Armona Denizcilik'in inşa ettiği 11. kimyasal tanker teslim edildi
Tuzla Selah Tersanesi’nde Armona Denizcilik tarafından inşa edilen, M/T Atlantis Alicante isimli 5600 DWT kapasiteli petrol / kimyasal tankeri Alman armatör Marlon ve Lorenz Weinstabl’e teslim edildi.
Alman armatörler Marlon ve Lorenz Weinstabl 11. yeni gemilerini Türk iştirakleri olan Armona Denizcilik A.Ş.’den bu hafta teslim aldı.
Tuzla’da Selah Tersanesi'nde inşa edilen 5600 DWT'lik M/T Atlantis Alicante isimli gemi serinin üçüncüsü olarak kayda geçti. Birincisi Exxon şirketine uzun dönemli olarak kiralanmıştı.
Alicante Atlantis tankerlerinin, büyük petrol şirketleri ve kimyasal tacirleri ile başlıca günlük işlerini kurduğu Batı Akdeniz’den Kıt’aya kadar olan ticaret modeline hizmet edeceği öğrenildi.
Isle of Man ve Malta’da kurulu olan grubun eksiksiz şekilde yönettiği 12 adet kısa deniz tankeri bulunuyor. Bu gemilerin 10’u Türk tersanelerinde iştiraki Armona tarafından inşa edildi, bir tanesi ise İsveçli bir gruba satıldı.
Grup CEO’su Lorenz Weinstabl “Bu en fazla büyüdüğümüz yıl oldu. Bu yılın başlarında
Yunan Restis grubundan iki adet tanker satın aldık, bu arada Türkiye’de iki tanker inşa ettiriyorduk. Bu iki gemi gemicilik kriziyle mücadele edilen yıllar içinde şekillenmiş olan etik ilkelerimizi temsil ediyor. Gemiler tamamen nakit akışından inşa edildi, kaldıracımız şimdi yaklaşık yüzde 25 ve önümüzdeki üç yıl içinde hedefimiz tüm bankacılık kredilerimizi kapatmak” şeklinde konuştu.
Weinstabl "İlk yeni gemi inşa siparişlerini 2003 yılında verdi, bunu 2004, 2006, 2008 ve 2015 yılındaki siparişler takip etti. Ancak, sahip olunanları yönetmenin yalnızca faaliyetleri sürdürmenin değil aynı zamanda sağlıklı ve sürdürülebilir bir operatör seviyesinin kurulmasının anahtarı olduğu aşikar hale geldiği zaman varlık yönetimi 2009 yılında gemi yönetimine dönüştü. “Bugün lider güvenlik incelemesi kuruluşlarının değerlendirmelerinin bakış açısından en üst sıralamadaki operatörler arasında olarak tanınıyoruz. Bu, bir gecede aşılamayan zorlu bir yoldu. Çekirdek işletmemiz kelime anlamıyla kalecilerin işine benzer hale geldi, gol yenmesine fırsat vermemek için ödün verilmeyen bir hırs. Sıfır hadiseli bir sicili idame ettirme çabasıyla hareket ediyoruz. Bu çabaların bedeli yüksek görünebilir, ancak sektör bu vizyonu tesis ediyor ve belli başlı süper güçler ileri hareket ettirdiği sürece ödülsüz kalmayacaktır. Deneyimimiz ancak kritik bir işletimsel küle sahibi olmanın maliyet sinerjileri aracılığı ile böyle bir amacın güdülebileceği yönündedir. Uzun vadede yalnızca bir avuç gemi ile bu hedefe ulaşılamaz” ifadelerini kullandı.
Weinstabl, yaşlanan gemiler ve yönetilen filonun portföyünde yapılması istenilen değişiklikler sebebiyle bir filonun sürdürülmesinde ılımlı büyümenin kaçınılmaz olduğuna inanıyor.
Armona’nın bundan sonraki planlarının neler olacağı sorulduğunda Weinstabl, yeni kuşak gemilerinin tasarımının özenle hazırlanmasını ima etti. Önümüzdeki yıllarda daha küçük ebatlar bırakılacak ve 10K DWT altındaki bir dizi gemi onların yerini alacak, ancak açık deniz piyasalarına giriş seçeneklerinin araştırılmasına da önem veriyor.
Atlantis’in yaklaşık 350 Türk personel istihdam etmesine rağmen, direkt siyasi çalkantı yönetim için Türkiye’de yatırımlara devam edip etmemeye dair endişeye yol açıyor. Weinstabl “Türkiye’de gemi inşasını takdir etmemize ve bu ülkedeki istihdama katkıda bulunmamıza karşın, bunu yaparak karşı karşıya kaldığımız riskler hakkında son derece endişeliyiz” dedi.
Weinstabl şöyle konuştu: "Bu yılın Haziran ayında, İstanbul Belediyesi önceden uyarı yapmadan bir gece geldi ve Armona Denizcilik’in tasarım ödüllü ofis binalarını yıktı. Büyüleyici İstanbul Boğazı ve İstanbul’un seçkin alanları boyunca yerleşik olan simgesel, ahşap cepheli bina çok sayıda film ve reklam prodüksiyonuna da ev sahipliği yapıyordu. Çok müthişti ve bunun niçin yapıldığına dair muamma hala devam ediyor. Yakında durumun açıklığa kavuşacağını ümit ediyoruz; hükümet ile diyaloga girdik ve neticenin insanlarının bu kadar cana yakın ve yapım mükemmeliyeti beklentilerini karşılamak için çalışkan olduğu bu ülkede yatırımcı olarak kalmamız olmasını ümit ediyoruz.”
Birkaç aylık süre içinde Marlon, Madrid’deki IE Üniversitesi'ndeki çift diploma eğitimini tamamlarak üst yönetimine katılacak, dümene geçmek için hazırlanacak.
Marlon “Geçtiğimiz yıllarda ve yaz aylarında şirkette yarı zamanlı olarak çalışıyordum. Şirkete gireceğim ve muhtemelen yapmak zorunda kalacağımız değişiklikler üzerinde çalışacağım için heyecan duyuyorum.” dedi. “Belki de gelecekte gemileri nerelerde yükleteceğimizi yeniden düşünmeye gerek duyacağım, ve ayrıca yönetimimizi yeni branşlar ile genişletmeyi araştıracağım, zaman gösterecek.” diye konuştu.