Diplomatik hamlenin tam zamanı !!
Eceabat’ta amonyum nitrat yüküyle balıkçı mendireğine çarpan 'Lady Juliet' isimli geminin içersinden çıkan binlerce ton bomba yapımında kullanılan amonyum nitrat ,roket patlayıcı şarjları ile birlikte çeşitli patlayıcı nesnelerin ortaya çıkması AKP ve CHP Çanakkale Milletvekillerini de ayağa kaldırdı.
Liman Başkanlığının kurduğu komisyon tarafından saptanan bomba ve roket patlayıcı şarjlarının savaş malzemesi olarak kullanılma ihtimali göz önünde bulundurulduğunda yabancı gemilerin kaptanlarının uluslararası deniz hukuk anlaşmalarından doğan yetkiyi kötüye kullandığı, bu arada Türkiye’nin bu anlaşmalardan kaynaklanan ‘gemilerde arama yapamaması sıkıntısı uluslararası silah kaçakçılarının da arkasına gizlendikleri bir gerçek olduğu bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Birinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar gelinen süreçte Çanakkale Boğazının en büyük tehlikeyi atlattığı yönünde uzman görüşleri boğazların güvenliğini yeniden gündeme getirirken, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi aracılığı ile uluslararası deniz hukuku kapsamında ülkemiz çıkarlarına uygun ,aynı zamanda silah tüccarlığı gibi dünyayı felakete sürükleyen yasa dışı uygulamalara da dur diyebilmesi için bu alanda gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etmesi gerektiği vurgulandı.
Çanakkale Boğazında geçtiğimiz perşembe gecesi yaşanan kazanın ardından Liman Başkanlığının kurduğu komisyon tarafından ortaya çıkan tonlarca bomba şarjları, roket patlayıcıları ve çeşitli patlayıcı nesnelerin ‘Çanakkale Boğazını cehenneme çevirebileceği’ endişesi, TBMM’de görev yapan Çanakkale Milletvekillerini de ayağa kaldırdı.
İstanbul Boğazından Türk karasularına giriş yapan 'Lady Juliet' isimli kaptanın yük bildirim belgesinde savaş malzemelerine yer vermemesi, yükünü sadece amonyum nitrat olarak göstermesi kaptanın, uluslararası deniz hukuku anlaşmalarından yararlanıp gerçeğe aykırı beyanı ancak kazanın ardından Türk yetkili makamlarca yapılan incelemeler sonrası ortaya çıktı.
'Lady Juliet' isimli geminin Çanakkale Boğazından geçerek, çeşitli bölgelerdeki çatışmalar ile dünyayı cehenneme çeviren silahların yapımında kullanılan malzemelerin taşınması gerçeği AKP Çanakkale Milletvekili Müjdat Kuşku ve CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ahmet Küçük’ün tepkilerine neden oldu. CHP’li Küçük, bu konuda soru önergesi vermek üzere harekete geçerken uluslar arası deniz hukuku anlaşmalarının mutlaka revize edilmes gerekliliğini savundu.
BM’ne götürmeli
CHP’ Milletvekili Ahmet Küçük, gazetemiz Çanakkale OLAY’a yaptığı açıklamada şunları kaydetti “Eceabat İlçemizdeki balıkçı mendireğine çarpan geminin içersinde bomba yükünün bulunduğunu ortaya çıkaran Çanakkale Liman Başkanlığı yetkilileri ile inceleme komisyonunun içersinde görev alan yetkililere teşekkür ediyorum. Kaza sırasında olası bir facianın can ve mal kaybı olmadan atlatılması gerçekten mucize. Daha önce uzmanların da yaptığı açıklamalardan anlaşılacağı üzere Eceabat ve Çanakkale yaşam alanları büyük bir felaketin eşiğinden dönmüştür, bu anlamda Çanakkaleli hemşerilerime büyük geçmiş olsun. Kazanın ardından bir kez daha tartışmaya açılan boğazların güvenliği, boğazlardan yapılan transit yüklü gemi geçişleri ile ilgili Türkiye’nin gerek Montrö, gerek Lozan gerekse sonraki yıllarda imza koyduğu deniz hukuku şartlarında yer alan bazı yaptırım ve yetkilerin bu kazanın ardından yeniden sorgulanması ve revize edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu konuda hükümetimiz gerekli hassasiyeti göstermeli. Boğazlardan silah kaçakçılığı yapıldığı iddialarını somuta çıkaran bu son kaza gerekçe gösterilip Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden hükümet deniz hukukunda revizyon yapılmasını istemeli. Hem de hiç beklemeden, Dışişleri Bakanlığı nezdinde diğer ilgili yani Ulaştırma Bakanlığı ile ortak bir düzenleme yaparak bunu sunmalı.Ve sunduğu hukuksal değişiklik taleplerinin yerine getirilmesinde de sıkı bir takipçi olmalı. Yasa dışı silah ve bomba yükü kaçakçılığı ile başta Çanakkale olmak üzere İstanbul Boğazının her iki yakalarında oturan insanları ille de kaybetmemiz yada başka bir tanımla bu İllerin ve bu illere ait denize kıyısı olan ilçelerimizin haritadan silinmesini mi bekleyeceğiz”
Kuşku, ciddi bir konu
AKP Çanakkale Milletvekili Müjdat Kuşku da kazanın ardından çıkan bulgular ve öne sürülen iddialarla ilgili şu açıklamayı yaptı “Ben 15 Kasım 1979 günü Yunan bandıralı Erviali ile çarpışan Romen bandıralı İndependenta’nın yanışı sırasında gelen patlama seslerine o günlerde üniversite öğrencisi olarak tanık olan bir insanım. Kaldı ki o tankerin içersinde bomba yükü yoktu. Eceabat’taki kazanın nasıl bir etki yaratacağını 1979 yılındaki tanker faciasını yaşamış biri olarak tahmin edebiliyorum. Maalesef daha önceki yıllarda uluslararası hukuki düzenlemelerden kaynaklanan nedenlere bağlı olarak savaş malzemesi ve bombalar geçebiliyor. Kaptan neyi beyan ederse siz onu kabul etmek zorundasınız. Burada güven olgusu dikkati alınmış ama o güven olgusunun nasıl istismar edildiği, boğazlarımızdan nasıl illegal yollardan savaş ve silah malzemesi sevkiyatı yaptığı ancak Eceabat İlçemizde yaşanan kazanın ardından ortaya çıkıyor. Ya gemi kaza yapacak yada karaya oturacak. Bu bakımdan ben Eceabat İlçemizde yaşanan bu olayı Milletvekili arkadaşım Mehmet Daniş ile birlikte Ulaştırma Bakanıma taşıyacağız. Uluslararası anlamda attığımız imzalarda ne var onu çok iyi bilmiyorum ancak yeni bir düzenleme yapılarak böylesi skandal veya insanların yaşamını tehlikeye atan, yaşam alanlarını riske sokan durumların tekrarlanmaması için gerekli uluslar arası hukuki düzenleme yapılma yollarını arama çabası içersinde olacağımızdan hemşerilerimiz emin olsun.”