Boğazlarımızın güvenliği için yeni bir Montrö şart!
Dünün tanker kaptanları, bugünkülerden daha mı dikkatliydi? Hayır! Yalnızca Boğaz'dan geçirdikleri gemilerin çevreyi tahrip gücü düşüktü.
Boğazlardan geçişi düzenleyen Montrö Sözleşmesi, bundan 75 yıl önce, 2. Dünya Savaşı'na giden psikolojide imzalandı.
İzleyen soğuk savaş yıllarında gelen geçen gemilere neredeyse seyirci kaldık.
Kılavuz almadan geçenlere karışmadık, "Montrö'ye uyacağız" diyerek binlerce gemi kazasını sineye çektik.
Montrö'nün imzalandığı şartlarda çevre, dünyanın da umurunda değildi. Böcekleri DDT ile yok etmek veya doğayı tahrip etmek, "sanayileşmenin kaçınılmaz gereği" sanılıyordu.
Bugüne geliyoruz; gemiler büyüdü, doğalgaz, petrol gibi "yüzen bombalar" çoğaldı. BP örneğinde olduğu gibi "insan eliyle tetiklenmiş" dev çevre felaketleri, daha sık yaşanır oldu.
Her gün 10'u 200 metrenin üzerinde dev, 25'i petrol ve doğalgaz yüklü yüzer bomba, geçiş yapıyor; yüreğimizi ağzımıza getirerek. 5 günde 1 kaza, artık sıradan bir istatistik oldu.
Montrö bahanesi ile Boğaz'ımızı sıkmaya hiçbir küresel örgütün, ulusun veya sözleşmenin hakkı yoktur.
Bolu Tüneli'nden tanker geçirmeme gerekçemiz, Boğazlar için de geçerlidir; Çevre Güvenliği! Yaşlı gemiler, kılavuz almayanlar ile doğalgaz ve petrol tankerlerinden başlayarak Boğaz'ı "riskli geçişlere" kapatacak yeni bir Montrö'nün zamanı çoktan geldi.
Kendi BP felaketimizi yaşamadan önce bunu gerçekleştirsek çok iyi olacak.
Kaynak: Sabah (ŞEREF OĞUZ)
Eklenme tarihi: 21.06.2010