Yüzen bomba davasına Anayasa mahkemesinden red
İzmit Körfezi’nde 11 yıl kalan, 2018 yılında gönderilen, raporlarda ‘adeta bir bomba’ ifadesi kullanılan Panama bandıralı ‘Chernomores’ gemisinin sahipleri, mülkiyet hakkına ilişkin 43 milyon 956 bin TL’lik tazminat talebinin mahkemece reddedilmesi üzerine konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Rusya’dan aldığı 1800 ton LPG’yi İzmit Körfezi’ne getiren Panama bandıralı ‘Chernomores’ adlı gemiye Temmuz 2007’de kaçakçılığa teşebbüs suçlamasıyla el konuldu ve kamu davası açıldı. Ancak sahipleri arasındaki anlaşmazlık ve icralar nedeniyle çürümeye terk edilen gemi, İzmit Körfezi’nin kâbusu oldu. TÜPRAŞ ve diğer önemli sanayi kuruluşlarının burnunun dibinde çürüyen gemide yapılan son gaz kaçak kontrolü raporunda, gemi için ‘adeta bir bomba’ ifadesi kullanıldı. “Geminin, deniz trafiği üzerinde, TÜPRAŞ ve yerleşim yerlerine yakın olması, durumu çok daha tehlikeli hale getiriyor” uyarısı yapıldı.
11 YIL KÖRFEZ’DE DURDU
Düğüm, gemideki LPG’nin satışıyla çözüm yoluna girdi. Yargıtay 7. Dairesi 10 ay önce gemide ‘kaçakçılık’a hükmetti ve TCK’nın 54. maddesindeki, “Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda zorla alınır” ifadesi uyarınca akaryakıta el konulup geminin sahibine iadesine hükmetti. Gemide el konulan LPG, 2014 yılında ihale yoluyla satıldı. 11 yıldır Körfez’de olan gemi, mahkemenin sonuçlanmasının ardından sahibi tarafından 2018 yılında satıldı. Römorkör ile çekilen geminin Aliağa'ya götürülerek, söküldüğü bildirildi.
“HAKİM KARARI OLMAKSIZIN EL KONULDU”
Marshall Adaları Cumhuriyeti’nde kurulu olan şirket, suçta kullanıldığı gerekçesiyle el konulan ancak sonradan iadesine hükmedilen geminin kullanılamamasından kaynaklanan zararın karşılanmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Şirketin olay tarihindeki ortaklarından biri olan Derince Limanı’nda bulunan bir petrol depoculuk sanayi ve ticaret şirketinin ortağı M.H. olduğunun belirtildiği kararda, başvurucu, gemiye ve içindeki eşyaya 31 Aralık 2007 tarihinde Derince Liman Müdürlüğü tarafından hakim kararı olmaksızın el konulduğu belirtildi.
GÜMRÜKSÜZ ÜLKEYE SOKTU
Olay tarihinde Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, sahte manifesto ve konşimento düzenlemek suretiyle akaryakıt kaçakçılığı ve resmî belgede fiili sahtecilik suçlarını işlediği gerekçesiyle M.H. aleyhine Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açtı. İddianamede, M.H.nin başvurucuya ait gemide taşınan 1.852,681 metrik ton LPG eşyasının 858.650 metrik tonluk kısmını Derince Limanı'na boşaltacakmış gibi gerçeğe aykırı manifesto ve konşimentoyla işlem yapmaya çalıştığı belirtildi. İddianamede LPG eşyasının tamamının M.H.nin ortağı olduğu G. Limitet Şirketinin Derince Limanı'ndaki tesislerine boşaltıldığı ve bu suretle gümrük işlemleri yapılmaksızın 1.852.681 metrik ton LPG eşyasını Türkiye'ye sokmaya teşebbüs ettiği ifade edildi.
43 MİLYONLUK ZARAR DAVASI AÇTI
Şirket, 2013 yılında Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 31 Aralık 2007 tarihinde fiilen, 10 Temmuz 2008 tarihi itibariyle de hakim kararıyla haksız olarak el konulduğunu belirtilerek el koyma müddetince geminin çalıştırılamamasından kaynaklanan toplam 43 milyon 956 bin TL zararın tazmin edilmesi için tazminat davası açtı. Bilirkişi yaptığı incelemede, olay tarihinde 29 yaşında olan gemi hakkında geminin devamlı olarak çalışabileceğine dair belge sunulmadığı için zarar hesabı yapılamayacağını belirtti. Mahkeme ise davayı reddetti.
ANAYASA MAHKEMESİ REDDETTİ
Başvurucu temyiz yoluna giderken Yargıtay ise mahkemenin kararını onadı. 2018 yılında Anayasa Mahkemesi’ne başvuran şirkete Anayasa Mahkemesi, “Başvurucunun mülkiyet hakkından yararlanmasındaki bireysel yarar ile suçla mücadeledeki kamusal yarar arasındaki dengenin sağlandığı, tazminat ödenmemesinin bir dengesizliğe yol açmadığı ve mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin ölçülü olduğu kanaatine varılmaktadır” ifadelerine yer vererek mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.