Deniz Kuvvetleri Komutanı Korsan Körfezinde..
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, korsanlara karşı oluşturulan ''Birleşik Görev Kuvveti-151''de bayrağımızı dalgalandıran TCG Giresun Firkateyni'ni Aden Körfezi'nde ziyaret etti.
TCG Giresun Firkateyni, Büyük Önder Atatürk'ün çizdiği ''Yurtta Barış, Dünyada Barış'' rotasında, her yıl yaklaşık 32 bin geminin geçtiği Aden Körfezi'nde ticaret gemilerine yönelik deniz haydutluğu faaliyetlerine karşı mücadele ediyor.
''Barbaros'un torunları'', deniz haydutlarının kol gezdiği Aden Körfezi'nin ''tehlikeli sularından'' Türk ticaret gemilerinin ''güvenle'' geçmesini sağlıyor.
Geçen yıl onlarca ticaret gemisinin kaçırıldığı bölgedeki deniz haydutluğu faaliyetlerini önlemek amacıyla kurulan ''Birleşik Görev Kuvveti''nde 25 Şubattan itibaren göreve başlayan TCG Giresun Firkateyni'ni harekat bölgesinde ziyaret eden Oramiral Ataç, gemi komutanı Deniz Kurmay Albay Cenk Dalkanat tarafından törenle karşılandı.
Oramiral Ataç, daha sonra savaş harekat merkezinde durum brifingi aldı. Brifingde, Mehmet Aksoy gemisinin TCG Giresun'un kontrolündeki koridorda bulunduğu, Vatan L isimli Türk gemisiyle de irtibat sağlandığı belirtildi.
Oramiral Ataç, gemi genel anons devresinden gemi personeline hitaben yaptığı konuşmada, anavatandan binlerce mil uzakta, deniz harp tarihinin ünlü komutanları Selman Reis, Piri Reis ve Seydi Ali Reis'lerin yelken açtığı sularda TCG Giresun firkateynini ziyaret etmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.
İnsanlık tarihinin her döneminde medeniyetlerin gelişiminde büyük etkisi olan denizlerin, serbest kullanılabildiği sürece ülkelerin ve halkların gelişiminde, karşılıklı etkileşiminde büyük bir araç olduğuna dikkati çeken Oramiral Ataç, devletler arası ticaretin büyümesinde, sular altındaki canlı ve cansız zenginliklerden yararlanılmasında ve hatta turistik-sportif faaliyetlerin icrasında denizlerin serbest ve güvenli kullanımının en önemli unsur olduğunu kaydetti.
İnsanlığın gelişimine hizmet eden denizlerin, diğer taraftan bu ortamdan yararlanmaya çalışan, kanun dışı kazanç yollarını benimsemiş ve bu yoldan geçim temin eden deniz haydutlarının illegal faaliyetlerine de hizmet eder hale geldiğini dile getiren Oramiral Ataç, şöyle konuştu:
''Çok geniş bir deniz alanında icra edilmesi, icra edenlere karşı alınacak tedbirler ve yargılanmaları konusunda karşılaşılan belirsizlikler nedeniyle deniz haydutluğu kritik ulaşım hatlarındaki deniz taşımacılığını büyük ölçüde etki altına almıştır. Deniz haydutluğu kısa süre içerisinde Karayiplerde, Asya'nın güneyinde, Afrika'nın doğu ve batı kıyılarında kanun dışı bir gelir şekli olarak hızla yaygınlaşmış ve uluslararası bir güvenlik meselesi haline gelmiştir.
Bulunduğunuz bölgede 2008 yılı içinde üçü Türkiye bağlantılı 42 gemi, 2009 yılı başından bugüne kadar da 4 gemi kaçırılmış ve aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu yüzlerce denizci rehin alınmıştır. Halen farklı ülkelerin bayrağını taşıyan 6 gemi deniz haydutlarının elinde rehin durumdadır.''
''Deniz haydutluğu faaliyetlerinin Türkiye'nin milli menfaatlerine de zarar verdiğini'' anlatan Oramiral Ataç, bu tehlikeli ortamın dış ticaretin önemli elemanı olan denizci personelin ve vatandaşların güvenliklerini tehdit eder hale geldiğini belirtti.
Aden Körfezi ile çevresindeki deniz haydutluğu ve silahlı soygunların pek çok hukuk devleti gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin de hoşgörüsünün olmadığı eylemler arasında yer aldığını dile getiren Oramiral Ataç, dünya kamuoyunda oluşan tepkiler ışığında bu suçun önlenmesi için ortak bir güç oluşturulduğunu bildirdi.
SEÇKİN BİR ÖRNEK
Oramiral Ataç, Türk Deniz Kuvvetleri'nin bugüne kadar katıldığı harekatlarda tüm dünyaya başarısını ve yeterliliğini kanıtladığını dile getirerek, şunları kaydetti:
''TCG Giresun bu hareketin ilk adımıdır. Sizler, Türk donanmasının barış zamanında dahi her zaman harbe ve harekata hazır olduğunu gösteren güzide bir örneksiniz. Harekatın hukuki veçhesinin tamamlanmasını müteakip çok kısa bir zamanda Aden Körfezi'ne hareket ederek büyük bir etkinlikle harekat icra etmeye başladınız. Bu yeteneğiniz ile haklı gururumuz haline geldiniz.
Halen yapmakta olduğunuz görevin ülkemize ve deniz kuvvetlerimize olan olumlu etkisi tahayyül edebileceğinizin çok daha üstündedir. Sizler bir yandan milli menfaatlerimize karşı ve küresel tehditlerle mücadelede önemli bir unsur haline geldiniz, diğer yandan bir muharip unsurdan ve personelinden beklenenler ile bunun nasıl yerine getirilmesi gerektiği konusunda seçkin bir örnek teşkil ettiniz.
Ben, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak sizlere verdiğim bu ağır görevi, şimdiye kadar olduğu gibi, başarıyla yerine getireceğinize, içinde yer aldığınız uluslararası görev kuvvetinin diğer unsurlarına Türk donanmasının nitelik ve harekat kabiliyeti hakkında en güzel örneği teşkil edeceğinize inanıyorum.''
PERSONELİ DUYGULANDIRAN HEDİYE
Daha sonra subay, astsubay ve erbaş-er salonlarını ziyaret eden Oramiral Ataç, gemi personeline Türkiye'deki ailelerinin yazdığı mektupları, çocuklarının çizdiği resimleri ile eşleri ve babalarına seslendikleri görüntüleri dağıttı.
Gemi personeline de seslenen Oramiral Ataç, son derece önemli bir görev icra ettiklerini belirtti. Yıllar sonra ilk defa Hint Okyanusu'nda operasyonel olarak gemi bulundurulduğunu vurgulayan Oramiral Ataç, ''Bu, Türkiye Cumhuriyeti açısından son derece önemli bir harekattır. Bütün dünyaya deniz kuvvetlerimizin her yerde harekat yapabileceğini fiilen gösteriyoruz. Bundan son derece gurur duyuyorum'' dedi.
Askerlerden ailelerini merak etmemelerini de isteyen Oramiral Ataç, ''Onlarla ilgiliyiz. Şu anda hiçbir problem yok. Biz bir aileyiz. Sadece TSK ve Deniz Kuvvetleri değil, Türk milleti ve devleti de arkanızdadır'' diye konuştu.
Oramiral Ataç, bir harp gemisinin, bayrağını dalgalandırdığı ülkenin toprağı olduğuna dikkati çekerek, ''Şu anda siz Hint Okyanusu'nda Türk topraklarındasınız. Sizlere olan güvenim tamdır. Sizlerin moralinin yüksek olduğunu biliyorum. Ben, Türkiye'den bin 700 mil uzakta kahraman Giresun gemisiyle ne kadar gurur duyduğumu ifade etmeye geldim. Bunu size söylemek için bu kadar yolu kat etmeye değer diye düşünüyorum. Görevinizi başarıyla tamamlayıp döneceksiniz. Ailelerinizin sizlere gönderdiği mektup, mesaj ve çocuklarınızın çizdiği resimleri getirdik'' dedi.
Oramiral Ataç, gemi personeline Türkiye'den getirdiği baklavayı da ikram etti.
ABD'Lİ KOMUTANDAN ZİYARET
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ataç'ı, CTF-151'in Komutanı ABD'li Tuğamiral Terence Mcknight da Giresun gemisinde ziyaret etti. Tuğamiral Mcknight, Giresun firkateyni ile çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ''Geminiz çok mükemmel'' dedi.
Harekatta görev alan SAT timleri de helikopter eşliğinde belirlenen hedeflere fiili atış eğitimi yaptı. Oramiral Ataç'ın da izlediği atışlar, başarıyla gerçekleştirildi.
İKİ GÜNDE BİR TÜRK TİCARET GEMİSİ GEÇİYOR
Oramiral Ataç, Giresun firkateynine yaptığı ziyareti AA muhabirine değerlendirirken, ''Bir zamanlar ecdadımızın cirit attığı bu sularda yıllar sonra tekrar bulunmak bizim için son derece gurur verici bir duygu'' diye konuştu.
Aden Körfezi'nden yılda 32 bin ticaret gemisinin geçtiğini, Türkiye Cumhuriyeti ile bağlantılı 2-3 günde bir Türk ticaret gemisinin bu suları kullandığını anlatan Oramiral Ataç, şunları söyledi:
''Giresun gemisi personelini son derece moralli buldum. Kendilerine, eş ve çocuklarından mektup getirdim. Bu onların moraline moral kattı. Onları böyle mutlu görmek bana ayrıca mutluluk verdi. Giresun gemisiyle gurur duyuyorum. Türk Deniz Kuvvetleri'ni anavatana çok uzaklarda harekat yeteneği kazanmış olarak görmek Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak bana ayrıca gurur veriyor. Şuna inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti, menfaatlerini korumak için dünyanın tüm denizlerinde harekat icra etme yeteneğine ulaşmıştır.''
GÖREVLER
Aden Körfezi'nde geçen ay göreve başlayan TCG Giresun firkateyni, ilk olarak 5 Mart gecesi kendisine tahsisli karakol sahasında Türk bayraklı Sürmene-4 isimli gemiye yakın refakat ve koruma görevi sağladı. TCG Giresun, 6-7 Martta da Türk bayraklı Eylül-K ve Nazlı-G isimli gemilerinin geçişlerine refakat etti.
Çevredeki gemilere Türkçe ve İngilizce anonslarla çağrı yapan TCG Giresun, ticaret gemilerin bölgeden güvenli geçmesi için çalışıyor. Gemiden saat başı yapılan Türkçe anonslarla özellikle Türk gemilerine ulaşılarak yol boyunca yardımcı olunmaya çalışılıyor.
Yüzlerce yıl Hint Okyanusu'nda boy göstermiş Türk denizcilerinin Cibuti Limanı'ndaki yıpranmış amblemlerini onaran gemi personeli, buraya yıllar sonra tekrar bölgede Türk bayrağını dalgalandıran TCG Giresun'un amblemini de ekledi.
TCG GİRESUN DOSTA GÜVEN, DÜŞMANA KORKU VERİYOR
Dünya barışı ve güvenliğini tehdit eden Aden Körfezi'ndeki deniz haydutluğuyla mücadele eden kuvvet, şu anda ABD'li bir Tuğamiral tarafından komuta ediliyor. Kuvvete ABD, Türkiye ve Danimarka aktif olarak katılırken, Kore ve Pakistan'ın da bu ay içinde kuvvete katılması bekleniyor. Türk Deniz Kuvvetleri'nce görev kuvvetinde 4'er aylık periyotlarla birer firkateyn görevlendirilirken, görev kuvvetinin komutası ülkeler tarafından dönüşümlü olarak yerine getirilecek. Bu görevi, Türkiye'nin de gelecekte üstlenmesi planlanıyor.
Türk Deniz Kuvvetleri'nin ulaştığı yüksek eğitim seviyesi ve profesyonelliğini bölgedeki görevi sırasında tüm yabancı unsurlara gösterecek olan TCG Giresun Firkateyni'nde 2 adet helikopter ile su altı taarruz ve su altı savunma görev timleri bulunuyor. Modern silah ve sistemleri ile donatılmış TCG Giresun'da, 32 subay, 150 astsubay, 9 uzman erbaş ve 72 erbaş-er olmak üzere toplam 263 personel görev yapıyor.
Gemide, İngilizce'nin yanı sıra Arapça, Almanya, Fransızca ve Rusça bilen personel de görev alıyor. Daha önce Lübnan'daki UNIFIL harekatına da katılan gemi, deneyimli personeliyle 90 gün karaya ayak basmadan harekat icra edebiliyor. Gemide bir basınç odası ve biri dalış konusunda uzman olmak üzere 2 doktor, 2 sıhhiye astsubay ve 1 uzman teknisyen de görev yapıyor.
Gemide dünyanın her yerinden konuşabilmeye imkan sağlayan uydu telefon sistemi kullanılıyor. Personelin, hazırlanan listeye göre adil bir şekilde aileleriyle telefon görüşmesine de imkan tanınıyor.
Gemide yakıt ve tatlı su sıkıntısı da yaşanmıyor. İlk yakıt ikmalini denizde gerçekleştiren TCG Giresun'da deniz suyunu filtre ederek kullanmaya imkan sağlayan sistem de bulunuyor.
Geminin ''Savaş Hareket Merkezi''nde de Türk mühendislerinin geliştirdiği ve bir çok donanmanın gıptayla baktığı GENESİS sistemi kullanılıyor. Savaş gemisinin beynini oluşturan GENESİS, güdümlü mermilere karşı savunma reaksiyon zamanını azaltıyor, yüksek derecede savaş sistem otomasyonuna, merkezi komuta ve kontrole imkan veriyor.
Modern savaş yönetim sistemi kabiliyetleri de kazandıran sistem, durum farkındalığı, karar destek sistemleri, hava savunma, su üstü harbi, denizaltı savunma harbi ve elektronik harp desteği gibi özellikler taşıyor. İyileştirilmiş SHM (Savaş Harekat Merkezi) organizasyonunu barındıran sistem sayesinde gemi mürettebatında da tasarruf sağlanıyor.
TCG Giresun, 41 bin beygir güç üreten gaz türibinleriyle maksimum 30 deniz mili sürate çıkabiliyor.
Giresun firkateyni, üzerindeki son derece etkili silah sistemleriyle de dosta güven, düşmana korku veriyor. Gemide 76 milimetre çapında dakikada 80 mermi atan gemi topu, dakikada 3 bin mermi atan otomatik top ile su üstü ve hava hedeflerine karşı Harpoon ve standart güdümlü mermiler bulunuyor.
Gemide görevli TSK'nın en seçkin askeri birliklerinden oluşan SAT ve SAS görev ekipleri de karşılaşılabilecek durumlara karşı son teknoloji ürünü silahlarla görev emri bekliyor.
TCG Giresun gemisini ziyaret amacıyla bölgeye gelen Oramiral Ataç, Bahreyn'de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Shaikh Khalifa bin Ahmet Al Khalifa, Genelkurmay Kurmay Başkanı Tümgeneral Shaikh Duaij Bin Salman Bin Ahmet Al Khalifa, Bahreyn Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı ve Bahreyn'de konuşlu bulunan Birleşik Deniz Kuvveti ve 5. Filo Komutanı Koramiral William Gortney ile de görüşmelerde bulundu.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, harekat bölgesinde TCG Giresun firkateynine gerçekleştirdiği ziyarette, gemi personelinin ailelerinin yazdığı mektupları, çocuklarının çizdiği resimleri ve videoya çekilmiş görüntülerini getirdi.
Komutanın bu hediyesiyle morali yükselen gemi personeli, subay, astsubay ve er gazinolarında kendilerine ailelerince gönderilen mesajları izledi.
Kızı Şensu'nun mesajını arkadaşlarıyla izleyen Gemi Kıdemli Astsubayı Başçavuş Mustafa Kalçın, ''Kızımı izledim. Dediği gibi az kaldı. Görevi en iyi şekilde başarıp, tekrar kavuşacağız. Gözüm hiçbir zaman arkada değil kızım. Annene ve küçük kız kardeşine iyi bakmanı diliyorum. Beni merak etmeyin. Ben de sizi merak etmiyorum'' dedi.
Ana Makine Kıdemli Astsubayı Başçavuş Tugay Dönmezer de kızı Deniz ve eşi Şeyda Dönmezer'in kendisine gönderdikleri mesaj üzerine, ''Evimizden binlerce mil uzaktayız. Bütün personel eşlerini Deniz Kuvvetleri Komutanımızın getirdiği CD'de gördü. Gerçekten personele moral verici, motivasyon artırıcı bir olay. Hint Okyanusu'nda bu görüntüleri izlemek bizi mutlu etti. Ailelerimiz bizi iyi bir şekilde gönderdi. Biz de çok daha iyi bir şekilde döneceğiz'' diye konuştu.
Uydu telefonu aracılığıyla da aileleriyle görüşebildiklerini aktaran Başçavuş Dönmezer, ''Seslerini duymak bile bizim için yeterli oluyor'' dedi.
GEMİ PERSONELİ 24 SAAT GÖREV BAŞINDA
Hint Okyanusu'nun zorlu şartlarında 24 saat görev başında bulunan gemi personeli, moral ve motivasyonuyla da göz doldurdu.
Gemi köprü üstünde görev yapan Deniz Üsteğmen Murat Güz, bu özel görevde, Türk bayrağını anavatana binlerce mil uzakta dalgalandırmaktan duydukları gururu ifade ederek, ''Binlerce mil uzakta atalarımızın yüzlerce yıl bayrağımızı dalgalandırdığı bu denizlerde Türk bayrağını dalgalandırmak bizim için bir onur. Elimizden gelen her şeyi yapmak için tüm gemi personeli olarak azimle çalışıyoruz. Burada aynı zamanda ailelerimizi de temsil ediyoruz'' diye konuştu.
Teğmen Batur Hızlı ise Hint Okyanusu'nda görev yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, ''Ailelerimize ve dostlarımıza sesleniyorum, Bizi merak etmeyin, gözleriniz arkada kalmasın'' dedi.
Yine köprü üstünde görev yapan Başçavuş Umut Günaydın da deniz haydutlarıyla mücadelede Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ettiklerini ifade ederek, ''Ailelerimiz bizi merak etmesin. Biz iyiyiz. Her şey yolunda'' mesajını gönderdi.
SAT tim komutanı Yüzbaşı Ertan Kahya da yüzyıllar sonra tekrar Hint Okyanusu'nda Türk bayrağını dalgalandırdıkları için gurur duyduklarını vurgulayarak, ''Ailelerimizi özlüyoruz ama merak edilecek bir şey yok. Bizim görevimiz bu. Özlemlerin olması da güzel bir şey. Gemimiz son derece modern. Hepimiz rahatız. Sağlığımız iyi'' diye konuştu.
SAT Astsubay Özgür Gülenç ise Aden Körfezi'nde görev yapmaktan Türk askeri olarak mutlu olduğunu belirterek, ''Ailemiz bizi merak etmesin. Buradan onlara sevgilerimizi gönderiyoruz. Kimsenin gözü arkada kalmasın'' dedi.