Denizcilikte aşırı çalışma krizi: Yeni düzenlemeler kapıda
Büyük bir krize dönüşen aşırı çalışma, Türk denizcileri de tehdit ediyor. ILO’nun yeni kurallarıyla sektörde reform ve daha iyi çalışma koşulları bekleniyor.
Denizcilikte Aşırı Çalışma ve Türk Denizcilerin Durumu
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Nisan 2025’te Cenevre’de düzenleyeceği Özel Üçlü Komite toplantısı, denizcilerin çalışma ve dinlenme saatleri konusundaki kuralları yeniden masaya yatıracak. Bu karar, Dünya Denizcilik Üniversitesi’nin (WMU) 2022 tarihli ve 9.000 denizciyi kapsayan kapsamlı bir araştırması sonrasında alındı. Araştırma, küresel ortalamaların oldukça üzerinde çalışma saatleri tespit etti ve uluslararası normların sıklıkla ihlal edildiğini ortaya koydu. Günlük 11,5 saatlik çalışma temposu, haftada yaklaşık 74,9 saate tekabül ediyor; bu rakam, ILO’nun 2018’de belirlediği 43 saatlik küresel ortalamayı neredeyse ikiye katlıyor.
Bu çalışma koşulları, özellikle Türk denizciler açısından da ciddi kaygılar yaratıyor. Uzun vardiyalar ve kısıtlı mürettebat, gemi operasyonlarının güvenliğini riske atarken personelin fiziksel ve zihinsel sağlığını olumsuz etkiliyor. Araştırmaya göre, denizcilerin %28,1’i günde en az 10 saat dinlenme şartını karşılayamadığını kabul ediyor. Dahası, ankete katılanların çoğu yalnızca 7 saatlik uykuyla görevini sürdürüyor. Bu tablo, bitmeyen yorgunluk döngüsüne yol açarak çalışma kalitesini ve can güvenliğini tehdit ediyor.
Araştırma aynı zamanda sefer boyunca tek bir tam gün izin kullanamayanların oranının %78’e ulaştığını gösteriyor. Türk denizciler de bu kapsamda, ailelerinden ve sosyal yaşantılarından uzun süre uzak kalmanın yanı sıra, dinlenme yetersizliği yüzünden psikolojik baskı altında olduklarını vurguluyor. Haftada en fazla 72 saat çalışma ve günde en az 10 saat dinlenme gibi MLC ve STCW çerçevesindeki kurallara rağmen, çoğu gemide gerçek uygulama farklı olabiliyor. Bu durum, hem iş kazası riskini artırıyor hem de uluslararası düzenlemelerin etkinliğini sorgulatıyor.
İlginç bir çelişki ise liman devleti denetim raporlarında, çalışma ve dinlenme saatlerine ilişkin yüksek uyum oranlarının raporlanması. Oysa WMU raporuna göre, denizciler çoğu zaman eksik dinlendiklerini ve gereğinden fazla çalıştıklarını gizlemek zorunda hissediyorlar. Bunun ana nedeni, hem şahsi cezalar hem de gemi işletmecilerine yönelik yaptırımlar yüzünden çalışma sürelerinin dürüstçe beyan edilmesinin kaygı yaratması. Türkiye’de faaliyet gösteren bazı gemi kaptanları da, benzer baskıları vurgulayarak gerçek çalışma saatlerini raporlamada isteksiz davrandıklarını ifade ediyor.
Mürettebat sayısının asgari düzeyde tutulması da sorunun temel nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Uzmanlara göre, bayrak devletleri tarafından verilen en düşük mürettebatlı sertifikalar, gemi sahiplerinin maliyetleri azaltırken iş yükünü artırmasına yol açıyor. Bu durum özellikle gemi üzerinde vardiya ve bakım faaliyetlerinde personel yetersizliği oluşturuyor. ILO ve IMO tarafından belirlenen kurallar, 24 saat içinde en fazla 14 saat çalışılmasını ve haftalık toplam çalışmanın 72 saati aşmamasını öngörüyor. Ancak raporlar, bu sınırların kâğıt üzerinde kaldığını açıkça ortaya koyuyor.
Türk denizcilik sektörü, bu konuda daha sağlıklı bir raporlama sistemi ve çalışma koşullarının şeffaf takibi için acil adımlar bekliyor. Özellikle güvenli, çevrimiçi bir kayıt sistemi önerisi, birçok denizci tarafından olumlu karşılanıyor. Bu sistemle, gerçek çalışma saatlerinin korkusuzca bildirilmesi ve denizcilerin herhangi bir yaptırım endişesi yaşamaması hedefleniyor. Nisan 2025’te Cenevre’de yapılacak MLC zirvesinde sadece çalışma-dinlenme saatleri değil, ayrıca şiddet ve taciz vakaları, gemicilerin geri gönderilmesi (repatriation) konuları ve karaya çıkma hakları gibi kritik başlıklar da ele alınacak. Bu güncellemelerin, Türk armatörler ve denizciler açısından bağlayıcı kuralların daha sıkı şekilde uygulanmasına zemin hazırlaması bekleniyor.
BIMCO, Uluslararası Denizcilik Odası (ICS), INTERTANKO ve INTERCARGO gibi önemli kurumların 6 Şubat’ta Atina’da düzenledikleri toplantıda da, çalışma saatleri ve gemi personeli üzerindeki aşırı yükün yanı sıra seragazı emisyonu hedefleri ve bölgesel jeopolitik riskler gündemdeydi. Toplantıda, teknolojik gelişmelerin iş yükünü azaltabileceği savunulsa da, denizcilerin %87,6’sı görev talepleriyle mürettebat sayısı arasında hâlâ büyük bir dengesizlik olduğunu belirtiyor. Bu durum, Türk gemilerinde de benzer şekilde kendini gösteriyor. Yakın gelecekte ILO’nun daha katı yaptırımlar getirmesi ve liman devleti kontrollerinde gerçek çalışma saatlerinin denetlenmesi, denizcilerin çalışma koşullarını iyileştirmeye yardımcı olabilir. Uzmanlar, gemi kazalarının önlenmesi ve personel refahının sağlanması için tüm paydaşların ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Denizcilerin gerçek çalışma koşullarını yansıtan verilerin ortaya konması, Türkiye dahil tüm ülkelerde sektörün geleceği açısından kritik önemde olarak değerlendiriliyor. Hem uluslararası standartların etkin şekilde uygulanması hem de mürettebat refahının sağlanması, denizcilik endüstrisinin sürdürülebilirliği için vazgeçilmez olarak görülüyor.
gemide çalışma saatleri
minimum personelle, 24 saat çalışan limanlarda ve kısa sefer çalışan gemilerde çalışma saatlerinin uygulanması mümkün değildir. kabatotaj hattında ise imkansızdır.
uygulama detayları ortadadır.
Yazan: şevket Özdemir - 11.02.2025 13:12:19
Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
Kurumsal Üyelerimiz
ATLANTİK Deniz ve..
T&O Denizcilik
GRUP Asm
OZKAN Denizcilik
MULTISERVICE Ship..
MOBİDİK Yatçılık
CAPT.ELSEK Intern..
SANCAK Den. Nak. ..
BORA Denizcilik S..
NES TEKNOLOJİ
...