik yetkilileri de, konunun armatörle konuşulması gerektiğini belirtmekle yetindiler.
Ancak Özata, yaptığı açıklamada, tümüyle farklı iddialarla hem İtalyan makamlarını hem de mürettebatı suçluyor. Özata geminin kumanyasının tam olduğunu, mürettebatın maaşlarını tam ödediğini söylüyor ve `Kendileri istifa ettikten sonra maaş ödemem tabi` diyor.
Ayyıldız Milazzo`da sahipsiz bırakılmalarının ardından Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) adlı sendikayla irtibata geçtiklerini savunurken, Özata ise geminin bağlanmasında ve tüm sorunlarda ITF`nin parmağı olduğundan söz ederek, olayların ardında `İtalyan mafyası`nın da olabileceği iddiasında bulunuyor.
Yaşanan sorunların sorumlusunun Baba-T mürettebatı, Milazzo Liman Başkanlığı ve ITF olduğunu savunan Özata, 300 bin dolar zarara uğradığını ve bu zararı personelden tahsil etmek için mahkemeye başvuracağını söylüyor.
Bu arada Cezayirli bir şirketin, Baba-T`nin bağlanması nedeniyle bu gemideki yükü başka bir gemiye aktarmak zorunda kaldığını, bu nedenle zarara uğradığını iddia ettiği ve 500 bin avroluk tazminat talebiyle geminin haczi için mahkemeye gitmeyi kararlaştırdığı öğrenildi.