Deniz taşımacılığında dev rakamlar
Dünyada her yıl giderek artan deniz taşımacılığının çok büyük rakamlara ulaştığı, bunların açık denizler için tehlikeler oluşturdukları vurgulandı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi’nden Dr. Özkan Poyraz, açık denizlerin korunması kapsamında deniz taşımacılığı faaliyetlerinin denetiminin büyük önemi olduğunu söyledi. Dr. Poyraz, kısa adı TÜDAV olan Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın kısa süre önce düzenlediği çalıştayda bu konuda bilgi verdikten sonra soruları yanıtladı.
DENİZ TAŞIMACILIĞINDA DEV RAKAMLAR
Dr. Özkan Poyraz, dünyada deniz taşımacılığının çok büyük önem taşıdığını, çevrenin korunması ve aynı zamanda deniz taşımacılığında devamlığının gerektiğini anlatırken, şöyle dedi:
“Bu dengeyi sağlamak lazım. Dünyada herhangi bir anda denizcilik faaliyeti yapan gemiler 10 milyon konteyner, 600 milyon ton dökme yük, 500 milyon ton kadar sıvı yük ve 10 milyon araç taşınıyor. 130 bin metreküp kadar da karbondioksit gazı salınıyor. Denizcilik ile ilgili faaliyetler yapılırken açık denizlerin korunması, hem de kıyı devletleri açısından yükümlülükler bakımından da gözetilmesi gerekiyor. Deniz taşımacılığından dolayı çevreye bazı olumsuz katkılar oluyor. Bunların önlenebilmesi veya tolere edilebilmesi için uluslararası denizcilik teşkilatı (İMO), çeşitli konvansiyonlarla bazı özel hassas alanlar ilan ederek, gemi boyaları içindeki zehirli maddeleri giderici önlemler alarak veya bir başka yerden alınmış fakat bir başka deniz alanına boşaltılan balast suları içerisindeki yabancı ve istila edici organizmaların giderilebilmesi için bunların denize salınmaması için çeşitli önlemler geliştiriyor. Koruma- kollama dengesi içerisinde deniz taşımacılığı yararını sürdürebilir biçimde devamını ancak uluslarası BM’nin garantörlüğü altındaki sözleşmeler yoluyla yürütmek mümkün.”
TÜRKİYE BEYAZ LİSTEDE
Dr. Özkan Poyraz, Türkiye’deki denizcilik faaliyetlerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından sürekli denetlendiğini vurgularken, “Türkiye, 2007’den itibaren uluslararası denizcilik otoritesi İMO’nun her zaman takdir ettiği bir ülke konumunda. Türkiye konsey üyesi, hem de Paris Memorandumu’nda yani liman devletlerinin oluşturdukları bir kontrol mekanizmasının içerisinde beyaz listede. Türkiye’nin bayrak ve kıyı devleti yükümlülüklerini yerine getirerek denizlere olumsuz katkı sağlayan bir ülke olmadığını söyleyebiliriz” dedi.