Taşucu'nda gözler tersane yatırımında
Mersin’in Silifke ilçesi Taşucu Mahallesi’nde tersane kurulması fikri, 1999 yılında Milli Güvenlik Kurulu toplantısında benimsendi ve Taşucu SEKA Limanı’nın 105 dönümlük kısmı ‘Tersane’ kurulmak üzere tahsis edildi.
www.mersinhaberci.com 'dan Hediye Eroğlu 'nun haberine göre; Mersin’de 2003’ten buyana özelleştirilmek istenen ancak çevrecilerin hukuk mücadelesi ile engellediği Seka Liman sahasında tersane yapmak isteyen Akdeniz Taşucu Gemi Sanayi A.Ş.’nin projeye dair ÇED raporunun onaylanması ile gözler yatırıma çevrildi.
İŞLETME HAKKI 49 YILLIĞINA MERSİN ORTAK GİRİŞİM GRUBU’NUN
2003’te yapılan ihaleyi Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) öncülüğünde kurulan Mersin Ortak Girişim Grubu kazandı. İstanbul’dan Selah Grubu da grubun büyük hissedarı olarak projede yer aldı.
Ortak Girişim Grubu’nun kurduğu Akter Akdeniz Taşucu Gemi San. A.Ş., limanın işletme hakkını 46 yıllığına alarak tersane kurmak için kolları sıvadı.
Ancak Seka Liman Sahası'nda yapılması planlanan tersane projesinin Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile koruma altında bulunan bölgeye büyük zarar vereceğini dile getiren çevre örgütleri, hukuksal ve demokratik alanda mücadele başlattı.
İhale sürecinin üzerinden geçen 16 yılın ardından projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun onaylanması ile gözler yatırıma çevrildi!
YILLAR GEÇTİ AMA ONLAR VAZGEÇMEDİ
MDTO Yönetim Kurulu Başkanı M. Cihan Lokmanoğlu, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun çıkması ile proje hazırlığında olduklarını ancak aradan geçen 16 yılın ardından durumların değiştiğini vurguladı.
M. Cihan Lokmanoğlu,
“Biz bu işle yıllardır uğraşıyoruz çok şeyler, ekonomiler değişti” diyen Lokmanoğlu, “Şimdi tersaneler cazibesini kaybetti ama yine de biz bir şeyler yapacağız ve tersane ile işe başlayacağız. O zaman ki konjektör farklıydı üstelik şimdi yatırım miktarları da arttı. Şuanda bir şey yapılacaksa öncelikle bir sermaye artırımına gidilmeli. İstanbul’daki yatırımcı da hevesli ama başka bir ortak daha bulmak lazım. Bu işe hevesli olan biri…
Bu proje Taşucu’nu ayağa kaldırır, bölgedeki kişi başına düşen geliri yükseltir. Atıl bir limanı devreye sokar.
Öte yandan şuan Mersin Limanı’nda bazı problemler var, örneğin dökme yükün bir kısmı Taşucu’na gidebilir. Bu da Mersin Limanı’nı rahatlatır. İki liman ile birlikte Mersin’in lojistik ağ kapsamında eli de güçlenmiş olur” diye konuştu.
Ayrıca Doğu Akdeniz’de ciddi bir hareketlilik olduğuna da değinen Lokmanoğlu, “Şuanda bu bölge çok sıcak. Bu anlamda da liman farklı bir bakış açısı getirebilir. Gemiler gelip gidecek ve bu gemilerin hepsine hizmet verecek bir limanın olması tercih edilmenizi sağlar”
dedi.
TERSANENİN STRATEJİK ÖNEMİ NE?
Taşucu Limanı ve tersane projesinin Türkiye için sahip olduğu stratejik önemine ilişkin de açıklamalarda bulanan Başkan Lokmanoğlu, şunları söyledi: “Akdeniz Bölgesi’nde, ticaret gemilerine, tankerlere, yolcu gemilerine limanlarda çalışan römorkörlere, yatlara büyük balıkçı gemilerine, bakım, onarım ve havuzlama hizmeti verebilecek sivil bir tersane bulunmamaktadır. Bölgenin tek tersanesi, bir adet raylı kızağı ile koster tipi küçük gemilerin bakım-onarımlarını yapabilecek kapasitede KKTC/Magosa’da bulunmaktadır. Bu tersanenin yetersizliği yanında, KKTC’nin tanınmaması da, bir başka dezavantajdır. Ülkemiz haricinde Suriye, Lübnan, İsrail ve Mısır’da da yeterli imkanlara sahip bakım-onarım tersaneleri bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Antalya, Mersin, İskenderun, Botaş, Ceyhan-Toros limanlarına gelen gemiler ile Akdeniz’e kıyısı bulunan Doğu Akdeniz’deki yakın komşumuz ülke limanlarına gelen gemiler (Beyrut, Hayfa, İskenderiye gibi) ve Süveyş Kanalı’ndan geçen gemilerin bakım-onarım ve havuzlama ihtiyaçlarını karşılamak üzere Akdeniz Taşucu Tersanesi çok uygun coğrafi konumuyla tercih edilir bir tersane olacaktır. Talep halinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyaçlarına da cevap verecek olan Akdeniz Taşucu Tersanesi, ulusal güvenliğimizin supabı olacaktır.
Öte yandan Türkiye’nin gemi yapımındaki payı, sektörün dünya ticaret hacmindeki büyüklüğü düşünüldüğünde oldukça düşük. Gemi yapımındaki siparişleri Kore, Çin, Japonya başta olmak üzere, çok az miktarda da diğer ülkeler alıyor. Bu ülkelerde gemi yaptıran Türk armatörlerin verdiği siparişin miktarı 1 milyon 200 bin ton. Bu da yaklaşık 4 milyar dolara karşılık düşüyor. Yaklaşık 4 milyar dolarlık kaynak aktarımı başka ülkelerde istihdam anlamını taşıyor."
MDTO Genel Sekreteri Korer Özbenli de, Çin’in dahi Doğu Akdeniz’in stratejik önemini farkına vararak bir liman yatırımı için kolları sıvadığını anımsattı. “Böyle bir durumda Türkiye’nin hali hazırdaki bir limanını atıl bırakmaya kimsenin hakkı yok” diyen Özbenli, başından buyana projeye ülke menfaati olarak baktıklarının altını çizdi.
Akdeniz’in dünya deniz ticaretinin yüzde 30’una ev sahipliği yaptığını ve limancılık faaliyetleri açısından Taşucu Limanı’nın gerek Mersin’in gerekse de Türkiye’nin elini önemli oranda güçlendireceğini ifade eden Özbenli, “Dökme yük ve konteyner taşımacılığı bu bölgeye kayabilir. Bugün İskenderun dökme yükte önümüze geçti, Taşucu elimizi güçlendirebilir. Bölgemizde böyle bir liman var ama değerlendiremiyoruz. 30 yıldır özelleşme kapsamında olup da özelleşmeyen tek yer burası. Özelleştirme yöntemi buraya uygun olmadığı için bu iş bu kadar uzun sürdü. Devlet kasaya girecek keş parayı hesap ediyordu oysa uzun vadeli ülkeye katacağı katma değer sizin burada kasanıza tek seferde koyacağınız paradan çok daha önemliydi” diyerek, projenin uluslararası stratejik önemine bir kez daha vurgu yaptı.
Tersane projesine ilişkin ise ilk etapta 25-30 milyon dolar civarında bir yatırım gerektiğini ifade eden Özbenli, “Ancak bu rakam 60 milyon dolara kadar çıkabilir. Dolgu alanı, havuz yapımı önemli projeler ama ilk etapta yapılması gereken bir havuz ve ulaşım yollarıdır. Havuz geldikten sonra faaliyete başlanabilir” dedi.