Denizcilik sektörü, emisyonları azaltmak için yakıt ikilemiyle karşı karşıya
Denizcilik sektörü, karbondan arındırma yönünde giderek artan bir baskı altında. Büyük yük gemilerinin kullanması gereken daha temiz yakıtları ve ilişkili diğer hususları düzenleyen kuralların muğlak olması net sıfıra giden yolu zorlaştırıyor.
Küresel denizcilik firmaları, özellikle küresel denizcilik endüstrisini düzenleyen Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) sektörün sera gazı emisyonlarına yönelik bir ücret (vergi) uygulamaya zorlanması nedeniyle, karbon ayak izlerini azaltmanın yollarını arıyor. IMO'nun Deniz Çevresini Koruma Komitesi 81'inci toplantısını geçen hafta tamamlarken, katılımcılar IMO net sıfır çerçevesinin taslağı üzerinde anlaştılar. Yakıt standardını ve emisyon fiyatını öne çıkarabilecek bu yönergeler hâlen tartışılmaya devam ediyor. Ancak uzun vadeli bir düzenleyici çerçevenin eksikliği göz önüne alındığında sektördeki paydaşlar yeni yakıtları kullanmak için gereken değişiklikleri (motorları yenilemek veya yeni gemi satın almak vb.) yapma konusunda isteksiz görünüyor.
Net düzenleyici çerçevenin olmayışı, oyuncuları oyuncuları filoları için hidrojen taşıyıcı metanol, amonyak, biyodizel veya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gibi daha az karbon yoğunluğuna sahip bir yakıtı tercih etme konusunda isteksiz bırakıyor. Deniz taşımacılığı, dünya ticaretinin yaklaşık %90'ını oluştururken ve dünyadaki karbondioksit emisyonlarının yaklaşık %3'ünden sorumlu olduğu biliniyor.