Tarihi tekneler maketlerde yaşatılıyor
Balıkesir’in Ayvalık ilçesindeki Cunda Adası’nda yaşayan müzisyen Hasan Yurtcan’ın (61), 10 yıl önce hobi olarak yapmaya başladığı gemi ve tekne maketleri, gerçeğini aratmayan işçiliğinin yanı sıra ince detaylarıyla da ilgi çekiyor. Yurtcan şimdiye kadar, bir kıyı kasabası olan Ayvalık ve Cunda Adası’nda antik dönemden yakın tarihe kadar yük taşımacılığının yanı sıra, sünger ve balık avcılığında kullanılan Tırhandil ile Trata tipi balıkçı tekneleri başta olmak üzere, farklı tipte 100 tekne ve gemiyi maketleriyle ölümsüzleştirdi.
Ayvalık’ta 23 yıldır yaşayan, evli ve 2 çocuk babası Hasan Yurtcan’ın hobisi sayesinde Ayvalık ve Cunda’nın tarihi tekneleri maketlerde hayat buluyor. Dede toprağı Ayvalık’tan üniversite eğitimi için ayrılan ve sonra profesyonel olarak müziğe yönelen Yurtcan, Orkestra Arzum, Egeset 73 ve Kardaşlar Orkestrası ile geçirdiği müzik yaşamının ardından gemi ve tekne maketi yapmaya başladı. Yurtcan, ‘Kuma’ adlı maketiyle başladığı gemi ve tekne maketi yapımını, yaşamının bir parçası haline getirdi. Yurtcan, atölyesinde 10 yıldan beri özel yattan olta sandalına, takadan boğaz vapuruna, 1600’lerin kalyonlarından, motor yat ve Bodrum tipi guletlere kadar tarih boyunca denizleri süsleyen farklı gemilerin ve teknelerin maketlerini yaptı.
Geçen süre içerisinde Hasan Yurtcan'ın yaptığı el yapımı minyatür gemi ve teknelerinin sayısı 100’e ulaştı.
DENİZE OLAN MERAKI GEMİLERE OLAN İLGİSİNİ ARTTIRMIŞ
Maket yapımını kendi kendine öğrendiğini belirten Yurtcan, denize meraklı olduğunu ve tekneleri çok sevdiğini söyledi. Yurtcan’ın maket tekneleri, yelkenlerin açılıp toplanması, yolcuların bindiği merdivenlerin açılıp kapanması gibi tüm sistemleriyle gerçeğini aratmıyor. Gerçeğiyle birebir benzer maket tekneler arasında en özel bölümü ise 1900’lü yıllarda Ayvalık’ta yoğun olarak kullanılan, kürek ve yelkenle yürütülen ve ahşap bir tekne olan Tırhandil ile Trata adlı balıkçı tekleri oluşturuyor. Yurtcan, 2-3 kez Ayvalık ve Midilli arasında gidip gelen, Ayvalık’a getirildiğinde davullar ve zurnalarla karşılanan, havai fişek patlatılan 'Orkide' adlı Tirhandil teknesinin yapımı için de çalışmalarını sürdürüyor.
‘AYVALIK’A ÖZGÜ TEKNELERİ ÇALIŞMAK BENİM İÇİN ÇOK ANLAMLI’
Yapılacak olan tekneye göre, ıhlamur, maun veya tik ağacından yararlanan Yurtcan, kullanacağı ağacı belirleyip çıtalar hazırlıyor. Detayların gemiyi dikkat çekici kıldığını belirten Yurtcan, “Bütün ağaçtan oyma olarak yaptım ilk maketimi. Ama şu anda modelciler bile çalışmıyor. Çünkü teknenin formunu vermek zordur. Kendi teknemin maketini yapar mıyım, yapamaz mıyım diye merakla başladım. Önce evimde başladım, sonra atölyem oldu. Burada kendimi kaybediyorum. Benim için eski Ayvalık tekneleri çok önemliydi. Nasıl ki Karadeniz’in kendine özgü Taka’sı varsa, bizim de kendimize özgü modellerimiz var. Cunda’daki şu an tarih olmuş eski Trata’ların, Cunda motorlarının hepsini yaptım. Şimdi ise Ayvalık’ın eski bir tarihi olan 'Orkide' teknesini yapacağım. Eski Ayvalık teknelerini çalışmak benim için çok anlamlı. Ağırlıklı olarak bu modelleri çalışıyorum” dedi.
‘EN ZOR KISMI EN KÜÇÜK DETAYLAR’
İlk başladığında gemi planlarını satın aldığını, ancak sonra kendisinin hazırlamaya başladığını belirten Yurtcan, şöyle konuştu:
“Orijinal ebatlarından ölçeklendirilerek modelin aynısını yapıyorum. 20 santimden 1 metre 65 santim boyuna kadar farklı tekne ve gemiler yaptım. Her boyutta tekneyi çalışıyorum. Ama Tırhandil ve eski Ayvalık tekneleri ilk tercihim. Maketlerimde çıta ana malzeme. Önce iskelet oluşturuluyor. Üstüne çıtayla sarma yapılıyor. Tek tek yapıştırılıyor. Zımpara, macun ve boya ile normal bir tekne yapar gibi çalışılıyor. Omurga oluşturulduktan sonra eğrileri özel bir hızarla kesiliyor. Son olarak ince işçilik yapılıyor. 10 günde gövde bitiyor. Ama ince detaylar tekneye göre 15 gün ile 1 ay arasında tamamlanıyor. 3 ayda yaptığım tekneler de var. En zor kısım en küçük detaylar. Hız göstergesi ya da koltuklar gibi. Puntel dediğimiz korkuluklar çok uğraştırıyor. Tek tek ince tellerden kesilip, yapıştırılıyor. Uskur (Pervane), dümen çarkı ve öndeki ırgatı hazır olarak aldım. Ama pencereleri, iç pervazları ve sürmeli kapıları birebir kendim yaptım.”
‘HAKİKATEN DELİ İŞİ’
Arkadaşlarının ‘deli işi’ diye takıldığını söyleyen Hasan Yurtcan, “Hakikaten deli işi. Öylesine zor. Çok sabır gerektiren bir iş. Kişinin yaratıcılığı da devreye giriyor. Çünkü malzemelerin hemen hepsini kendim yapıyorum. Geminin üstündeki pütürlü kısım için düşünürken, zımparayı alıp yeşile boyayarak kullandım. Elektrik kabloları, havalandırma bacası oluyor mesela. Bir malzemeye bakınca gemide gerekeni görüyorsam, alıp kullanıyorum. Sinop’ta bu işi meslek edinmişler. Neredeyse sanayi haline gelmiş. Neden Ayvalık’ta olmasın? Deniz memleketi burası, ama maket tekne yapan yok” dedi.
SANATÇI OZAN GÜVEN, PİYADE MODELİNİ SATIN ALMIŞ
Yurtcan’ın tekneleri yapılır yapılmaz satılıyor. Ayvalık’taki Piyade modelini sanatçı Ozan Güven satın almış. Ayvalık Ticaret Odası’nın, Ticaret Tarihi Galerisi'nde sergilenen Cunda Yolcu Motoru da Hasan Yurtcan’a ait. Üzerinde 3 ay çalıştığı 1833-1911 yapımı Kalender İstanbul Boğaz Vapuru için Yurtcan, “Şu anda jilet oldu. Piyasada yok, ama bir İstanbul klasiğidir” diyor. Yurtcan’ın 1 metre ile 1 metre 65 santik boyutundaki sandal sehpaları da beğeni topluyor. Yurtcan, Orkide teknesinin yanı sıra Cunda yolcu motoru ve Yunan yapısı yelkenli kotra yapmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Yurtcan, 2 yıl önce Ada’dan Ayvalık merkezine taşıdığı atölyesinde, maket yapımını profesyonel olarak sürdürüyor. Maket gemiler ve balıkçı tekneleri Cunda Adası’nda bir satış noktasında ilgilenenlere sunuluyor.