Dalgalardan kurtuldular haklarını istiyorlar
İstanbul Şile’de 19 Aralık’ta Komor Adaları bandıralı kargo gemisi M/V Natalia fırtına nedeniyle karaya oturmuştu. Kıyı Emniyeti tarafından kurtarılan 16 kişilik mürettebat ise armatör firma tarafından Sirkeci’deki bir otele yerleştirilmişti.
Türk mürettebat başçarkçı Selahattin Açıkgöz ile makineci ve aşçı İsmail Yasa Açıkgöz evlerine dönerken, Azeri, Hint ve Suriyeli 13 çalışanın bekleyişi sürüyor. Geminin ikinci çarkçısı (makineci) Suriyeli Münir Fanssa, “Son 5 ayda bir kez maaş aldık. Sigortamız da yoktu” dedi. Halep Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra 10 yıldır gemilerde çalıştığını belirten Fanssa şunları söyledi: “Gemi sahibi ile 6 aylık kontrat yaptık. Ancak 5 ayda sadece bir kez maaş aldık. Türk eşime ve 7 aylık çocuğuma para yollayamadım. Daha çok yabancıların çalıştığı gemide hiçbir yabancının sigortası yok. Birikmiş maaşlarımı almadan gitmek istemiyorum. Armatör şirket bizi otele bıraktı ve hiç ilgilenmiyor. Arkadaşlarım da destek verirse Uluslararası Taşımacılık Sendikası ile görüşerek tüm haklarımı almak istiyorum.”
‘Gemiye haciz koyabiliriz’
Gemicilerin yasal haklarının korunması için kurulan ITF (Uluslararası Taşımacılık Sendikası) Türkiye yetkilisi Muzaffer Civelek şu bilgileri verdi: “Çalışanlar sigortaları olmadığını söylediler, geminin sigortası var mı bilmiyoruz. Mürettebat birikmiş maaşları ve primleri için herhangi bir limanda ITF’e başvurabilirdi. Şimdi dilekçeleri verirlerse gemiye haciz koydurarak alacaklarını tahsil etme yoluna gidebiliriz.”
**************************************
KOSDER; Konu ile ilgili basın bildirisi yayınladı
KOSDER (Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği), İstanbul Şile’de 19 Aralık’ta Komor Adaları bandıralı Natalia gemisinin karaya oturması ve sonrasında yaşanan sürece ilişkin basın bildirisi yayınladı.
BASIN BİLDİRİSİ;
Değerli Basın Mensupları;
Bir süredir basında yer alan İstanbul Şile’de fırtına nedeniyle karaya oturan Komor Adaları bandıralı Natalia gemisi ile ilgili yaşananları bizler de yakinen takip etmeyiz. Denizciliğin ne kadar meşakkatli bir meslek olduğunu gözler önüne seren bu üzücü olayda can kaybı olmaması en büyük tesellimizdir.
Yaşanan olaya konu olan geminin koster tipi olması hasebiyle bizler de Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) olarak süreci halihazırdaki aşamasına kadar dikkatle izlemekteyiz ve bundan sonraki yaşananların da takipçisi olacağız.
Gemide istihdam edilen mürettebatın ifadeleri doğrultusunda yapılan haberler, beraberinde birçok iddiayı da gündeme getirmektedir. Gemi adamların beyanlarıyla sınırlı olan bu iddiaların yargı süreci sonrasında açığa kavuşturulacağı hepimizin malumudur. Bu olayın bizlere kaygı veren tarafı; koster armatörünün gemi adamına mağduriyet yaşattığı algısının vuku bulmasıdır.
350 parça gemi ve 4200 gemi adamı istihdam eden 113 üyeyi bünyesinde barındıran KOSDER, Türk koster armatör ve gemi işletmecilerinin itibarını ve saygınlığını koruma adına çalışmalarına devam edecektir. Kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan hakkaniyet ve gerçeklikten uzak, olumsuz her türlü algının yanlış ve yersiz olabileceğini gerek idare bünyesinde gerekse sektörü kapsayan bütün platformlarda dile getireceğimizin bilinmesini isteriz.
Saygılarımla
Hüseyin KOCABAŞ
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği
(KOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı