Danıştay Güllük Körfezi’nde liman projesinin önünü açtı
Milas Güllük Körfezi’nde yapılmak istenen liman işletmesine verilen ÇED olumlu kararının mahkeme tarafından iptal edilmesini Danıştay bozdu. Danıştay 4. İdaresi aynı zamanda ÇED olumlu kararının iptali davasının reddine de karar vererek tekrar yargılanmanın önünü kapattı.
2 olumsuz oya karşı çoğunluk oyuyla kabul edilen Danıştay kararı tepki yarattı. Ayıldız Maden ve Yükleme şirketinin yapmak istediği liman projesi Güllük Körfezi’ndeki habitatı bozacağı gibi aynı zamanda bölge halkının da yaşam alanlarını tehdit ediyor.
‘HALKIN KATILIMI TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ’
Şirket liman projesi için Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden ruhsat alamayınca Valiliğe başvurdu. Valilik, proje için şirkete ruhsat verdi. Bunun üzerine 2021 yılının Haziran ayında ÇED süreci için halkın katılımı toplantısı gerçekleştirilmek istendi.
Ancak Milaslıların yoğun tepkisiyle toplantı gerçekleştirilemezken 1 yıl sonra 2022 Haziran ayında proje için ÇED olumlu kararı verildi. Bunun üzerine Muğla Büyükşehir Belediyesi, Milaslılar ve pek çok dernek tarafından Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde iptal davası açıldı. Tüm davalar Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin davasıyla birleştirildi.
Cumhuriyet'ten Rıfat Kırcı'nın haberine göre, yargı süreci sonunda ÇED raporunun iptaline karar verildi. Süreç Danıştay’a gitti. Danıştay 4. İdare Mahkemesi ÇED raporunun iptali kararını iptal ederken ‘davanın reddine’ hükmedip tekrar yargılamanın önünü kapadı.
‘3 BİN YILIN YOK EDEMEDİĞİNİ BU KARAR BİTİRECEK’
İasos için gönüllü hukuk mücadelesi veren Avukat Ayşe Yaka Danıştay kararına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Bu bir hukuk skandalı. Danıştay kararının içinde esasa ilişkin nitelikli tek cümle yok. Bizim iddialarımıza ve dava dosyasına sunulan bilirkişi raporuna rağmen itirazlarımıza ilişkin bir gerekçe sunulmadı. Yargı yolunun da önünü kapattılar. Biz Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Ancak bizim başlatacağımız AYM sürecinde projenin yapımına başlayabilirler. 3 bin yılın yok edemediği antik kent bu kararla yok olma tehlikesi altına. Hukuk mücadelemiz uluslararası merciler de olmak üzere devam edecek.”
‘TARİH, DOĞA, YAŞAM ALANI TEHDİT ALTINDA’
Muğla Çevre Platformu’ndan (MUÇEP) Neşe Tuncer karara ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Bizim dava dilekçemizde itirazımıza ilişkin detaylı açıklamalar vardı. Bizim itirazlarımız yargılama sürecinde görüldü mü görülmedi mi bilmiyoruz. Bu Körfez’de nesli tükenme altında türler mevcut. Koruma altındaki balıklar mevcut. Ayrıca burada yaşayan yurttaşlar balıkçılıkla geçimini sağlıyorlar. Milas Güllük insanların emekli olduktan sonra yerleştikleri, doğayla iç içe olmak için tercih ettikleri yerlerden. Ancak bu bölgeyi bir şirketin kârı gözetilerek sanayi alanına çevirmek istiyorlar. Milas, İzmir Aliağa gibi olacak. İnsanların yaşam alanlarına da bir müdahale demek bu. 3 bin yıllık tarih, doğa, yaşam alanları tehdit altında” ifadelerini kullandı.