Dünyaya yelken açtı
Ekrem İnözü 7 yaşında bir sandalda başlayan deniz yolculuğunu ‘Anouk’ isimli teknesiyle gerçekleştirdiği iki dünya turuyla sürdürüyor. Deniz aşığı, 20 yılda Türk bandıralı teknesiyle 100 bin mil yelken açtı.
Deniz subayı babanın fabrikatör oğlu Ekrem İnözü (68), 7 yaşında Heybeliada’daki bir sandalda başlayan deniz yolcuğunu, kızının adını taşıyan ‘Anouk’ isimli tekneyle sürdürüyor. 48 yaşında sahibi olduğu şirketi satarak dünya sularına yelken açmaya karar veren İnözü, sandalda başlayan rüyasını iki dünya turuyla gerçeğe dönüştürdü.
Hayat arkadaşı Cemile Yıldız ile beraber 20 yılda 100 bin mil kat eden deniz aşığı, “Okyanusun ortasında Ekrem Bey’in teknesi yok, göndere çektiğimiz Türk bayrağının denizcisi var” diyor. Ekrem İnözü, yaşadıklarını ve unutamadığı rotaları şöyle anlatıyor:
- Bütün hayatınızı deniz sularına adamanıza etken ne oldu?
- Ben Heybeliada’lıyım, babam deniz subayıydı. 7 yaşında sandalımız vardı. İlk tanışmam o yıllara dayanıyor. Eğitimimi tamamladıktan sonra Çankırı’da bir fabrika sahibi oldum. Parasal güçlükler yaşayınca satmak zorunda kaldım. Hayalimin teknemle dünyayı gezmek olduğunu fark ettim. Fabrikayı sattıktan sonra dedim ki benim işim gücüm bu. Tekneyi 98 ekimde denize indirim. Halen devam ediyorum. Sabah 8’de kafamı ona yormaya başlıyorum.
- İşinizi bırakıp denizde yaşamayı tercih etmenin ne gibi sonuçları oldu?
- Şirketimde çalışırken 2 bin kişinin sorumluluğu üzerimdeydi. Satmasaydım, beni fabrikaya koysaydınız bu kadar yaşayamazdım. Deniz insanı iyileştiriyor, özgürleştiriyor.
- Dünyanın bir ucundan diğerine gezmiş biri olarak en çok görülmesi gereken yer neresi?
- Birinci sıra Pasifik Okyanusu’ndaki Fransız Polinezyası. İkincisi Brezilya ve Güney Amerika’nın en ucundaki Horn Burnu ve Şili. Ancak bir yerin güzel olması için kültürün de tamamlaması gerekiyor. Bu açıdan bakarsak samimiyetimle söylüyorum en güzeli Türkiye. Bu cevabı Türkiye’yi gördüğünüzü varsayarak veriyorum. Çünkü tarih, doğa, gastronomi ve kültür birleşimi bizim ülkemizde var.
- Türkiye’yi bir denizci gözüyle anlatır mısınız?
- Türkiye’de iklim var. Güzel mevsimlerin hepsini yaşayabiliyorsunuz. Dünya turumda uzun süre kış yaşamadım. İnsanın üşümeye de ihtiyacı var. ‘Bir ülkeyi sevdim’ demeniz için tamamlayacak insan unsuru var. Doğal güzellikleri ve sunduklarıyla Türkiye paha biçilemez.
BAYRAĞA BAKIP ‘AY VE YILDIZLARDAN GELMİŞ OLABİLİRSİN’ DEDİ
- 20 yılda 100 bin mil kat ettiniz. Bu yolculukta en unutamadığınız anınızı anlatır mısınız?
- Kötü anılar denizciler tarafından hafızalardan silinir. Büyük bir tehlike atlamadık tabii ki ama fırtınalar küçük arızalar yaşandı. Unutmadığım güzel anım ise Polinezya’da 20 çocuk bir anda teknenin etrafını sarıp güverteye çıkmak istedi. Onlara, ‘Bu tekne nereden geliyor bileni tekneye alacağım’ dedim. Aralarından biri geminin arkasındaki Türk Bayrağı’nı göstererek ‘Sen ay veya yıldızlardan gelmiş olabilirsin’ diye cevap verdi. Gurur ve mutluluğu aynı anda yaşadım.
TAYLAND KOYLARINA TÜRKBÜKÜ İSMİNİ VERDİK
- Son dönemde Türk bayraklı teknelerin sayısı dünya sularında artmış durumda. Sizin dünya sularında karşılaştığınız Türk denizciler oldu mu? Türkiye’de denizcilik yeteri kadar değer görüyor mu?
- Tayland’ta 5 ay yıldızlı tekne aynı koyda denk geldik. Oranın adını ‘Türkbükü’ koyduk. Çok iyi teknelerdi bizimki gibi. Deniz kültürünü anlamak için okumak lazım. İnsanlar bana geliyor, ‘biz dünya turuna çıkacağız’, kimin kitabını okudun’ diye soruyorum. ‘Siz bir gidin durduğunuz yerleri söyleyin biz de gideriz’ diyor. Bu doğru değil. Deniz kültürünü edinmek için Fransa’da yılda 300’ün üzerinde kitap yayınlanıyor. Türkiye’de 2 tane yayınlanmıyor.
-Denizcilik ile ilgili ikinci kitabınızı yayınladınız. ‘Dünya Varmış 2’ adlı bu kitapta okuyucuları neler bekliyor?
- Benim kitabımda nasıl denizci olunur bu anlatılıyor. Yelkencilik başka, denizcilik başka. Yelkenci olursunuz, çok iyi yarışçı olursunuz. Kitap iki bölüm gezi ve yelkencilikle ilgili teknik bilgiler var. Okuyucular kitapta deniz kültürü bulacak. Denizcilik işi ayrı iş. Yardımlaşma felsefesi, gezmesi, en önemlisi temsil var. Siz Türk Bayrağı’yla gezerken hiç kimse, ‘Bu Ekrem Bey’in teknesi’ demiyor. ‘Bak, Türk’ün teknesi’ diyor. İyi ve kötü yaptıklarınızla ülkenizi temsil ediyorsunuz. Karadan gezince bu belli olmuyor. Ama denizde siz mühürlüsünüz. 18 metrelik ‘Anouk’ta günümüz deniz araçlarının alt yapılarının tamamı bulunuyor. Finlandiya yapımı Swan marka yelkenli teknede buna artı olarak olası bir çarpışmaya karşı 2 katlı özel bir zırh var.
KAPTAN / gv eğitmen
SN Ekrem İnözü beyfedi size katılıyorum denizciliğin bir örf ve adeti vardır bunlar yazılı olmamasına rağmen ta atalarımızdan gelen bir kuraldır. ikincisi araştırmayan kitap okumayan sadece kulaktan dolma denizci bir toplumumuz var. Maalesef bu insanlara ne kadar anlatırsanız anlatın bildiklerinin doğru olduğunu savunurlar büyüklerin dediği gibi eğitim şart Allah selamet versin saygılarımla Yazan: S.Tayyar sökmensüer - 25.01.2019 12:15:04
Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz