Arkadan gelen tanker durdurulmasa felaket olurdu
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Boğaz’daki gemi kazası sırasında tam anlamıyla felakete yol açabilecek başka bir çarpışmanın nasıl önlendiğini anlattı. Zamanında müdahale olmasaydı, 80 bin ton petrol yüklü Sienna isimli tanker, yalı kazasını yapan Vitaspirit adlı gemiye çarpacaktı...
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 7 Nisan 2018 günü İstanbul Boğazı’nda yaşanan gemi kazasını ve tam anlamıyla bir felakete yol açabilecek başka bir kazanın nasıl önlendiğini anlattı. Arslan’ın verdiği bilgiye göre, kılavuz kaptanların basiretli yönetimi ve römorkörlerin vakitlice müdahalesi olmasaydı, Karadeniz’den Marmara yönüne giden 80 bin ton petrol yüklü SIENNA isimli tanker, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarpan VITASPIRIT isimli gemiye çarpabilirdi ve bu bir felaketle sonuçlanabilirdi.
SIENNA, VITASPIRIT’E ÇARPSA FELAKET OLURDU
Rusya’dan Suudi Arabistan’a giden VITASPIRIT isimli gemi, Kanlıca önlerinde makinası tamamen durunca hızla karaya doğru sürüklenmiş, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarpmıştı. Bakan Arslan, VITASPIRIT isimli gemiye, çok kısa sürede Nene Hatun Kurtarma Gemisi ile 3, 6, 7 ve 8 numaralı kurtarma römorkörleri ile 3 adet tahlisiye botunun müdahale ettiğini bildirdi. Boğaz trafiğinin hemen çift yönlü olarak askıya alındığını kaydeden Arslan, kazada can kaybı ve deniz kirliliği yaşanmadığına dikkat çekti ve ikinci bir kaza ihtimalinin nasıl engellendiğini de şöyle anlattı:
“Bu esnada Panama bayraklı 244 metre boyunda 80.000 ton petrol yüklü “SIENNA” isimli tanker, yine kılavuz kaptanlı olarak kuzey-güney yönünde Büyükdere önlerinde ilerlemekteydi. Yaşanan hadise nedeniyle bu tankerin kılavuz kaptanı ile iletişim kurulmuş, öncelikle hız azaltılmış ve akabinde Paşabahçe Koyu’na demirletilmiştir. 80.000 ton petrol yükü olan tankere acil müdahale römorkörü gönderilerek kuzeye yani Karadeniz’e geriye dönüşü sağlanmıştır. Bu tehlikenin önlenmesinde her iki geminin kılavuz kaptanlı oluşu ve gemi trafik hizmetleri ile iyi bir koordinasyon sağlamış olmaları muhtemel bir felaketin önüne geçilmesini sağlamıştır.”
MASRAFLAR KARŞILANDIKTAN SONRA SERBEST BIRAKILACAK
Bakan Arslan, İstanbul Boğazı’nda deniz kazası yaşanma riskini sıfırlamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Böyle bir sistem dünyada yoktur. Değişken akıntı ve rüzgâr koşullarının hâkim olduğu, çok sayıda rota değişikliği gerektiren ayrıca standart altı çok sayıda geminin geçiş yaptığı İstanbul Boğazı’nda bu tür kazalar olabilecektir. Bu nedenle amacımız kaza öncesi ve sonrasındaki olabilecek tüm riskleri bertaraf etmek için gerekli tüm önlemleri almaktır. Söz konusu olayda da nadir gerçekleşen bir durum meydana gelerek gemideki ana makine ve dümen donanımı tamamen devre dışı kalmıştır. Bu nedenle gemi kontrolsüz kalarak yalıya çarpmıştır. Kazaya ilişkin idari ve teknik tahkikat devam etmekte olup, yapılan kurtarma masrafları, yalıya ve kabloya verilen hasarlar geminin kulüp sigortası tarafından eksiksiz olarak karşılanacak ve akabinde gemi serbest kalacaktır.”
HİÇBİR TİCARET 15 MİLYON İSTANBULLUDAN DAHA ÖNEMLİ OLAMAZ
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin boğazları bölgesinde Türkiye’nin egemenliğini tescil ettiğine dikkat çeken Bakan Arslan, gemi trafiğinin 82 yıldır yürürlükte olan bu tescil belgesinin tarif ettiği zararsız geçişe esas olarak sağlandığını vurguladı. Bakan Arslan, şunları söyledi:
“Türk boğazlarındaki seyir, can, mal ve çevre emniyetinin sağlanmasına yönelik tüm önlemlerin alınması hiç ama hiç taviz vermeyeceğimiz önemli işlemlerimizden biridir. Çünkü dünya mirası, Avrupa başkenti seçilen İstanbul’u, 15 milyon İstanbulluyu tehlikeye atacak hiçbir ticaret bizim için önemli değildir. Önemli olan İstanbul’un çevresinin, tarihi ve kültürel değerlerinin muhafaza edilmesidir.”
KANALİSTANBUL TEHLİKEYİ ORTADAN KALDIRACAK
Bakan Arslan, aynı zamanda bayındırlık, şehircilik, tarım, eğitim ve istihdam projesi olacak Kanalİstanbul’un Boğaz trafiğini azaltmayı ve Boğaz’daki tehlikeyi ortadan kaldıracak derecede minimize etmeyi amaçladığına işaret ederek şöyle konuştu:
“Şu anda İstanbul Boğazı’ndan yılda yaklaşık 147 milyon ton tehlikeli madde geçişi her gün her saat İstanbul’umuzu, İstanbul’umuzun güzelliğini, İstanbulluları ciddi manada tehdit ediyor. Bir medeniyet şehri olan İstanbul’da kültürel eserler ciddi tehdit altında. Boğaz ve çevresinde yaşayan 2 milyona yakın nüfus aynı şekilde tehdit altında. Boğaz’da ve Marmara’da gemi trafiği nedeniyle doğal yaşam tehdit altında. Kanal İstanbul, Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 40’ını sağlayan İstanbul’u, böyle büyük bir tehlikeden kurtaracak, denizlerimizi koruyacak, kültür varlıklarımızı muhafaza edecek bir projedir.”
RAKAMLARLA İSTANBUL BOĞAZI TRAFİĞİ
İstanbul Boğazı uzunluğu: 17 mil
İstanbul Boğazı’nda 2017 senesi içinde geçen gemi sayısı: 42.978
İstanbul Boğazı’ndan geçen tehlikeli yük taşıyan gemi sayısı: 8.832 (%20)
İstanbul Boğazı’ndan geçen tehlikeli yük miktarı: 147 milyon ton